51. BÖLÜM

174 9 9
                                    

- FİDANLIKTA -

Enişte: Neye bakıyorsun İlyasım.
İlyas: Yaşar'ın attığı mekanları inceliyorum nasıl gireriz nasıl çıkarız diye.
Enişte: Bu sabah kesin basıyor muyuz?
İlyas: Daha iyi bir planın mı var?
Enişte: Ha yokta şunun için soruyorum eğer biz onların mekanlarını basacak olursak onlar da Alpaslana bişey yapmasın.
İlyas: Ne olacaksa olsun artık ben bu durumdan sıkıldım.

Fidanlığa bir araba yanaşır. İçinden Alpaslan iner.

Enişte: İlyas gece gece ben hayal görmeye başladım.
İlyas: Senin gördüğünü bende görüyorum Enişte. Aç kapıyı aç.

Enişte kapıyı açar.

Enişte: Alpaslan hoşgeldin. 
Alpaslan: Hoşbulduk.

Alpaslan İlyasın yanına gider.

İlyas: Gel ulan gel bi sarılalım. Özlettin kendini.
Alpaslan: Bende sizi özledim amca.
Enişte: Nasıl kurtuldun onların elinden.
Alpaslan: Tek tek anlatmamı ister misin Enişte.
Enişte: Valla iyi olur.
İlyas: Birşeyi de merak etme Enişte. Yeğenim kurtulmuş işte o şerefsizlerin elinden daha neyi soruyorsun.
Alpaslan: Kolay olmadı ama çok şükür burdayım.
İlyas: Seni tuttukları mekanın adresini ver hemen gidip basalım Alpaslan.
Alpaslan: Çoktan onlara haber uçmuştur neleri var neleri yok herşeyi toplamış gitmişlerdir amca.
İlyas: Nurları almaktan başka ne istiyormuş senden.
Alpaslan: Teşkilatı çökertmek onun asıl amacı. Beni alarak bu birimin çözülmesini bekledi ama hedefine ulaşamadı.
İlyas: Ceylan abla kurtulduğunu biliyor mu?
Alpaslan: Sizden başka kimse bilmiyor, ilk buraya geldim.
İlyas: Özlem yaşayan ölü gibi. Seni görsün onun yanına gidelim.
Alpaslan: Olur amca.
Enişte: Oh be özlemişim valla. Evdekilere de haber vereyim onlarda sevinsinler.
Alpaslan: Gidince görsünler haber verme Enişte.
Enişte: Sürpriz olsun diyorsun yani.
İlyas: Yürü diyoruz enişte yürü.

- ÇAKIRBEYLİ EVİNDE -

Ömür yukardan iner. Odaya düşünceli şekilde girer.

Hatice: Bişey mi oldu Ömür?
Ömür: Allah Allah...
Hayriye Ana: Sana diyor Ömür, ne oldu.

Mine içeriye gelir.

Mine: Abla bahçede bakılmadık yer bırakmadım.
Ömür: Sonuç.
Mine: Yok.

Hayriye Ana: Kim yoktur?
Ömür: Anne, Özleme bakmak için yukarıya çıktım ama...
Hatice: Kaybolacak hâli yok ya kocaman insanın.
Ömür: Öyle değil Hatice abla, evde bakılmadık yer kalmadı. Büyük ihtimalle evden gitmiş olabilir.
Hayriye Ana: Nereye gidecek onun evi burası.
Ömür: Bilmiyorum.

Kapı çalınır Mine açmaya gider.

Mine: Çok şükür Alpaslan evine tekrardan hoşgeldin.
Alpaslan: Sağol Mine.
İlyas: Herkes burda mı?
Mine: Yani.
İlyas: Yani derken?
Mine: Buyurun abi siz içeriye geçin.

İlyaslar içeriye girer.

Alpaslan: İyi akşamlar.
Hayriye Ana: Torunum...
Alpaslan: Babaannem...
Hayriye Ana: Allah'a şükür olsun uşağıma kavuştum.

Hayriye Ana ve Alpaslan sarılır. O arada İlyas da koltuğa oturur.

İlyas: Özlem nerde Ömür, o da gelsin.
Alpaslan: Ben çıkayım onun yanına.
Ömür: Dur Alpaslan.
Alpaslan: Bişey mi oldu?
Hayriye Ana: Olmuştur...
İlyas: Arkadaş bugün herkeste bir gariplik var. Ne bu gizemli gizemli haller.
Enişte: Haticem bilirsin ben senden birşey saklamam, sende benden saklama ne oldu?
Hatice: Özlem yok.
Alpaslan: Yok derken...
Ömür: Odasından hiç inmiyordu az önce bir bakayım dedim ama yoktu.
İlyas: Oda laf öyle Ömür. Odasında yoksa başka yerdedir kocaman ev burası.
Ömür: Baktık İlyas baktık. Eve, bahçe her yere baktık ama yok.
Alpaslan: Telefonla aradınız mı belki belki bir yere gitmiştir?
Ömür: Kapalı telefonu.
İlyas: Bir yer aklına geliyor mu yeğenim? Kafasını dağıtmak için gitmiş olabilir.
Alpaslan: Yok amca aklıma gelmiyor.
Hayriye Ana: Panik yapmayın Özlem akıllı kızdır. Bir işi çıkmıştır şimdi gelir.
İlyas: Anam haklı şimdi ortalığı velveleye vermeyelim. Biraz daha bekleyelim bir haber alamazsak o zaman ayaklanırız.
Alpaslan: Siz öyle diyorsanız bekleyelim o zaman.

SON REİSWhere stories live. Discover now