AK/48

46.5K 2.8K 3.4K
                                    


Sellam.

Medya: Yade

Şimdi sizi bölüme fırlatmadan hemen önce bölümde üç şarkı kullandım ve hepsini spotify listesine ekledim.

Hepsini okurken dinleyin lütfen. Nerede açmanız gerektiğini söyledim.

Ateş'in son söylediği şarkıyı da erkek sesiyle hayal edip dinleyin, okuyun.

İyi okumalar.

...

"Emin misin?"

Sorusuna her hangi bir mimik dahi kullanmadan "evet" dedim. Başını iki yana salladı. Bu yapacağım şeyi saçma bulduğunun bir belirtisiydi. Evet saçmaydı zaten. Ancak bu yapmamam için bir engel değildi.

"Bak bu doğru bir şey değil."

Gözlerimle onu onayladım. "Biliyorum."

Şaşkınca bana baktı. Söyleyecek bir şey bulamamıştı. "Hayır, bu olmayacak." Kestirip atmasına izin vermedim. "Söz verdin."

Son sözüde böylelikle söyledim.

...

"Ya Gece, sürekli Karan'la buluşup seni ekiyorum. Özür dilerim."

Karşımda oturan Yade hafifçe masaya doğru eğildi. Suratsızlığımı buna yormuştu. Halbuki ben öyle düşünmüyordum. Aksine daha çok buluşup yalnız kalmalarını istiyordum. Daha yeni birlikte oldular ve önce bu duruma kendileri alışmalıydı.

"Öyle düşünmüyorum ben."

Sözlerimin üzerine daha fazla konuşmamamızın sebebi Karan ve Yalçın'ın oturduğumuz masaya gelmesiydi. İkiside selam vererek boş sandalyelere kuruldu. Karan, Yade'nin yanına oturdu. Yade'nin sandalyesini kendine doğru çekerek kolunu onun omuzuna attı. İkisi aralarında konuşmaya başlarken ben yanımda ki sandalyeye oturan Yalçın'a döndüm.

"Naber?"

Sorum normal olsada surat ifadem donuktu. Bu yüzden Yalçın'ın kaşları çatıldı. Bir süre ifademi izledi. "Benden iyi de senden ne haber?"

Omuz silktim. "İyi" dedim sadece. İnanmadı. "Suratın sirke satmayı geç sirke kusuyor resmen. Ne oldu?" diye sordu bu kez.  Sesli bir nefes verdim. Moralim bozuk olduğunda bunu çoğu kişiden gizleyebilirdim. Ancak bu Yalçın'a işlemiyordu. Yade'ye ve Karan'a işlemediği gibi.

"Bir şey olmadı."

Yine de konuşabileceğim bir konu olmadığı için ısrarla gizlemeye çalıştım. Ancak boşa kürek çekiyordum. Ne söylersem söyleyeyim Yalçın'ı şu andan itibaren asla ikna edemezdim. Şu an beni sıkıştırmasını engellesem bile gün içinde o baklayı ağzımdan alacaktı. Bu sorun değildi. Ondan bir şeyler gizlemek benimde hoşuma gitmiyordu.

Ancak mevzu Ateş'ti.

Ateş'i sevdiğimi bile söylememiştim ona. Nasıl şimdi moralimin bozukluğunun nedenini anlatacaktım ki?

Ona Ateş'ten bahsetmeme nedenime gelecek olursak, bunun cevabını ben bile bilmiyordum. Evet yıllardır birini sevdiğimi biliyordu. Ancak o kişinin Ateş olduğunu neden söylemediğimi ben de bilmiyordum. Çekinmiştim. Çünkü Ateş'i sevdiğim yıllarda Karan, Ateş'ten nefret ediyordu. Aynı mahallede oturuyorduk. Ve o ikisi sürekli kavga edip tartışıyordu.

Bu yüzden Ateş hep tek başına takılırdı.

Bazen Yalçın geldiğinde onunla oynardı veyahut gezerdi, otururdu. Ancak ben o zamanlar kuzen olduklarını bilmiyordum tabi.

Abimin Kankası || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin