46. BÖLÜM

192 10 9
                                    

Nur: Siz...
Tipi: Ne demişler, çekirge bir zıplar iki zıplar...
Behzat: Öyle deme Tipi abi bu çok elimizden kaçtı bizim. Yani bir süre sonra saymayı bıraktım bu kaçıncı diye.
Haşmet: Geç içeri çekirge.

Nur önde Haşmet elinde silahıyla arkasından içeri girerler. Cemal görür görmez açık olan pencereden atlar.
Arkayı tutan Zafer ve Enişte duvarın arkasından çıkarlar. Enişte elindeki kürekle Cemalin kafasına vurur.

Zafer: Ne yaptın Enişte, öldürdün adamı.
Enişte: Ölmez merak etme Zafer. Ben vuruş şiddetini iyi ayarladım. Bir iki saat sonra ayılır.

Yavuz: Vay vay vay tüm ihanet çevresi burdaymış.
Yaman: Bunlar böyledir tek başlarına yaşayamazlar korkarlar.
Onur: Sana kolay ölüm yok Selim. Abime yaptıklarının bedelini ödemeden ölüm yok duydun mu!
Behzat: Aynı şeyler sana da geçerli Tosi.
Nur: İlyas yok mu?
Haşmet: Ne yapacaksın sen gider ayak İlyası?
Nur: Öldürecekse beni İlyas öldürsün. Ölümüm onun elinden olsun.
Yavuz: Helal olsun ben bağlılık diye buna derim.
Behzat: Merak etme sizi burda öldürmeyeceğiz kalkın gidiyoruz.
Tipi: Fidanlığa mı götürüyoruz bunları.
Haşmet: Evet İlyaslar da Ömürleri almışlar bunların sorgusu uzun sürerecek.
Onur: Yürüyün...

- ARABADA İLYASLAR -

İlyas: Anlatmayacak mısınız dışarda ne işiniz vardı, nasıl tuzağa düştünüz.
Ömür: İşimiz vardı İlyas.
İlyas: Bende onu soruyorum işte Ömür, ne işiniz vardı.
Özlem: Ben dedim abi.
Ömür: Özlem...
Özlem: Artık birileri gibi oyun yapmaya gücüm kalmadı, herkes gerçekleri bilsin isterim.
Alpaslan: Neyi kastediyorsun Özlem.
İlyas: Bende birşey anlamadım daha açık ol Özlem.
Özlem: Peki... Biz o gün Alpaslanı takip ediyorduk.
Alpaslan: Beni mi... Sebep?
İlyas: Siz kafayı mı yediniz niye takip ediyorsunuz Alpaslanı?
Ömür: Bana niye bakıyorsun İlyas, Özlem dedi.
Özlem: Çünkü İlyas abi ben Alpaslandan şüpheleniyorum.
Alpaslan: Anlamadım...
Özlem: Bence gayette iyi anladın Alpaslan.
İlyas: Ne oluyo size.
Özlem: Alpaslan şu aralar gizli işler peşinde abi. Benimde şüphelendiğim birisi vardı o yüzden takip edip kalbimi rahatlatmak istedim.
Alpaslan: Sana birisi bişey mi söyledi Özlem.
Özlem: Birisinin bişey söylemesine gerek yok ben senin tavırlarından anlayabiliyorum.
Ömür: Ben o gün evden çıkacağımızda Özleme her ne kadar söylesemde Özlem geri adım atmadı gitmekte ısrar etti.
İlyas: Özlem bunun ne kadar sahtekar olduğunu hepimiz iyi biliriz ama senin düşündüğün şeyler yoktur. Yok demi lan.
Alpaslan: Yok tabi amca. Özlem senin kafanda dönenler ne bilmiyorum ama ben sana karşı bir hata yapmadım.
Özlem: Güven vermiyorsun Alpaslan hemde hiç.
İlyas: Bakın eve yaklaştık anamın canı zaten burnunda bide size canını sıkmasın.
Ömür: Anneme ne oldu İlyas?
İlyas: Hızır Ali hastanede.
Ömür: Ne hastanesi İlyas, durumu nasıl?
İlyas: Mekanına bombalı saldırı yapmış şerefsizler şimdilik uyutuyorlar Hızır Aliyi.
Özlem: Didem de çok kötü olmuştur.
İlyas: Sizin kaçırıldığınızı evden kimse bilmiyor onlara şimdi bu olaydan bahsetmeyin.
Ömür: Söylemeyiz.
Alpaslan: Enişte mesaj atmış fidanlığa geçiyorlarmış.
İlyas: Bizde geçelim o zaman. Siz evdekilere işleri var fidanlığa geçtiler dersiniz.
Ömür: Tamam.

- ÇAKIRBEYLİ EVİNDE -

Mine: Hoşgeldiniz abla.
Ömür: Sağol Mine. Herkes içeri de mi?
Mine: İçerdeler.

Hatice: Çok şükür nerdesiniz siz kaç gündür.
Ömür: Haklısınız ama işlerimiz vardı.
Hayriye Ana: Nasıl bir iştir bu?
Özlem: Benim meselelerim anne bir ara anlatırız.
Ömür: Hızır Ali nasıl oldu?
Emine: Hâlâ uyuyor.
Ömür: Didem hastanede mi?
Emine: Başından ayrılmıyor ki. O kız da kötü oldu.
Ömür: Bugün yanına gideriz.
Hayriye Ana: Kendiniz mi geldiniz?
Özlem: İlyas abiler bıraktılar.
Emine: Onlar nereye gittiler?
Ömür: İşleri varmış fidanlığa geçtiler.

SON REİSWhere stories live. Discover now