Ak/34

53.5K 3.2K 1.2K
                                    

Sellam.

Daha sık bölüm geleceğini söylemiştim.

Umarım bu bölümü bitirdiğimde aradaki süre çok uzamamış olur.

Bölümde geçen şarkıyı medyaya koydum. İsteyenler dinleyebilir :)

İyi okumalar.

...

Boğazımı temizledikten sonra yerimde rahatsızca kıpırdadım. Ellerimdeki kağıtta gezinen gözlerimi zorlayarak karşımda ki camın ardında olan Karan'a baktım. Ardından hemen yanında oturan Ateş'e, onun arkasında ayakta duran Murat'a ve en arkada koltuğa yayılmış Kutay'a. Gözlerim korkulu bir ifade işe hepsini dolaştı. Yutkundum.

"Hazırsan başlayalım?"

Karan'ın önünde ki mikrofona doğru konuşmasının ardından tekrar ona döndü gözlerim. Kocaman açtığım gözlerimi yanında ki arkadaşlarına çevirip kısaca baktım ve tekrar ona döndüm.

Beni anlayıp derin bir nefes verdi.

"Tamam, tamam!"

Pes edercesine konuşarak arkasına döndü.

"Beyler, siz arkanızı dönseniz olur mu? En azından ona bakmayın yani, rahat etmesi için."

Hepsi aynı anda bir şeyler söyleyip kafa salladı. Tabi onların dediklerini duyamamıştım. Murat arkasını dönüp bir sandalyeye oturmuş Kutay'da oturduğu koltuğa yatmıştı. Koltuk alçak olduğundan gözden kaybolmuştu.

Ateş ise tamamen arkasını dönmek yerine sadece Karan'a doğru dönmüştü. Sol profilini inceleme fırsatım varken bunu yapamadan gözlerimi tekrar kağıda indirdim.

Elimi kaldırıp baş parmağımla, Karan'a başlayabileceğimizi belirmek adına işaret ettim.

İşaretimle kulağımda ki kulaklıkta hazırlamış olduğu müzik çalmaya başladı. Ve bende sözlere girdim.

"It starts with one"

Gözlerimi kapadım. Ve yutkundum. Bu kolay bir süreç olmayacaktı.

"All I know"

İçimden bir ses Ateş'in beni izlediğini söylüyordu.

"It's so unreal."

O hissi yok etmeye çalıştım.

Ancak başaramadım.

"Watch you go."

His, tüm benliğimi kapladı. Dayanamadım. Kafamı kaldırdım. Gözlerim onun olduğu yere odaklandı.

"I tried so hard and got so far"

Göz gözeydik.

"But in the end, it doesn't even matter
I had to fall to lose it all
But in the end, it doesn't even matter."

Sözleri onun gözlerine odaklıyken okumak çok zordu. Şaşırmamak için, kekelememek için kendimi zor tutuyordum. Sözleri ikinci kez okuduğumda gözlerimi tekrar kaçırdım.

"It starts with one

All I know

It's so unreal

Watch you go."

Bir kaç saniye melodiyi dinledim. Ardından tekrar nakarata girdim. Bakışlarım elimdeki kağıtlardan ayrılmıyordu. O güzel gözleri benim üzerimde gezinirken hiç rahat değildim. Ezbere bildiğim sözleri kağıttan okuyormuşum gibi yapmaya devam ettim. Ne kadar zor olsada.

Abimin Kankası || TextingWhere stories live. Discover now