3. BÖLÜM

553 20 8
                                    

İlyas: Şimdi Ünal Bey ben bu aleme rahmetli abim sayesinde sürüye dahil oldum yani neyin ne olduğunu bilirim. Bir kişinin intikam gütmesi yani kısas yapması için gerekli nedeni olmalıdır.
Biz hem masanın hemde İstanbul'un reisiyiz. Bunlarda bizim liderliğimizi tanımayıp kendi kafalarına göre iş yapmışlardır.
Alpaslan: Amcamın dediği çok doğru siz böyle olduğunu bilmiyor musunuz?
İsa: Ünal Bey bu tür kuraldan bahsetmediler.
Ünal: İlyas seni bir kere daha tebrik ediyorum. Tahminimce sen abinin yokluğunu aratmayacaksın.
İlyas: Ben buraya tebrikleri kabul etmek için gelmedim olanı söylemeye geldim.
Behzat: Hem yeni ortağımızın ne iş yaptığını bilmiyoruz bile Ünal Bey.
Yaman: Behzat doğru söylüyor herkesin burda ne iş yaptığı net.
İsa: Ben büyük bir zincirin en başıyım. 
İlyas: Köpek zincirinin mi?
Ünal: İlyas masadaki birisiyle böyle konuşamazsın.
İsa: Elbet sende elden ayaktan düşersin İlyas Reis o zaman görüşürüz.
Tipi: Ünal Bey İlyas masanın liderliğini yapmış birisi bu sebeple o sorgulanamaz.
İlyas: Yok Tipi abi ben ondan bahsetmiyorum bu masada bulunan herkesin tüm işleri şeffaf ve net ama bir anda masaya birisi oturtuluyor biz tabiki öğrenmek isteyeceğiz.
Ünal: İlyas çünkü sen bazı sebeple birilerine savaş açıyorsun ben onları masaya oturtuyorum savaş bitsin diye.
Haşmet: Zamanında bizle Çakırbeyliler için yaptığın gibi.
Ünal: Aynen öyle Haşmet.
Alpaslan: İyi Ünal Bey ailemize ve işlerimize sıkıntı olmadığı sürece bizlik sıkıntı yok.
İlyas: Aynen öyle ama bunlardan birine birşey yapılırsa o zaman savaşan bir İlyas görürsünüz.

(Fidanlık)

İlyas: Şerefsiz kansız tahta kurusu neymiş yiğenimi öldürecekmiş ulan sen kimsin abimin emanet ettiği oğlunu ve benim yiğenimi öldüreceksin.
Hızır Ali: Bıraksaydın bakalım nasıl öldürecekmiş amca görseydik.
Fahri: Ne oluyor bunlara Alpaslan.
Alpaslan: Abi toplantı iyi geçmedi.
Tipi: Yakında ben o İsayı boğarım diye düşünüyorum.
Haşmet: Ya bi sakin olun kimse kimseye birşey yapmayacak.
Enişte: Onlar bizi öldürmeye plan yapsalar bile mi?
İlyas: Ben onlara yapacağımı bilirim.
Behzat: Ne yapacaksın kanka.
Haşmet: Kalkın herkes gitsin evine.

(Evde)

Ömür: Ne oluyor Alpaslan amcan niye böyle gergin.
Alpaslan: Toplantı da biraz sinirler gerildi.
Özlem: Ne oldu ki bitanem.
Alpaslan: Boşver Özlem gel çıkalım odamıza.
Hayriye Ana: Ne oldu uşağım.
İlyas: Oğlum burda mı ana?
Hayriye Ana: Yok sizin odanızda.

İlyas: Oğlum, yakışıklım uyumadın mı sen.
Ömür: İlyas, ne oldu hayatım.
İlyas: Yok birşey olmadı niye sordun.
Ömür: İçeriye gelmeden hemen yukarıya çıktın.
İlyas: Ha yok evde bir çocuğun olduğunda onu göresin geliyor. Bende özledim oğlumu görmeye çıktım.
Ömür: Toplantı iyi geçmemiş.
İlyas: Her zaman ki gergin bir yer işte.
Ömür: İlyas bu çocuk çok tatlı.
İlyas: Aynı ben yani.
Ömür: Tabi sen tatlılıktan geçilmezsin.
İlyas: Anama sor istersen benim çocukluğum çok sakindi güzel çocukluğum vardı şimdi böyle olduğuma bakma.
Ömür: Sen şimdide öylesin.
İlyas: Valla hayatım herşey üst üste geliyor altından kalkabilir miyim yoksa enkazın altında mı kalırım hiç bilmiyorum.
Ömür: Sen çok güçlü bir adamsın herşeyle baş edebilirsin.
İlyas: Sen arkamda ol Ömür sen arkamda olduğun sürece ben geriye bakmam daha güçlü olurum.
Ömür: Senin istediğin yerde istediğin zamana kadar...

(İsa - Murat)

Murat: Ne yaptın Dayı toplantıda.
İsa: Ne yapacağız lan İlyastan hakaret dinleyip geldik.
Murat: Ne demek o?
İsa: Kendinden çok emin bir adam. İlyası ölüm bile korkutmuyor oğlum.
Murat: Bizde öldürürüz o zaman amca.
İsa: Masada oturduğun ortaklarından birisine silah dahi çekemezsin lan ne öldürmesi.
Murat: Öyle değil dayı biz yapmayacağız birisini tutarız o yapar sonra bizden bilmesinler diye onu da öldürürüz.
İsa: Çok riskli bu plan Alpaslan cin gibi çocuk o hemen anlar.
Murat: Amca kimse anlamaz diyorum.
İsa: İyi planla o zaman.

SON REİSWhere stories live. Discover now