11- Yadigar

544 48 0
                                    

"Bunları nereye koyalım canım?" Annem elindeki kutuları gösterdi. Üzerinde kocaman bir çarpı vardı. Kendimin bile cesaret edip açamadığım hatıralarım.

"Odama annecim. Sonra hallederim."

"Bu?" Fatih elinde tuttuğu bir yığın mutfak eşyasını bana gösterdi gülerek. Anneme Allah'tan abartmayalım demiştim. Resmen yeni evli gibi döşenmişti küçük dairem.

"Fatih!" Tiz sesimle onu tersledim. "Kırılabilirler, dikkat et."

"Merhaba güzel kızım." Apartmandan olduğunu düşündüğüm orta yaşlarda bir teyze açık kapıdan içeri girdi.

"Merhaba." Gülümseyerek karşıladım onu. Amerikan mutfağın masasındaki küçük lokumlardan uzattım hemen.

"İsmim Bade." Sırasıyla annemi, babamı, Fatih'i ve Sude'yi tanıştırdım.

"Ben de Meryem teyzen kızım. Hoş geldin. Bir şeye ihtiyacın olursa muhakkak söyle. Üçüncü katta oturuyorum. Senin evinin karşısı."

"Tamam Meryem teyzecim çok sağolun."

"Sen de sağol kızım." Kapıdan çıkarken büyük bir çiçekle Kenan kapıda belirdi. Şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım neredeyse. Kalp atışlarım değişti. Kısa kısa nefes alıp vermeye başladım. Ardından Sude'ye ölümcül bir bakış attım.

Omzunu kaldırdı gülerek. Fatih sanki bu çok normalmiş gibi Kenan'ı selamlayıp elinde başka bir eşyayla eve girdi.

"Hayırlı olsun damat bey. Maşallah çok hanım, çok güzel bir gelin almışsın."

Hepimiz birbirimize baktık utanarak. Kimsenin sesi çıkmıyordu. Çıkamıyordu daha çok. İnsanlar ve etiketleri... Anlayıp dinlemeden çat diye yapıştırıveriyorlardı alnımıza.

"Meryem teyze, hayır... Aslında..."

"Kenan oğlum hoş geldin." Annem Kenan'ın elindeki çiçekleri alırken bana göz kırptı. Anlamsızca ona bakarak gözlerimi kırpıştırdım.

"Görüşürüz yavrum."

"Hoşçakalın." Kapıyı kapatıp anneme baktım kızgınlıkla.

"Neden böyle söyledin?"

"Kenan oğlum kusura bakma. Senin için sorun olmaz umarım. En azından Bade yalnız kalmaya alışana kadar böyle bilsinler. Sonra uygun bir dille söyler Bade."

"Sorun yok Sevdiye anne."

Babam, Fatih ve ben anneme kötü kötü bakıyorduk. Bakışlarımıza aldırmadan konuşmaya devam etti annem.

"Ah Bade, yalnız yaşamadığın için bilmezsin annem. Bu teyzeler apartmanın ayaklı gazeteleridir. Bekar olduğunu öğrenirlerse evlendirene kadar peşini bırakmazlar. Tut ki bıraktılar onda da evine gelen gideni kontrol edip hakkında bir sürü dedikodu yayarlar yavrum. Bırak öyle bilsinler. Sonuçta sen bir şey söylemedin."

"İnkar da etmedik ama..."

"Sen bana güven."

Kenan'ın bıyık altı gülüşü nefesimi yeniden kesmeye başlayınca mutfağa Sude'nin yanına geçtim. Belki biraz bulaşık yıkamak bana da iyi gelirdi.

Görevimiz Mutluluk 2Where stories live. Discover now