19 | Last Days

990 128 162
                                    

YAZ TATİLİNİN BİTMESİNE İKİ HAFTA KALDIĞINA İNANAMIYORUM!

Üstelik daha şehir dışına bile çıkamadım...

Okulların açılmasının tek iyi yani Changbin'in de artık bizimle olması. Aynı sınıfta değildik ama aynı kattaydık, bu bile iyiydi bizim için. Üç kuzen aynı sınıftaydık. Sue ile Maya hemen karşı sınıfta, Hyunjin ise yan sınıftaydı ve Changbin sadece biraz ilerideydi, koridorun sonunda. Evet bir manyak gibi araştırmıştım.

Bu hafta son kez kursa gidiyorduk. Okullar açılacağı için binada bir düzenleme yapılacaktı ve kursları bitirip normal okul faaliyete geçecekti yeniden. En azından yaz tatilimin son ayını çalışarak geçirdiğim için vicdanım rahattı.

Geçtiğimiz haftalarda Changbin ile yalpalayan durumumuz, tamir ettiği bisikletim ve kesin olarak verdiği sözden sonra dengede durmayı başarmıştı. Gerçekten de o günden beri mekana gitmiyordu. Chris ve Jisung ile şarkıları üzerine çalışıyordu. Yakın zamanda YouTube'a yükleyeceklerdi, oradan kazandıkları parayla da kendilerini geliştirmek için daha çok çalışacaklardı. Tabii umarım iyi bir gelir elde ederlerdi. Hiç değilse mekandan kazandıkları paranın yarısını alsınlar, o bile onlara yeterdi.

Unutmamak gerekir ki Changbin'in önünde bir engel vardı; Ailesi.

Elbette o bunu umursamıyordu, müziğini yapabildiği sürece sorun yoktu. Yani ailesinin videoları görmesi de çok problem değildi. Yapabilecekleri hiçbir şeyden korkmuyordu Changbin. Bu cesareti için bile ona hayrandım.

Okulun kapısından içeri girdiğimde derin bir iç çektim. Kursa gelmiştim sözde ama okula gelmiş gibi hissediyordum çünkü son haftaların verdiği sıkışmışlık ile birkaç öğrenci daha kayıt yaptırmıştı. Tabii, bilgileri beyninize sihirle atıyorlar ya zaten, son hafta gelmek çok mantıklı(!)

Neyse bana ne?
İlk ders biraz not tutmuş ve ikinci ders test çözmüştüm. Aptal kuzenlerim bugün gelmeyip beni yalnız bırakmışlardı. Felix'in boş kalan yerine Seungmin oturmuştu, arada bir onunla konuşmuştuk. İkinci ders de bittiğinde rahat bir nefes vererek arkama yaslandım, son bir ders kalmıştı.

Seungmin bana döndü.
"Yuna neden gelmedi- Şey, yani Yuna ve Felix?"

Hınzırca gülümsedim.
"Gerçekten Felix'i de merak ediyor musun?"

Yutkundu, pek de inandırıcı olmayan bir tını ile, "Tabii." dedi. Güldüm ve kolumu arka sıraya yaslayarak tamamen ona döndüm, "Seungmin... Cidden mi? Böyle mi devam edecek?"

"Neyden bahsettiğini anlamıyorum Yoko."

"Aish! Yuna'dan hoşlanıyorsun-"

Anında elini ağzıma kapadı, "Sus sus! Bizim sınıftan çocuklar da burada, duyarlarsa rezil olurum."

Elini indirdim, "Niye rezil olacakmışsın? Gayet normal bir durum bu."

Sıkıntılı bir nefes vererek geri çekildi ve arkasına yaslandı, "Herkes Yuna'nın Huening Kai'den hoşlandığını biliyor. Böyle birine karşı bir şeyler hissetmek sadece alay konusu olur. Ben bile kendime acıyorum bazen."

"Huening'in Yuna'ya yaptıklarını Yuna sana yapmaz. Ve Yuna onu unutmak için çabalıyor. Böyle bir anda Yuna'nın yanında olsan sence ikiniz için de daha kolay olmaz mı?"

"Bilemiyorum, Yuna çok çabuk unutacak gibi değil."

Elimi omzuna koyup tebessüm ettim, "Kuzenlerim benim kardeşlerim gibidir. Bizi üçüz sanan bile oldu. Yani bana güven, Yuna'yı iyi tanırım. Unutacak."

Seungmin buruk bir tebessüm sundu. Umarım yanılmıyorumdur, umarım Yuna gerçekten o çocuğu unutur...

☀️☀️☀️

Silver | Seo ChangbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin