Silver | Seo Changbin

18 | Doubts

Okunma sayıları ile oylar arasında çok büyük bir fark var ve ilk bölümlere kıyasla yorumlar da oylar da azalmış arkadaşlar üzülüyorum ama :((

☀️☀️☀️

Bir buçuk ay geçmişti yaz okuluna başlayalı. Changbin ve çocuklarla görüşmediğim zamanlarda bol bol test çözüyordum. Tamam dürüst olalım şimdi; dizi-film izlediğim de oluyordu. Drama olmasa ben yaşayamam!

Ama öğle sıcağında Shadow Cafe'de buzlu kola içtiğim günler sona erdi. Kafa dağıtmak için için Virgo And The Sparklings okumak ve izlediğim dizileri baştan izlemek dışında tüm günüm çalışmakla geçiyordu. Kendimi dersle paraladağımı söyleyemem, öyle uykusuz kalacak kadar çalışmıyorum. Ama eskisinden çok daha fazla gayret gösteriyorum.

Yuna ve Felix ile birlikte çalışıyorduk genellikle. Ya kütüphaneye giderdik ya da birimizin evinde buluşurduk. Bir anda böyle ineklememizin sebebi neydi bilmiyorum ama ağustos ayının sonlarında olduğumuzu fark edip okullar açılmadan derslere yüklenmek iyi olmuştu.

Cuma günüydü, bizde kahvaltı yaptıktan sonra kursa birlikte gitmiştik. Dün gece Felix ile Yuna yatıya kalmışlardı. Çok şükür Felix bey sevgilisinden vakit bulabilip bizimle ilgilenmeyi başarmıştı. Kavuşmaları için çok beklemiştik ama şimdi de ayrılamıyorlar! Bunların da bir ortası yok arkadaş...

Apartmandan çıkarken onlara önden gitmelerini söyleyip Changbin'in kapısını açtım. Otobüs durağı evin yakınlarında olduğu için yetişirdim zaten. Changbin kapıyı açtığında uykulu olduğunu fark etmiştim. Tebessüm edip kollarını bana doladığına burnuma dolan alkol kokusu ile kaşlarımı çatıp onu ittirdim.

"Yine mi mekana gittin?"

"Yoko, bunu daha kaç kere konuşacağız?"

Sinirle elimi saçlarımdan geçirip geri çekildim, "Oraya mecbur değilsin, sana söyledim! Neden hala gidiyorsun anlamıyorum? Hani Chris ve Jisung ile grup olarak şarkılarınızı YouTube'a yükleyecektiniz!?"

"O kadar kolay değil..." uykudan kalktığı için henüz kendine gelememişti ve biz sabah sabah kavga ediyorduk, ne hoş(!)

"Chris hala orayı satamadı, paraya ihtiyacı olduğu için de yarışlara devam ediyor. Beni aradığında onu reddedemem biliyorsun!"

"Umurumda değil, oraya gitmenden nefret ediyorum! O insanları eğlendirmek için rap yapman hiç içime sinmiyor, düello değil horoz dövüşü izliyor gibi davranıyorlar!"

Derin bir iç çekti. Bana cevap vereceğini sanıyordum ama bunun yerine tekrar sarıldı, belimi okşadığı zaman yumuşamamak için ona geri sarılmayıp bekledim. Bu hareketten etkilendiğimi biliyordu.

"Özür dilerim... Bir yolunu bulmaya çalışacağım."

"Bulsan iyi olur. Bir daha erkek arkadaşımı yasa dışı mekanlardan toplamak istemiyorum."

Kafasını aşağı yukarı salladı. Geri çekildiğinde çantamı düzelttim, "Kursa gidiyorum."

"Hm, iyi dersler."

Sinirli adımlarla apartmandan çıktım. Bundan birkaç hafta önceydi, onu defalarca aramama rağmen açmamıştı ve evde de değildi. Ben de mekana gitmiştim ve tam da tahmin ettiğim gibi oradaydı. Deri koltukta uyurken bulmuştum onu. Uyandırıp eve getirmiştim, daha doğrusu Jisung arabası ile bırakmıştı bizi. Jisung, Changbin'in ortaokuldan beri tanıdığı arkadaşıydı ve rap konusunda AŞIRI iyiydi.

O, Changbin ve Chris kendi müzikleri üzerine çalışmaya başlamışlardı, yani artık bir grupları vardı. Changbin de bana artık şarkılarını intenrete yükleyeceklerini, Chris'in mekanı satacağını söylemişti. Ben de heveslenmiştim ama yine oraya gittiğini öğrenmek delirtmeye yetmişti beni.