21 | Popular Boyfriend

860 133 170
                                    

Üzüyorsun beni yahu :((

Oy verip yorum yapmayı ihmal etmeyelim bebeklerim, olmuyor ama 😿

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oy verip yorum yapmayı ihmal etmeyelim bebeklerim, olmuyor ama 😿

☀️☀️☀️

Okul üniformalarımı giydikten sonra saçlarımı tarayıp mutfağa geçtim, dört kişilik kahvaltı hazırlamaya başladım. Günün ilk saatlerinde ev böyle gürültülü oluyordu çünkü herkes evden çıkacağı için hazırlanmaya çalışıyordu. Annem ve babam işe giderken her sabah banyo kapmaca oynamasalar olmuyordu zaten...

Aiko ise tam bir baş belasıydı.

"Aiko hadi! Geç kalacaksın diyorum." kahvaltılıkları masaya dizerken mutfak kapısının önünde yüzüstü uzanan Aiko'ya bağırdım. Onu yatağından zar zor kaldırıp elini yüzünü yıkamış ve saçlarını taramıştım ama yine uzanmıştı aptal hem de mutfağın önünde! Beni delirtmek istiyor illa.

"Aiko! Bir daha sana kalkmanı söylemek zorunda bırakma beni!"

Bir hışımla yerden kalkıp mızmızlanmaya başladı, "Okula gitmek istemiyorum!"

Elimdekileri bırakıp yanına giderek hizasına gelmek için diz çöktüm, "Neden böyle yapıyorsun? Sen okulu çok severdin."

"Artık sevmiyorum ve gitmek de istemiyorum!"

Bir şeyler söylemek için ağzımı açmıştım ki annem geldi, "Sevip sevmemen hiçbir şeyi değiştirmez Choi Aiko, okula gitmek zorundasın. Kendini parçalasan da oraya gidecek ve dersine gireceksin." diye otoriter bir ses tonu ile konuştu. Aiko yüksek sesle sızlanarak odasına koştu.

Annem böyleydi işte. Askeri lise gibi eğitim vererek üzerimizde baskı kurar ve çoğu zaman başarılı olurdu. Aiko ile bir tek o baş edebilirdi zaten.

Bana dik dik baktığını hissettiğimde ben de ona baktım. Dün akşam Changbin'i ona karşı savunmuş olmam konusunda çekmesi gereken bir fırça vardı, öyle ki gözlerinden ateş çıkıyordu. Hemen gözlerimi kaçırıp tezgaha döndüm. Arkamdan gelmiş ve benimle birlikte kahvaltı hazırlamaya başlamıştı. Zorlukla yutkundum, sanırım kaçışım yoktu.

"Bana söylemek istediğin bir şey var mı Yoko?"

"Yok."

Net olmaya çalıştım ama bu asla annemi memnun etmedi. Çatık kaşları ile bana döndü, "Önce bi' yüzüme bak." bıkkınlıkla ona döndüm, "Dün akşam yaptığın neydi öyle?"

"Neymiş anne?"

"Yoko! Changbin ile aranda ne var? Ne var da onu o kadar savunuyorsun ve ilgileniyorsun?"

"Hiçbir şey yok!" bu yalanı söylemekten nefret ediyorum, "Tabii ki savunacağım çünkü o benim arkadaşım. Neden anlamamakta ısrarcısın? Hadi onu geçtim, bir şey olursa ne olacak? Changbin kötü biri değil ki."

Silver | Seo ChangbinWhere stories live. Discover now