15. BÖLÜM

367 19 8
                                    

(Hastane Önünde)

Ömür: Nerde kaldılar abi nerde?
Haşmet: Tamam Ömür bi sakin ol.
Enişte: Geliyorlar.
(İlyası Ambulanstan İndirirler) 
Hemşire: Müsade edin lütfen.
Ömür: İlyas Allah'ını seversen kalk. Ne bu halin böyle. İlyas...
Hemşire: Doktor bey aşırı kan kaybı. Üç bıçak darbesi.
Doktor: Hemen ameliyata alın.
Hemşire: Burda bekleyin giremezsiniz.
Ömür: İlyas...
Hayriye Ana: Uşağım nerde durumu nasıldır.
Hızır Ali: Şimdi ameliyata aldılar babaannem gel otur sen şöyle.
Hayriye Ana: Ne ameliyatı...
Hatice: Dua et teyzem dua.
Behzat: Bir an önce cezaevinden çıkaramazsak olacağı buydu.
Ömür: Nerde o Alpaslan!
Enişte: Haber ettim gelir şimdi.
Tipi: Benim İlyas gardaşım sağlamdır merak etmeyin hiç birşey olmayacak.
Haşmet: İnşallah Tipi.
Alpaslan: Amcam nerde durumu nasıl?
Ömür: Sen hangi yüzle geliyorsun buraya!
Alpaslan: Anlamadım. Ne diyorsun Ömür çekil şurdan.
Ömür: Sana ne işin var dedim. Eğer sen elini çabuk tutsaydın kocamı çıkartabilseydin bunlar başımıza gelmeyecekti.
Alpaslan: Ben sabahlara kadar amcam için çalıştım onun için uğraştım senin bunlardan haberin var mı? Ben şimdi amcamı göreceğim ve kimse bana engel olmayacak sen bile.
Ömür: Amcan senin yüzünden ölümle burun buruna.
Haşmet: İkinizde kapayın çenenizi! Burası bağrışacak, laf dalaşı edilecek yer değil.
Emine: Ömür gel şöyle ya bi sakin ol.
Alpaslan: Şunu da bil ki içerde yatan adamı burda benden daha çok kimse sevemez.
Ömür: Sana da sevgine de...
Hayriye Ana: Siz kimsiniz ki annesi dururken sevgi meselesini açıyorsunuz.
Enişte: Buyrun cenaze namazına.
Haşmet: Hızır Ali, sen Alpaslanı al bahçeye inin. Emine sende Ömürü al kantine inin.
Enişte: Hah doğrusu da bu. Gel teyzem biz şuraya oturalım.
Hayriye Ana: Bırak ben kendim otururum.

(Karagümrüklüler)

Cemal: Evet beyler yoksa helva kavurmaya mı başladınız?
Halit: Ne helvası?
Selim: Biri mi öldü?
Cemal: Daha değil ama yakında İlyas ölecek. İçerdeki adamım görevini yaptı  şimdi ameliyatta yaşaması mucize.
Halit: Sen öyle dedin ya kesin ölmez. Bu aile dokuz canlı, öldüğünden emin olmak istiyorsan kafasına sıkacaksın yoksa zor yani.
Cemal: Boş boş konuşma lan. Üç yerinden bıçak darbesi almış.
Ölmezse bile ayağa kalkması uzun sürer. Onu da o zaman planlarız.
Selim: O süre bittikten sonra şu mavi mis gibi boğazı kan gölüne çevirir benden demesi.
Halit: Aynen öyle valla.
Cemal: Siz kafanıza takmayın bizde plan bir değil ki bin tane.
Selim: Şimdi Alpaslan kapımıza dayanmasın amcasının intikamı için.
Halit: Dayanmasın dua edelim dayanmasın.

(Hastane)

Doğan Baba: Nasıl İlyasın durumu?
Alpaslan: Ameliyattan çıkmadı daha.
Şahin Ağa: Peki durumu ağır mı?
Hızır Ali: Ağır.
Behzat: Peki biz ne yapacağız söyle yapalım Alpaslan.
Tipi: Çok basit gidip Karagümrüklüleri boğuyoruz.
Haşmet: O iki at hırsızı bu kadarını yapamaz arkasındakini ortaya çıkarmak sonra infaz etmek lazım.
Alpaslan: Haşmet abinin de dediği gibi onlar yapmadı. Onlarla ilişkisi olan Cemal yaptı.
Yaman: Geçmiş olsun duyar duymaz geldim. Durum ne?
Alpaslan: Eyvallah.
Tipi: Senin için Yaman adamdır diyorum Yaman haberin olsun.
Hızır Ali: Amcam cezaevinde bıçaklı saldırıya uğruyor sonrası malum işte.
Şahin Ağa: İlyas ayağa kalkmadan bunu yapanlar bulunup cezasını vermeniz gerekir. Aksi taktirde...
Behzat: Aksi taktirde.
Şahin Ağa: İlyas intikam için bu yolda gerçekten ölür.
Haşmet: Baba Doğan içerden bilgi alamaz mısın?
Doğan Baba: Önceden olsa olurdu ama şimdi bu olaydan sonra sıkı önlem vardır.
Hızır Ali: Kuzen gidip bir yerleri basalım bari böyle oturacak mıyız?
Zafer: Alpaslan reis hastane önü alev alev.
Alpaslan: O ne demek öyle?
Zafer: İlyas reisin bıçaklandığını duyan tüm dostlar ve sevenleri akın etmişler. Reisler adres versin bu şehri şu gece vakti aydınlatalım diyorlar.
Şahin Ağa: Alpaslan sen git uygun bir dille dağılmalarını söyle.
Doğan Baba: Yoksa istemeyeceğimiz sonuçlar olur.
Alpaslan: Tamam.
(Hastane Önünde)
Alpaslan: Arkadaşlar dinleyin bi sakin olun. Amcam inşallah ayağa kalkacak o zamana kadar ona duadan başka birşey yapamayız.
----: Alpaslan reis müsade et bu gece çok kan akıtalım. Reise bunu kim yapabilir.
Alpaslan: Ben sizi anlıyorum ama sizde bizi anlayın sizin çektiğiniz acının kaç katını çekiyoruz. 
Hepiniz benden haber bekleyin ama burda değil. Bizi zor durumda bırakmayın. Hadi hadi.
(Kantinde)
Ömür: Abla İlyasa birşey olursa biz diye birşey kalmaz.
Emine: Sen böyle konuşma. Bak gör İlyas gardaşım sapa sağlam çıkıp gelecek.
Ömür: İnşallah abla.

SON REİSNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ