027

679 89 304
                                    

FİNAL BÖLÜMÜ

Eddie kollarımdaydı. Yerde oturmuştum ve başını hafifçe kaldırarak bacaklarımın üzerine koydum.

''Beni bırakma, sakın beni bırakma...'' 

Çektiği acıyı gözlerinden okuyabiliyordum. Kendini sıkıyordu. 

''Çok mu kötü?'' dedi. Kara yayılmakta olan kanı görebiliyordum. ''Hayır, Eddie. Dayan biraz. Dayan lütfen, iyileşeceksin.''

Ne diyeceğimi bilmiyordum. Sadece onu sakinleştirmeye çalışıyordum. Polisler arabadan inerek evin içine ve evin yanındaki Steve ve Jonathan tarafından yakalanmış McGregor'a doğru koştular. 

''Grace... Sana söylemem gereken bir şey var. Bunu söylemem gerek.''

Gözünden yaşlar akıyordu ama ağlamıyordu. Canı yanıyordu sadece. 

''Eddie sakın. Sakın veda edeyim deme. Sadece biraz daha...''

Boğazımdaki düğümden konuşamıyordum bile. ''Steve! Jonathan! Yardım edin! Yardım edin!'' Onlara doğru bağırdığımda yanıma koşmaya başladılar. Polis memurları McGregor'ı kelepçeliyordu. 

Bir polis memuru yanımıza eğildi. ''Dayan evlat ambulans yolda, iki dakika içinde seni götürecekler. Yollar karlı olduğu için biraz geciktiler tamam mı? Sadece derin nefes al ve bilincini kaybetmemeye çalış. Sen güçlü bir çocuğa benziyorsun. Bununla başa çıkabilirsin."

Polise tamam anlamında başını salladı. Saçlarını gözünün önünden çektim. Yüzünü öpüyordum. "Dayan..." diyordum fısıltı ile.

"Grace, beni dinle. Sana... Sen haklıydın. Onu... Onu evime bile almamam gerekiyordu. Ben sadece seni gerçekten sevdim. Bana inanıyorsun değil mi Grace?"

Yüzüne kar düşüyordu. Elimle sildikçe düşüyordu. "Sana inanıyorum Eddie. İnanıyorum."

Gözlerimi kırptıkça canım acıyordu. Elini tuttum. Elimi sıktı. Diğer elimle yüzünü seviyordum. "Bunu almanı istiyorum." dedi cebindeki penalı kolyeyi çıkarırken. Ve acıyla inledi. "Bunu boynuna tak ve bir daha asla, asla çıkarma."

"Eddie, bana veda eder gibi konuşma. Ambulans şimdi geliyor. Lütfen sevgilim."

Elime kolyeyi bıraktı. "Biliyor musun Grasilda? Sana ilk karşılaşmamızda Chrissy için canımı bile veririm demiştim. Evet, Chrissy yüzünden canımı verebilirim ama senin yaşamanı istediğim için. Sen yaşa, sana zarar gelmesin diye ben Chrissy yüzünden ölürüm."

Ve gözlerini kapattı. "Eddie? Eddie cevap ver! Eddie!?"

Ambulanstan koşup gelen acil tıp teknisyenleri ağzına oksijen verirken çığlık atıyordum. Steve beni kollarımın altından tutup kaldırmıştı. Uzaklaştırmaya çalışıyordu. Benim Eddie'mi kaldırıp sedyeye koydular.

Bir hemşire kolunu tutup saatine bakıyordu. "Acilen serumu hazırlayın. Nabız alamıyorum. Çabuk!"

Onu ambulansa bindirirken Steve'in ellerinden kurtulmaya çalışıyordum. Üstüm tamamen ıslaktı. Bu Eddie'nin kanıydı. Jonathan saçlarımdan beni tuttu. "Onu kurtaracaklar! Kendine gel onu kurtaracaklar!"

Evin içinden çıkan diğer sedyeye baktım. Chrissy'nin bacağını sarmış götürüyorlardı. Acıdan inliyordu. Bir an için arkamda beni tutmaya çalışan Steve'e dirseğimle göğüsüne vurdum. Acıyla inleyip beni bıraktı. Sedyeyle diğer ambulansa doğru götürülen Chrissy'nin yanına koştum. Jason'ın ateş ettiği bacağını sıktım. "Ona bir şey olursa, ona bir şey olursa seni öldürürüm! Öldürürüm!"

Eddie Munson || The HellfireHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin