AK/46

45.1K 2.8K 2.7K
                                    


Sellamlar.

Normalda bu saatlerde bölüm atmayı sevmem ama madem bitti atayım bi gün daha bekletmeyeyim dedim dnckdkkd

Şööyle medyaya da Ataşımı koyayım bare

Hadi bakalım

İyi okumalaar

...

"Tamam şimdi baştan alalım."

Tüm aptallığıma rağmen hala sabırlı davranan, yan koltuğumda ki Ateş'e döndüm. Sesli bir nefes alıp adım adım anlattıkları ile stop eden arabayı kaldırmaya çalıştım.

"Arabayı birinci vitese al."

Dediğini yaptığımda "şimdi gaza bas" dedi. Hafifçe gaz pedalına basınca ise araba hareket etmeye başlamıştı. Başarmanın verdiği mutlulukla bağırıp oturduğum yerde tepindim.

"Başardım!"

Yavaşça Ateş'e baktım. Bu halime gülüp boğazını temizledikten sonra konuştu.

"Şimdi yavaşça hızını arttır ve vitesi üçe tak."

Dediklerini yapıp gaza biraz daha bastım. Önümüzde ki virajı görünce telaşla Ateş'e baktım. Eliyle beni rahatlatmak adına ok işareti yaptı.

"Şimdi beni iyi dinle."

Viraj almam gereken yere yaklaştığımızda "viraja girmeden vitesi yeniden 1 düşür. Ama viraja girmeden bak, viraja girdikten sonra vitesi küçültürsen araba yine stop yapar."

Kafamı sallarken içimi rahatlatmaya çalıştım. Bu viraj olaylarında kurstaykende çok sıkıntı yaşamıştım.

"Vitesi küçültüp viraja girdikten sonra yavaşça frene bas. Arabayı döndürüp virajdan çıkarkense yeniden gaza dön. Ama çok sert bastırma. Yavaşça gazla ki virajdan sorunsuz çıkalım. Tamam mı?"

Anlattıklarına bir bir kafa salladım. Tam dönmem gereken yere girecekken vitesi küçültüp dediklerini bir bir uyguladım. Biraz yavaş olsa dahi sorunsuz bir şekilde virajı atlattım. Ve yine aynı sevinç tepkisini verdim.

Uzun süre bu viraj işini çalıştıktan sonra her seferinde başarmanın vermiş olduğu özgüvenle ilk başa göre daha rahattım. Aramızda sürekli farklı muhabbetler dönüyordu. Onunla en basit bir konuyu konuşmak bile çok eğlenceliydi. Tepkilerini, düşüncelerini benimle paylaşması hoşuma gidiyordu. Ayrıca eskisi gibi onun yanında değişik davranmıyordum. Kendim gibiydim.

"Ya aslında Yalçın'la aramızı düzelttik gibiyiz. Ama bilmiyorum hala bie soğukluk var gibi. Sanki benden çekiniyor. İşin aslı ben de ondan çekiniyorum."

Az önce sormuş olduğum 'Yalçın'la aranız düzeldi mi' sorusuna cevap vermişti. Ona bakmadan yola odaklandım. Bomboş bir arazideydik. O yüzden arabayı öylesine bir yere park edip ona döndüm.

"Biliyor musun o seninle barışmayı en başından beri istiyordu. Ama hep çekindi."

Söylediklerimle duraksadı. Bir kaç saniye elleriyle oyalandı. Söylediklerime bir cevap vermeyeceğini anladım. Bu yüzden üstüne gitmeyip konuyu değişmeye karar verdim. Ancak o beni şaşırtıp konuştu.

"Siz Yalçın'la bayağı yakınsınız anlaşılan."

Ona kafamı sallayarak cevap verdim. Ardından bununla yetinemeyip "evet, öyleyiz. Yalçın benim ikimci abim gibidir. Karan'dan ayrı tutmam onu. Ha tabi Karan'dan daha farklı ama abim gibidir işte."

Başını sallayarak dinledi beni. Sustuğumda ise bana bakıp "Karan'dan daha farklı derken" diye sordu. Gülümseyip "şöyle ki Karan'la paylaşamadığım çoğu şeyi onunla paylaşabiliyorum. Çekinmeden veya korkmadan. Karan bazen aşırı tepkiler verebiliyor. O ise her zaman mantıklı ve anlayışlıdır. Karan maalesef bazen böyle olamayabiliyor" dedim.

Abimin Kankası || TextingWhere stories live. Discover now