Bilinmeyen: Abimin kankası olmasaydın olmazdı değil mi?
Bilinmeyen: Şu kocaman okulda gittin
Bilinmeyen: Her yerden sik gibi fırlayan abimi buldun
Bilinmeyen: Ve onunla kanka mı oldun
Bilinmeyen: Bu mudur yani?
Bilinmeyen: Hiç beklemezdim senden
B...
Valla benim kafayı sıyırmama az kaldı diyebilirim. Umarım sizi biraz olsun bu günlerde bölümlerimle güldürmeyi başarabiliyorumdur.
Bölümün geç gelmesi konusunda ise umarım kusura bakmazsınız. Kirli Eller kurgumuzun bölümünü yazmaktaydım. Kafası çok farklı bir yapıya sahip olan Duhan adlı karakterin kafasından bir bölümdü ve ben yazarken çok zorlandım. O yüzden uzadı.
Buraya bölüm beklerken diğer kurgularıma ve tabi ki selinaykrc_ile yazdığımız yukarıda da bahsettiğim Kirli Eller kitabına da bakabilirsiniz. Kitabı onun profilinde bulabilirsiniz.
Medyaya koyacaktım ama gifi oynatmıyor niyeyse. O yüzden buraya koyuyorum.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ateş etmiyor mu yavdjkdkdm
Evet şimdii
İyi okumalaar.
...
"San-dal."
Elimdeki son üç harfi dal kelimesinin yanına yerleştirdim ardından kafamı kaldırıp Ateş'e baktım. Düşünceli bir şekilde bir kendi harflerine bir de oyun tahtasına bakıyordu. Ofladı. Ben o sırada yaptığım kelimenin puanlarını toplamaktaydım.
"16 puan."
Gözleri aniden yüzüme çıktı. "Nasıl ya. Sadece 3 harf koyarak nasıl 16 puan alabiliyorsun?"
Kaşlarımı çatıp "oyun bozanlık yapmasana Ateş" dedim. Sıkıntılı bir of nidası çıkardı. "Tamam tamam" diyerek elinde hazırladığı harfleri oyun tahtasına yerleştirmeye başladı.
"Sev-gi"
Benim yaptığım Sandal kelimesinden Sevgi sözcüğünü türetti. Harfleri düzenli bir şekilde yerleştirdikten sonra puan saymaya başladı. Bense yaptığı kelimeye bakıp duruyordum. Sevgi.
Güzel bir sözcüktü.
"Ya nasıl 8 puan oluyor anlamıyorum."
Huysuz bir şekilde söylendi tekrardan. Gözlerimi harflerden çekip ona baktım. Çatık kaşları ve büzdüğü dudaklarıyla puanları yazdığımız defterde kendi adının altına 8 puan daha ekledi. Suratının ifadesi beni eritirken bakışlarımı zar zor ondan çektim. Ve elimde kalan son harflere odaklanmaya çalıştım.
Ancak başarılı olamıyordum. Saatlerdir Karan ile Yade'yi bekliyorduk. Beklerken sıkılmış ve bu yüzden Scrabble oynama teklifini sunmuştum. İlk başta kabul edip çok iddialı konuşmuştu. Kendisi sözelci olduğundandı bu güveni. Ancak açık ara farkla kazanıyordum.
Oyunun sonlarına gelmiştik. Elimde sadece iki harf kalmıştı.
Elimde ki f harfini uygun bir yere yerleştirdim. "Benim son harfim kaldı." Bilgilendirme yaparak kelimenin puanını saydım. "7."
