026

481 73 181
                                    

Jason Eddie'yi omzundan tutup yanıma oturttu. Hatta resmen fırlattı. Benim ellerimi de arkadan Chrissy bağlamıştı. Jason Eddie'nin ağzındaki bandı çıkarttı. Eddie ona bakıp bağrıyordu.

"Seni aptal! Jason tam bir gerizekalısın! Kız arkadaşın bir katil! Katil!"

Ben de bağırmaya başladım. "Asıl yem sensin salak Jason! Bütün suçu sana yıkmaya çalışıyor! Senin bizi öldürüp hapse girmeni sağlayacak. Seni suçlu duruma düşürecek anlamıyor musun!?"

Chrissy Jason'ı öpmeye başladı. "Bu saçmalıklara inanmıyorsun değil mi Jason..."

Jason sesini çıkarmıyordu. Sadece benim ve Eddie'nin gözüne bakıyordu. Chrissy odadan çıkıp elinde bir bıçakla geri döndü.

Artık her şey bitmişti. Bitmişti sadece. Yanıma döndüm ve Eddie'nin o meleksi suratına baktım. "Eddie... Seni seviyorum. Sana dediklerim için özür dilerim. Umarım beni affedebilirsin. Seni seviyorum Eddie. Seni seviyorum." dedim. Gözümden yaşlar akıyordu.

Eddie bana baktı. Beni ilk gördüğündeki bakışının aynısıydı. En azından onun yanındaydım. En azından onunla birlikte ölecektim.

Jason Chrissy'nin elindeki bıçağı alıp keskinliğine baktı. Sonra yanıma gelip bıçağı yüzüme sürttü. Sonra da Eddie'nin saçları arasında dolaştırdı. Bıçağı yanındaki sehpaya koydu. "Benim daha iyi bir fikrim var sevgilim." dedi.

Cebinden bir tabanca çıkardı ve direkt olarak Eddie'nin alnının ortasına doğrulttu. Çığlık atıyordum ve tepiniyordum. Silahı bana çevirdi. "Kapa çeneni!"

Eddie sadece bağırıp küfür ediyordu. "Ona bir şey yapmayın. Ne yapacaksınız bana yapın!"

Jason silahı yeniden Eddie'nin kafasına yöneltti. Buğulu gözlerimden gözümün önünü bile göremiyordum. Sadece Chrissy'nin arka tarafta şeytani gülüşüyle bizi izlediğini fark etmiştim.

Jason silahın kilidini açtı. Ölüm sessizliği vardı. Eddie'ye bakıyordum. Dehşete düşmüştüm. Chrissy bağırıyordu "Yap hadi! Tetiği çek! Vur onu! Hadi!"

Eddie gözlerini sıkı sıkı kapattı.

Jason, tetiği çekti.

Silahın patlamasıyla kulağım sağır olmuştu adeta. Sıkıca kapattığım gözümü açtığımda her şey bir anlık gerçekleşiyordu. Jason, Chrissy'i vurmuştu. Chrissy yerde bacağından vurulmuş şekilde çığlık çığlığa yatıyordu.

Eddie ellerini serbest bıraktı. Jason ise "Hadi Eddie. Çabuk kaçın buradan! Hemen!" diyordu.

İdrak edemiyordum. Eddie ellerini nasıl çözmüştü? Jason neden Chrissy'i vurdu?

Eddie ellerimi hızlıca çözüp beni kucağına aldı. Ayaklarım titriyordu. Bütün vücudum titriyordu. Sonra kapıya doğru koştu. Arkasını dönüp Jason'a baktı. "Teşekkür ederim Jason. Gerçekten." dedi.

Kapıdan çıktığımız an kendimizi yere attık. Steve ve Jonathan bize doğru koşuyordu.

Steve: Polis yolda geliyor! İşe yaradı mı!? İşe yaradı mı!?

Eddie'nin elinden tutup kalkmasına yardım ederken Eddie evet anlamında başını salladı. Sonra eğilip bana elini uzattı. "Grace, sana bir şey olmasına asla izin vermem demiştim."

Elini tuttum. Ayağı kalkıyordum. Ona gülümsedim. Öpmek istiyordum. Sonra Jonathan'ın "Bu McGregor!" dediğini duyduğum tarafa kafamı çevirdim.

Çevirmemle Chrissy'nin evinin yanındaki ağaçların arasından bir el silah sesi duymam bir oldu.

Elimi tutan Eddie'nin gülümseyen yüzü düştü. Sonra da tuttuğu ellerim boşluğa düştü. Eddie, yere yığıldı. Steve ve Jonathan McGregor'a doğru koşarken uzaktan gelen polis arabası sirenini duyabiliyordum.

Eddie önümde yatıyordu. "Eddie!" diye çığlık attım. Boynuna sarılıp kaldırmaya çalıştım. Elimi omzundan çektiğimde bir ıslaklık hissettim. Vurulmuştu. Elimden kan damlıyordu.

Eddie Munson || The HellfireWhere stories live. Discover now