Silver | Seo Changbin

23 | On Track

Apartmandan içeri giren Changbin'in arkasından öylece bakmakla kalmadım. Birkaç dakika sonra kapısına gittim diğerlerine haber vermeden. Changbin kapıyı açtığında montu hala üzerindeydi. Gülümseyip belime sarıldığında karşılık vermedim. Geri çekildi saçlarımdaki karları temizledi.

"Bir yerden mi geliyorsun?" diye sorduğunda kaşlarım çatıldı, apartman kapısını işaret ettim, "Bahçede oynuyorduk Changbin... Kafanı kaldırıp bakmadın bile."

"Ciddi misin? Güzelim, görmedim. Çok acelem vardı. İçeri gelsene, işlerimi hallettikten sonra sana sıcak çikolata yaparım."

Elimden tutup içeri çektiğinde itiraz etmedim. O salona geçerken ben montumu astım. Changbin'in gelişi güzel bir şekilde koltuğa attığı montunu da astıktan sonra yanına ilerledim. Mutfak tezgahına koyduğu eşyaları darmadağındı. Ama bilgisayarına o kadar odaklanmıştı ki görmüyordu bile.

Yanındaki bar taburesine oturup kollarımı tezgaha koydum, ne yaptığını anlamasam da öyle bakıyordum. Bir şeyler yaptıktan sonra bana bir kağıt uzattı, "İlk albümümüzdeki şarkılar, bakmak ister misin?"

Tebessüm edip kağıdı elime aldım.

3Racha 1st album
-3Racha
-Start Line
-We Go
-Matryoshka
-Passion
-Dragon Three
-On Track

Ellerim titrerken kağıdı sıkıyordum. Yanlış görmüş olabileceğimi umut edip birkaç kez gözlerimi kırpıştırdım. Ama hayır... Gerçekti.

"Changbin... On Track'in bu listede ne işi var?"

Önce bana sonra kağıda baktı. Gülümsemesi solarken tekrar bana baktı, "H-hoşuna gitmedi mi?"

İçimde bir şeyler kopmuş gibi hissederken sinirle ayağı kalkıp kağıdı sertçe masaya bıraktım, "Ne dediğinin farkında mısın sen!"

O da ayaklandı.
"Yoko-"

"Benim için yazdığın şarkıyı nasıl albüme eklersin?! Şimdi herkes dinleyecek!"

"Ama bu hiçbir şeyi değiştirmez ki, On Track hala senin şarkın."

Hiddetle elimi saçlarımdan geçirdim, "Şu yaşıma kadar beni özel hissettiren tek bir şey vardı Changbin! Neyi mahvettiğinin farkında mısın?"

"Yoko abartıyorsun. Ne olursa olsun durum bu şarkıyı seni düşünerek yazdığımı değiştirmez! Ben çoğu şarkımı senin için yazıyorum ki zaten!"

Onun da sesinin yükselmesi ile bir felakete doğru ilerlediğimizi anladım.

"On Track sadece senin ve benim bildiğimiz bir şarkıydı. Şimdi tüm dünya dinleyecek ve bir özelliği kalmayacak. Albümü doldurmak için başka bir şey bulamaz mıydın?"

"Bunu çocuk oyuncağı mı sanıyorsun sen? Yoko, şu an tamamen bencillik ediyorsun."

İyice delirmiş bir vaziyette yanımdaki tabureye ayağımla vurmaya engel olamayıp düşmesine neden oldum. Gözlerim dolmaya hatta gözyaşlarım akmaya başlamıştı bile.

"Bencil olan sensin! Sırf şarkı bulamadınız diye hazıra konmak için benim en değerli şeyimi harcıyorsun! Bana bunu daha önce söylemedin bile?"

"Hazıra konmak, öyle mi? Olaya at gözlüğü ile bakmayı bırakırsan saçmaladığını anlayacaksın Yoko."

Sözleri her seferinde biraz daha acıtırken buna daha fazla katlanamayacağımı fark edip kapıya ilerledim. Arkamdan gelip kolumdan yakalamış, kendine çevirmişti.

"Yoko! Yapma... Böyle gidersen bu konuyu halledemeyiz."

"Bu saatten sonra yapamayız zaten. Çıkışında başarılar Changbin."