26 | 25 March

740 111 154
                                    

Bugünün gelmesini istiyor muydum emin değilim.

Çıkışı ile ilgili en başından beri endişelerim vardı fakat bir yandan da onun için seviniyordum. Hayallerini gerçekleştiriyordu. O hayallerin arasında bir yerim yoktu artık ama yine de mutluydum. Mutluluğum sadece tarifinde göz kararı kırgınlık içeren bir duyguydu. Bu da en çok bana zarar veriyordu.

Elimde telefonum heyecanla bekliyordum. Birkaç saniye sonra müzik videoları yayımlanacaktı.

Tırnağımı kemirirken Aiko girdi içeri, elinde yapbozu ile bana bakıyordu, "Benimle yapboz yapacak mısın? Söz vermiştin."

"Changbin'in müzik videosu yayımlanacak, sonra yapalım mı?"

"Ben de izlemek istiyorum." dediğinde yatakta kenara kayarak ona yer açtım, "Gel."

Biraz sonra video yayımlanmıştı. Kalbim maraton koşusu yapmışım gibi çarparken videoyu oynattım. Kasvetli bir başlangıcı vardı, arkadan gelen melodi insanı hemen çekiyordu. Önce Jisung başladı. Klip kelimenin tam anlamıyla mükemmeldi, keza şarkı da öyle. Ne ara bittiğini anlamamıştım, tekrar izlemek istiyordum ama hissettiğim bazı şeyler buna engel olmuştu.

"Voahh! Çok iyiydi abla! Changbin hyung çok yakışıklı olmuş!"

Aiko'nun heyecanına güldüm ve şirketin sayfasına girip albümün olduğu oynatma listesini açtım. İçimde minicik bir umut vardı.

Listedeki diğer şarkılara göz gezdirdim. On Track'i görünce bütün umutlarım sönmüştü...

Hani belki, bir ihtimal vazgeçmişti. Kıymamıştı bize ve çıkarmıştı şarkıyı listeden... Ama hayır, yayımlanmıştı işte. Herkes dinleyebilirdi.

Aiko odamdan çıktığında biraz Tweeter'da gezdim. 3Racha ile ilgili tweetlere baktım. Herkes şimdiden koyu hayranları olmuşlardı bile. Derin bir of çekerek telefonu kapatıp kenara attım. Zerre keyfim kalmamıştı, uzanıp pikeyi kafama kadar çektim.

O artık ünlü biriydi...

☀️☀️☀️

Felix'in Bilgisayar Mühendisliği kazandığını öğrendikten sonra çığlık atarak odama koşmuş ve bilgisayarımı açmıştım, sonuçlara bakarken kalp krizinden ölecektim! Yuna'yı da görüntülü aramıştım bu esnada. O da kendi sonuçlarına bakıyordu. Annemle babam arkamda, merakla ekrana bakarken içimden dua ederek sonuçları açtım.

Choi Yoko
Seoul National Universty;
Japon Dili ve Edebiyatı

Öncekinden daha yüksek ve tiz bir çığlık atarak yerimde zıpladım. Annem de sevinçle gülerken babamın da ondan farkı yoktu.

Yuna;
"Kazanmış mısın?!"

"EVET! Ya sen?"

Telefonu alıp yüzüne yaklaştırdı, "Geleceğin en başarılı iç mimarı duruyor karşında!" dediğinde sevinçle yerimde tepindim. Annemle babama sıkıca sarılırken gözlerim dolmuştu.

"Abla kazanmış mısın?"

Geri çekilip Aiko'ya döndüm, eğilip ona sarılırken, "Kazanmışım ablacığım... Kazanmışım."

Hayatımda en önemli kaybedişlerden birini yaşarken en büyük kazancımı da yaşamıştım. Changbin benim için büyük bir kayıptı, bunu inkar edemezdim. Ama onu kaybetmek bana istediğim bölümü kazandırmıştı çünkü biz ayrıldıktan sonra hırstan daha çok çalışmış ve derslerden başka bir şey düşünememiştim.

Şimdi bu sevinci onunla paylaşamıyordum bile. Bir aydır göremiyordum ki yüzünü. Yurtta kalıyordu ve ara sıra eve geliyordu. Geldiğini, yanan lambalarından anlıyordum. Yurda yerleşince evden ayrılır diye sanmıştım ama öyle olmamıştı. Burada kalması da benim için avantaj mıydı emin değilim...

Silver | Seo ChangbinWhere stories live. Discover now