33. BÖLÜM

301 20 23
                                    

Hayriye Ana: Uşağım ne demek bırakın gitsin o senin karın da...
Hızır Ali: Evet amca böyle yapmayın Allahınızın aşkına ya. 
Didem: Ne olur yapma İlyas enişte.
İlyas: Bu olaya laf söyleyeni de araya gireni de mahvederim.
Kimse karışmasın işlerime.

(Façalıların Evinde) 

Merve: Ömür... Hoşgeldin.
Haşmet: İlyas yok mu Ömür?
Behzat: Konuşsana kızım kimle geldin?
Ömür: Tek geldim Behzat.
Emine: Niye tek geldin diğerleri de gelselerdi.
Ömür: İlyas git dedi...
Tipi: Nasıl yani git dedi.
Merve: İlyas neden git dedi ki sana.
Haşmet: Ömür şu olayı artık anlat yoksa sinirlenmeye başlıyorum.
Ömür: Abi biz İlyasla Esra yüzünden tartıştık. Gün içinde yine galeriye gelmiş ya.
Behzat: Evet haberimiz var.
Ömür: Benim evde yeni haberim oldu. Yine sert çıktım biraz herkes içinde
İlyas da biraz ayrı kalsak iyi olur sen abinlerin evine git dedi.
Emine: Böyle şey mi olur?
Merve: Tabi ki olmaz.
Behzat: Abi müsade edersen ben İlyasla bi konuşayım.
Haşmet: Karı Koca arasına girilmez onlar kendileri düzeltene kadar kimse karışmasın.
Tipi: Afferin Haşmet doğru olan da bu.
Haşmet: Sende çık yukarı dinlen.
Böylesi hayırlıdır elbet. Belki biraz ayrı kalınca sevginin, aşkın kıymetini anlarsınız da bir daha böyle şeyler yapmazsınız. 
Ömür: İyi geceler.
Emine: Sanada.
Merve: Allah Allah olana bak.
Behzat: Sen ne kadar konuşmayın desen de ben illaki o İlyasla yarın konuşurum abi.  
Tipi: Ne diyeceksin dadaş.
Behzat: Niye benim bacımı evden bize gönderdin diyeceğim.
Emine: Yine de fazla üstüne gitme.
Haşmet: Uzatma Behzat. Dediğim gibi karı koca arasında böyle şeyler normal. Siz karışmayın.

(Sabah)
(Galeride)

Hızır Ali: Amcam nerde Zafer abi?
Zafer: Odasında İlyas Reis. Bişey mi oldu?
Fahri: Ne oldu yine Hızır Ali?
Hızır Ali: Sonra anlatırım abi.
(Odada)
Hızır Ali: Amca!
İlyas: Yavaş girin ulan şu odaya.
Hızır Ali: Niye haber vermeden çıktın.
İlyas: Sen benim amcam mısın? Ben sana hesap vermem sen bana hesap verirsin yeğenim.
Hızır Ali: Estağfurullah amca hesap sormak değil sadece merak ettim.
İlyas: Sen Çakırbeylisin oğlum sende merak ne gezer.
Fahri: Amca yeğen konuşmanız bittiyse Yaşar geldi.
İlyas: Hani nerde Fahri abi?
Fahri: Aşağıya aldım ne konuşacağı belli olmaz diye.
İlyas: İyi hadi inelim o zaman.

(Façalıların Evinde)

Behzat: Abi Tosiler gelmiş.
Haşmet: Ne zaman gelmiş niye gelmiş?
Behzat: Bu sabah gelmişler bana da bizim adresi sordular ben konum gönderdim geliyorlar.
Tipi: Kim bu Tosi, Haşmet.
Haşmet: Ankara'dan bir dost aile.
Merve: Kim kim geliyorlar Behzat.
Behzat: Tosi ve iki kardeşi. Biri kız.
Emine: Niye gelmişler?
Behzat: Gelince anlarız.
Hakan: Abi geldiler.
Behzat: Ahbaplık yapma Hakan aç kapıyı.

Tosi: Selamün Aleyküm.
Haşmet: Aleyküm Selam. Hoşgeldiniz.
Tosi: Hoşbulduk. Bu dostlar kim?
Behzat: Emine abla Haşmet abimin eşi buda kardeşi Tipi abi.
Tosi: Tipi derken... Lakap mı isim mi?
Haşmet: Lakap ama kendisi öyle istiyor. İsmi Murat.
Tipi: Memnun oldum dadaş.
Tosi: Bende. Bunlarda kardeşim Eren ve Güneş.
Emine: Sizde Hoşgeldiniz.
Eren: Hoşbulduk.
Ömür: Hoşgeldiniz.
Güneş: Aaa Ömür seni evlendi diye duymuştuk. Yanlış mı duymuşuz.
Ömür: Yok doğru duymuşsunuz. Abimleri özledim bir kaç günlüğüne geldim.
Güneş: En iyisi.
Eren: İyi misin Ömür.
Ömür: İyiyim sağol.
Behzat: Buda eşim Merve.
Güneş: Memnun oldum.
Merve: Bende.
Haşmet: Ayakta kaldınız buyrun şöyle.
Tosi: Eee ne yapıyorsunuz burda.
Haşmet: İş güç Tosi.
Tosi: İyi iyi... Bizi soracak olursan da vallahi Allah seni inandırsın Ankara'da kimse kalmadı herkes burda. Bende dedim bunlara yürüyün bizde gidiyoruz İstanbul'a bakalım nasıl bir şehir de herkes oraya gidiyor dedim ve geldik.
Haşmet: İyi yapmışsınız. Gücümün yettiği kadar size yardımcı olurum.
Tosi: Eyvallah...

SON REİSWhere stories live. Discover now