SON REİS

45. BÖLÜM

İlyas: Ömür iyi misin Ömür...
Nur: Ben burda ona iyi bakıyorum sen merak etme İlyas.
Alpaslan: Özlem iyi misin ses ver.
Nur: Özlem de iyi Alpaslan. Sizin karılarınız sahipsiz ortada geziyorken ben onları yanıma aldım. Neticede dost var düşman var öyle değil mi?
İlyas: Bak Nur, senin derdin bizimle. Bırak onları bizi al.
Nur: Ona sonra karar vereceğim. Şimdi kapatıyorum görüşürüz.
Alpaslan: Nur!!!
İlyas: Kapattı... Bu nasıl beladır ulan. Biri bitmeden biri geliyor. Hem Ömürle Özlemin ne işi var dışarda gelin bizi alın diye dolanıyorlar.
Alpaslan: Bilmiyorum amca bilmiyorum.
İlyas: Az önce sen Cemalin aracına çip koydum takip edebiliyoruz dedin. Belki Nurun yanına gider baksana Alpaslan.
Alpaslan: Doğru söylüyorsun amca muhtemelen oraya gidiyordur.
İlyas: Bak yeğenim bak hemen bak.

- NURLAR -

Nur: Cemal nerdesin?
Cemal: Ufak bir işim vardı şimdi yanınıza geliyorum.
Nur: Sakın gelme buraya.
Cemal: Niye?
Nur: Ömür ve Özlemi aldım. Senin üzerinden bize ulaşabilirler. Takip ediliyor olabilirsin yani.
Cemal: Tamam ben Necatinin yanına geçiyorum o zaman.
Nur: Olur.
Cemal: Kapatıyorum.
Nur: Görüşürüz.

Korhan: Sen ne demeye bunları kaçırdın ki. Başımızda bunca iş var bide bunlarla mı uğraşacaz.
Nur: Bilmediğin şeyler var Korhan.
Korhan: Neymiş o bilmediklerim?
Nur: Bu ikisi sayesinde elimizi rahatlatacağız. Hem İlyas hem  Alpaslana istediğimizi yaptırabiliriz.
Korhan: Ne yaptıracağız ki. Söz ettiğin insanlar İlyas ve Alpaslan. Öyle kolay kolay ne lafa gelirler nede söze.
Nur: Bu dediklerine haklılık payı veriyorum ama elimizde eşleri var. Bu ikisi için onların yapamayacakları şey yok.
Korhan: İyi deneyelim bakalım.

Nur, hem Ömürün hemde Özlemin ağzında ki bantları çözer.

Ömür: Sülük gibi yapıştın çıkmıyorsun hayatımızdan. Defol artık ya bela mısın sen.
Nur: Sen bir sakin olsana. Güzelce ağırlıyorum sizi öldürmedim işte daha ne istiyorsun.
Özlem: Biz ne yaptık sana?
Nur: Siz bişey yapmadınız doğru ama kocalarınız çok şey yaptı bana.
Ömür: Sana kucak açanlara sen ihanet ettin. Hainsin sen hain... Yapılanlar az bile sana.
Nur: Sizin de muhabbetinize doyum olmuyor. Hemen insana kötü sözler sarf ediyorsunuz. En iyisi sizin susmanız.

Nur, tekrar Ömürün ve Özlemin bantlarını geçirir.

- FİDANLIK -

Alpaslan: Amca...
İlyas: Nereye gidiyor belli mi Alpaslan?
Alpaslan: Anlamış olabilir mi diyeceğim, mümkün değil.
İlyas: Adamı delirtme ne oluyor dedim.
Alpaslan: Amca bu Cemal rotasını değiştirdi.
İlyas: Nasıl değiştirdi.
Alpaslan: Bilmiyorum aniden ters yöne devam etmeye başladı.
İlyas: Nereye gidecek başka bu herif.
Alpaslan: Amca hiç bilmiyorum. Gittiği yere kadar beklemekten başka çaremiz yok gibi.
İlyas: Ah Ömür, ah Özlem ne işiniz var sizin.
Alpaslan: Hiç habersiz bir yere gitmek âdetleri değildi.
İlyas: Demek ki bişey olmuş. Bakıyorsun de mi sen yeğenim nereye gittiğine.
Alpaslan: Bakıyorum amca.

- HIZIR ALİLER -

Patlamanın etkisiyle ortalık toz duman olmuş hemen arabanın yanında Hızır Ali yerde baygın yatar. Durmuş Reis mekana gelir. Arabadan iner yerde yatanların arasında Hızır Ali'yi arar ve bulur yanına koşar.

Durmuş: Hızır Ali... Koçum iyi misin ses ver.

Hızır Ali gözü kapalı şekilde zar zor konuşmaya çalışır ama ne dediği anlaşılmaz.

Durmuş: Tamam sen kendini yorma. Ambulansı arayın!!! ( Durmuş Reis hemen telefonu eline alır İlyası arar.)

İlyas: Durmuş Reis arıyor. Efendim abi.
Durmuş: İlyas... Hızır Ali'nin mekanına bombalı saldırı gerçekleştirmişler.
İlyas: Ne diyorsun abi sen. İyi mi durumu?
Alpaslan: Ne olmuş amca?
Durmuş: Durumu ağır şimdi hastaneye götürüyoruz.
İlyas: Tamam abi biz geçiyoruz .
Alpaslan: Ne olmuş amca?
İlyas: Hızır Aliye bombalı saldırı yapmışlar.
Alpaslan: Kim yapmış, durumu nasıl?
İlyas: Gidince anlarız yeğenim bilmiyorum. Ha bu arada yeğenim, Özlemlerin kaçırılması aramızda kalsın. Bide bunu duyarlarsa dayanamazlar.
Alpaslan: Sorarlarsa ne diyeceğiz amca?
İlyas: İşleri var deriz birşeyler deriz.
Alpaslan: Tamam.