AK/28

58.2K 3K 2.5K
                                    

Sellam.

Bir kitaptan diğerine koşuştururken fark ettim kii Aramızda ki Dünya'nın okunmaları çok ama çook yavaş ilerliyor. Tamam henüz yeni ve sadece 4 bölümcük olabilir amaaa onada bir bakın derim.

Hem bu gün benim doğum günüm kırmayın beniiğ. (Muhtemelen bu bölümü paylaştığımda doğum günüm geçmiş olacak ama olsun siz buna takılmayın dkfkkdkd)

Bu aradaaa hepinize mutlu yıllaar. Umarım yeni yılda bütün dilekleriniz gerçek olur.

İyi, hoş, güzel, yahşi okumalar..

...

"Ondan sonra ortada ki sayıların toplamı 34 ettiğinde perlerini açıyorsun."

"Nasıl açıyorum?"

Karan'ın minik kahkahasına takılan Yade'nin bakışlarını sadece benim fark etmem haksızlıktı. Ona o kadar güzel bakmasına rağmen Karan'ın bunu görmemesi haksızlıktı.

"Yani perlerini masanın üstüne sıralı bir şekilde dizeceksin. Buna el açmak diyoruz."

Yade anladığını belirterek "her şeye tamam da oyunun adı neden 101?" diye sordu. Karan bir kez daha güldü.

"Çünkü aslında oyunun amacı, istekanda ki tüm taşların toplamı 101 olunca elini açmak. Ama bu uzun sürdüğü için sadece ortada ki taşları topluyoruz ve 34 ettiğinde el açıyoruz. Zaten ikisi aynı hesaba denk geliyor."

Yade tekrar başını salladı.

Şu an birbirlerine o kadar yakın oturuyorlardı ki ben heyecanlanmıştım, Yade'yi düşünemiyordum. Bu kadar yakın otururlarken, Yade anlattıklarını nasıl anlıyordu, anlamıyordum.

"Bir de yanlar var. Mesela 3-4-5-6 peri dizdin diyelim. Bunu hesaplarken baştaki peri ayırıp.."

Bunu anlatırken önündeki perleri örnek olarak gösteriyordu. Daha fazla onları dinlemedim ve Yalçın'a döndüm. O da elinde ki telefonla ilgileniyordu. Ona doğru eğilip "napıyorsun" diye fısıldadım. Bir an için korkup sıçradı ama ardından gülümseyerek bana baktı.

"Kutay'a bulunduğumuz kafeye gelebilmesi için destanların özendiği uzunlukta detaylı adresi atıyorum."

Güldüm ve telefona baktım. Gerçekten sinirlenmiş olmalıydı ki bir kaç kez küfürlü mesajlar atmış olduğunu gördüm. Yalçın küfür etmeyi seven bir insan değildi. Sadece oldukça sinirlendiğinde ağzından kaçırırdı. Kutay ise yol bulmada berbat biriydi. Daha önce birçok kez geldiği bir yeri bile unuturdu.

Kutay'ın attığı 'tamam buldum geliyorum' mesajının ardından Yalçın derin bir nefes verdi. Bakışları beni bulurken telefonu kapayıp masaya koydu.

"Sonunda anladı."

Bende doğrulup sırtımı sandalyeye yasladım. Tam bir şey soracaktım ki "biz tamamız" diyen Karan'la ona döndüm.

"Umarım öyleyizdir."

Yade'nin mırıldanmasıyla gözlerimi kısıp ona baktım. Yaptığı göndermeyi bir tek ben anlamıştım.

"Oyun esnasında anlamadığın bir şey olursa sorarsın."

Karan'a usulca kafasını salladı.

"Ee kim kimin eşi olacak?"

Yalçın'ın sorusuyla Karan hemen lafa atladı.

"Yalçın'la ben olayım. Siz ikiniz. Sonuçta Yade'nin benim solumda oturması lazım. Anlamadığı bir şey olursa diye hemde solumda oturursa bana taş atan olur sıkıntıda çıkmaz."

Abimin Kankası || TextingWhere stories live. Discover now