Bölüm Yirmi Yedi

2.7K 264 9
                                    

  Havanın bir anda soğuması, önce Lucretia'nın adımlarını yavaşlattı ve sonra da onu tamamen durdurdu. Göğsünde kavuşturduğu kollarını iki yandan sarkıttı ve omzunun üzerinden arkasına baktı. Etrafı aydınlıktı. Tesisler, beyaz ışıkla aydınlanıyordu ve florasanlardan biri kısa bir anlığına yanıp sönene kadar Lucretia, geniş koridoru taramaya devam etmişti. Yalnız olmadığını anlaması zor olmamıştı. Havanın bu şekilde birden soğumasını sadece bir insan fark edebilirdi ve sadece Lucretia gibi bir insan bunun iyiye işaret olmadığını bilirdi. Kalp atışları hızlanmadı, yüzü gerilmedi, gözleri kısılmadı, heyecanlanmadı. Veya korkmadı. Sadece onu gizlice izleyen kişinin kendisini göstermesini sakin bakışlarla duvarları izleyerek bekledi.

  ''Merhaba, Lucy.''

  Lucretia, başını sağa doğru çevirdiğinde Satan ile göz göze geldi. En küçük bir irkilme belirtisi bile göstermemişti. ''Merhaba.'' diye karşılık verdi Şeytan'a.

  Satan'ın parlak mavi gözleri, beyaz ışığın altında ve etrafını saran siyah sürmeyle çok daha ürkütücüydü. Bir süre aralarındaki beş altı adımlık mesafeyi koruyarak Lucretia'yı süzdü. ''Tüm bu nefilimlerin, meleklerin ve cadıların arasında tek bir insan olarak kalmak senin için zor olmalı.''

  Lucretia, ilk önce cevap vermedi. Aklından ona söyleyebileceklerini geçirdi. Birçoğu Şeytan'ı kızdırabilecek türden sözlerdi. Bunun yerine, ''Çok uzun zamandır insanmışım gibi hissetmiyorum.'' dedi sakince gülerek.

  Satan, başını aşağı yukarı salladı. ''Haklısın.'' diyerek onayladı onu. ''Başına gelenler için üzgünüm, Lucy. Eminim ki Regulus'la kaçmaya karar verdiğinde başına bunların geleceğini tahmin edemezdin.'' Duraksayarak Lucretia'ya yaklaştı. ''Pişman mısın, Lucy?''

  Lucretia, yüz ifadesini korudu ve gözlerini Satan'dan ayırmadı. Karşımdaki Şeytan, diye düşündü. Sorduğu sorulara, yaptığı tek şeyin birilerinin aklını karıştırmaya çalışmak olmasına elbette şaşırmıyordu bu yüzden. Ama o da Lucy'ydi. Şeytan'la soğukkanlılıkla başa çıkabilecek tek insandı. Hatta belki de tek varlıktı. ''Hayır.'' dedi kendinden emin bir şekilde. ''Pişman değilim.''

  ''Öyle mi?'' diye sordu Satan alaycı bir şekilde kaşlarını çatarak. Gergin bir ortam yoktu. Ne Satan için ne de Lucretia için. Ne samimi bir sohbetti bu ne de tehdit ve tedirginlik dolu bir konuşma... Ayaküstü bir selamlaşma gibiydi. Her ne kadar Satan'ın sözleri tehlikeli olsa da... ''Diğerlerinin üzerinde güçlü büyüler var. Doğuştan sahip oldukları... Ama insanlar, Lucy... İnsanların üzerinde o güç yok. İnsanlar saf... Onları görebiliyorum, anlayabiliyorum. Hissettiklerini hissedebiliyorum. Ve ne yaşamış olursan ol, ne zamanın her köşesine dağılmış ruhun ne ölümsüzlüğün ne de artık bir insan olmadığına dair inancın senin özünde bir insan olduğun gerçeğini değiştiremez. Seni görebiliyorum, Lucy. Gösterdiğin kadar güçlü değilsin, değil mi? Gösterdiğin kadar emin değilsin kim olduğundan.''

  Lucretia, omuz silkerek dudak büzdü. ''Şeytan'la baş edebilecek kadar güçlüyüm. Bence bu yeterli.''

  Satan, güldü. ''Benimle baş etmek sandığınız kadar zor değil, Lucy. Hatta çok kolay. Ama benimle baş etmek istemiyorsunuz. Şeytan'ın hep aklınızın bir köşesinde olmasını istiyorsunuz. Böylece yaptıklarınızın sorumlusu ben oluyorum ve kendinizle baş başa kalmak zorunda kalmıyorsunuz. İnsanoğlu sanılanın aksine Şeytan'la sınanmıyor. Kendisiyle sınanıyor.'' Ellerini Lucretia'nın saçlarından geçirdi ve nazikçe taradı. ''Aslında hiçbirimiz gösterdiğimiz kadar güçlü değiliz, değil mi?''

  Lucretia, gözlerini kapatarak gülümsedi. Satan'a cevap vermedi. Yine de bu onu onaylamadığı anlamına gelmiyordu. Şeytan'ın haklı olduğunu biliyordu. Korkması gerekenin o olmadığını en başından beri biliyordu zaten. Lucy'nin korktuğu tek şey, gereken zamanda gereken şeyi yapmaya cesaret edemeyeceğiydi. Herkes onun aklında en kompleks düşüncelerin olduğuna inanıyordu. Oysa Lucretia, kompleks düşünceler barındırmayan tek akla sahipti. Yapması gereken her şeyin bilincinde olan tek kişiydi. ''Seni Regulus'un yanına götürmemi ister misin? Onun için geldin sanırım.''

Kayıp Kanatlar 2: DüşüşWhere stories live. Discover now