SON REİS

34. BÖLÜM

İlyas: Ömür...
Esra: Ömürün yanındaki kim İlyas?
İlyas: Dost sandığımız şerefsiz...
Esra: Dur nereye gidiyorsun.
İlyas: Hesap sormaya.
Esra: Anlamadan dinlemeden yargısız infaz yapma.
İlyas: Tamam bırak.

İlyas: Afiyet olsun Ömür.
Ömür: İlyas...
İlyas: İlyas ya İlyas... Sizin ne işiniz var burda.
Eren: Yanlış anladın İlyas.
İlyas: Kes lan sesini!!! Burda neler oluyor, sizin ne işiniz var burda anlatın yoksa ikinizinde kemiklerini kırmamak için kendimi zor tutuyorum.
Ömür: Asıl senin ne işin var burda hemde eski karınla ve sen evli iken.
Esra: Biz sadece...
Ömür: Sana sormadım sen sus. Cevap ver İlyas sizin ne işiniz var burda?
İlyas: Ömür uzatma yürü gidiyoruz.
Ömür: Ben bir yere gelmiyorum.
İlyas: İnsanlara iyice rezil olduk benim canımı daha fazla sıkma yürü dedim.
Ömür: Bırak elimi İlyas. Ben kimle geldiysem onunla da evime dönerim. Beni evden kovan adamla değil... Gidelim Eren.
İlyas: ...
- Erenle Ömür Gider -
Esra: İlyas... İyi misin?
İlyas: Fahri abileri ara...
Esra: Anlamadım.
İlyas: Fahri abiyi ara İlyas her zaman gittiğiniz yere gitti kafası bozuk de.
Esra: Ben ne olacağım peki?
İlyas: Atla taksiye defol git Esra.
Zaten başımıza ne geldiyse senin yüzünden geldi.
Esra: Tamam kızma.
İlyas: Aradın mı?
Esra: Mesaj attım.
İlyas: İyi ben gidiyorum.

(Façalıların Evinde)

Behzat: Ömürle Eren nerde abla?
Emine: Dolaşmaya çıktılar.
Merve: Ömüre değişiklik olur kafası dağılır diye.
Güneş: Geldiler.
Eren: İyi akşamlar.
Haşmet: Size de.
Emine: Ne oldu niye hemen geldiniz. Ne bu suratın hâli Ömür?
Ömür: İlyas bizi gördü.
Behzat: İlyas bu akşam bizle beraber Fidanlıktaydı nerde gördü sizi.
Ömür: Oda Esrayla gelmiş yemeğe.
Haşmet: Bu İlyas ne yapmaya çalışıyor.
Eren: Ben durumu tam izah edicektim biz dostuz yanlış anlama diye ama dinlemedi.
Tipi: Mekanı yangın yerine çevirmedi mi?
Ömür: Bağırdı çağırdı herkes içinde rezil olduk. O beni evden de gönderdi eski karısıyla yemeklere çıkmak için miydi yani?
Haşmet: Uzun zamandır yapmadığım konuşmanın sırası geldi artık.
Ömür: Ne konuşması abi?
Haşmet: Seninle değil, İlyasla.
Tosi: Ne diyeceksin Haşmet.
Haşmet: Son kez abi kardeş olarak bir konuşalım bakalım. Son kez...
Emine: Şimdi mi konuşacaksın?
Haşmet: Yarın...

(İlyaslar)

İlyas: Ulan Allah sizin belanızı versin lan bide yemeğe gelmişler yemeğe.
Fahri: Kimi diyor bu?
Zafer: Ömür yenge ve İlyas reise ihanet eden o Eren.
Fahri: Bende artık filim koptu kim kime ne yapmış bilmez oldum.
İlyas: Asıl dinleyin bak o çakal diyor ki yanlış anladın diyor. Ne yanlış anladım ulan benim gözüm kör mü? Kör mü Zafer benim gözüm.
Zafer: Yoo Reisim kör değil.
Ercan: Alpaslanla Hızır Ali geliyor.
Fahri: Gelsinler de götürsünler.
Alpaslan: Amca ne bu hâl?
İlyas: Oturun yeğenim sizde.
Hızır Ali: Ne oluyor Fahri abi?
Fahri: İlyas eski karısıyla yemek yemeye gidiyor. Gittiği mekanda da şimdiki karısı bir adamla yemek yerken görüyor. Böyle rezil bir durumun içinde.
Alpaslan: Kim amca Ömürün yanındaki adam?
İlyas: Zafer cevap ver.
Zafer: Tosinin kardeşi Eren.
Alpaslan: Tosi kim Eren kim?
Hızır Ali: Haşmet abilerin eski dostu buraya geldiler.
Alpaslan: Eski dostu diyorsunuz belki arkadaşlar. Hem Ömür böyle yapacak bir yapıda kadın asla değildir. Çünkü o seni çok seviyor amca.
İlyas: Ömür yapmaz ama onu kandırırlar yeğenim. Benim karım biraz safdır. Belki arkadaş olarak görüyorum der ama kalbinde Ömüre karşı bir his vardır o serserinin.
Hızır Ali: Ömür yenge mi saf? Hiç sanmıyorum amca.
İlyas: O açıdan demedim lan yani iyi niyetlidir insanı kırmamak için evet der o açıdan.
Fahri: İlyası götürün Alpaslan. Peşin peşin söyleyeyim ben adam taşımam. Fazla içmeden önce düşünselerdi.
Hızır Ali: Hadi amca eve gidiyoruz.
İlyas: Ben eve gitmem. Anamla hiç uğraşamam. Bir sürü soru sorar niye böyle oldu niye şöyle oldu hiç çekemem gece gece.
Alpaslan: Bize gidelim amca.
İlyas: Özlemi bu saatte rahatsız etmeyelim.
Fahri: Sırtlayın o zaman galeriye.
Hızır Ali: İyi fikir.
Fahri: Zafer sende Ercanı omuzla. Buna ne oldu da bu kadar içti.
Ercan: Benim reisime nasıl ihanet ederler nasıl.
Zafer: Haddini bil Ercan. Reisler burdayken sen nasıl olurda sarhoş ayyaş olursun.
Alpaslan: Sen iyi misin abi?
Fahri: İlyasın yanında olanların hangi biri iyi de ben iyi olayım Alpaslan.
Alpaslan: Tamam abi düzelecek.
Gidiyoruz hadi amca.