24 | Prom

763 111 253
                                    

Hayalet okuyucu olmayın ve yorum yapın lütfen, rica ediyorum efenim (>¬<)

Keyifli Okumalar <3

☀️☀️☀️

Saymayı bırakamıyordum; 30 gün olmuştu.

Changbin'e 'Silver' diyip boynuna sarılamadığım günlere bir yenisi daha eklenmişti. Bugün de böyle geçiyor işte. Şimdi yeni bir telaş vardı;

Balo!

Ne trajedi ama...

Herkes kiminle gideceği hakkında konuşup ne giyeceğini ders edinirken ben Japonca çalışıyordum. Balo mu? Boş versenize, kimin umurunda?

Changbin ile gidemeyeceksem kiminle gideceğim?

Zaten sınava BİR HAFTA kalmıştı, kendimi dış dünyadan tamamen soyutlamıştım. Yuna bana gelmem için ısrar ederken yaptığım tek şey önümdeki soruları çözmekti.

Bugün 1 Mart... 24 gün kaldı.

Çıkış yapacaktı, beni de hayatından çıkaracaktı. Böyle olmaması hakkında hayaller kurarken bile en olası ihtimalin bu olduğunu biliyordum. Sadece bekliyordum. Hayatımla ilgili kesin kararlı sınavdan sonra verecektim.

Changbin'den önce Japonya'da okuma hayalleri kurarken onunla tanıştıktan sonra Hanguk Dil Üniversitesi hakkında bir harita çizmiştim. Japonca öğretmeni olup oraya taşınırken onun da benimle gelmek isteyeceğine son derece emindim. Şimdi ne vardı? Hiç! Ellerim bomboştu...

"Yoko! Saçmalama ya, lise balosuna katılmamak da ne demek? Böylesine güzel bir günü çöpe atacaksın!"

Sonunda gözlerimi test kitabımdan ayırıp ona döndüm, "İnsanlar beni hala Changbin'in sevgilisi sanıyor diye gelip teklif bile etmediler, farkında mısın?"

İç çekti.
"Doğru diyorsun. Okulun ezeli ve ebedi popüler öğrencisine henüz bir teklif gelmemesinin başka açıklaması olamaz. Neyse canım! İlla biriyle mi gitmek zorundasın sanki?"

"Sen kiminle gidiyorsun?"

"Şey... Önce Kai sordu, sonra da Seungmin. Ve ben de-"

"Sakın Kai'nin teklifini kabul ettim deme!"

"Ne zannediyorsun beni? Tabii ki Seungmin ile geleceğim. Ayrıca Kai tam bir pislik, ondan hoşlandığımı anlamış ve Wonyoung ile ayrıldığı için beni anca fark etti."

"Çoktandır şüpheleniyordu zaten. Eh, yemeyenin malını yerler."

"Bana mal dediğini görmezden gelerek tekrar söylüyorum; Lütfen gel!"

"Git başımdan Yuna, gelmeyeceğim." Yuna oflayarak yanımdan kalktı. Tekrar sorulara odaklandım, kaybedecek vaktim yoktu.

Oraya gitmenin benim için bir anlamı da yoktu.

☀️☀️☀️

Teneffüste Yuna, Maya ve Sue ile kantine gittik. Kahve almak için sıraya girdim, önümdeki çocuğun gitmesini beklerken arkamdan adımın seslenilmesi ile oraya döndüm. İçime anında bir bıkkınlık dolmuştu. Bu çocuk beni ne zaman rahat bırakacaktı acaba?

"Ne var Yoongi?"

İç çekerek yanıma yaklaştı, elleri cebinde ve yüzünde o sinir bozucu sırıtışı yoktu bu sefer.

"Ben... Changbin ile ayrıldığınızı duydum."

Bakışlarımı hızlıca kaçırdım. Ben daha bunu kendime söyleyemiyorum, başkasından duymak hiç hoş olmuyor.

Silver | Seo ChangbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin