RAKİP

XXXVI. CAPULET (PART I)

Lorde - Royals
Lana Del Rey - Young and Beautiful

🥂

Bacaklarımı sallayarak karşımda dikilen kadını dinlemeye devam ettim. Sigarasından ardı ardına aldığı dumanlardan kalan vaktinde homurdanıyor, sinirle bir şeyler anlatıyordu.

"Nereden çıktı ki bu adam?" diye sordu Başak. "Ne güzel gitmişti."

Babamın verdiği davetteydik ve kızlarla tuvalete saklanıp son dedikoduları birbirimize anlatmak ile meşguldük. Parti başlayalı daha sadece yarım saat olmuştu. Bu yüzden kimse ortalıklarda olmadığımızın farkında değildi lakin biraz daha çene çalmaya devam edersek azar işiteceğim kesindi.

Bade aynadaki yansımasına bakarak sarı saçlarını düzeltti. Ardından minik çantasından çıkardığı ruju dudaklarına sürmeye başlamadan önce konuştu. "Miraç mıdır Miranç mıdır, her ne haltsa, seni bir daha aradı mı?"

Evet, geçen gün edindiğim yeni bilgilerden biri de buydu.

Başak'ın geçen sene Koray'ın yirmi dokuz yaşındaki amcasıyla bir ilişkisi olmuştu. Kıvırcık saçlarını çekiştirmek ile uğraşan arkadaşımın anlattığına göre Miranç ile aylarca gizli gizli görüşmüşlerdi. Adamın ona takıntılı olduğu ise Başak ayrılmak istediğinde ortaya çıkmıştı. Kızlar haricinde bu durumu bilen tek kişi Pars idi. Sanırım adamın şehri terk etmek zorunda kalmasında onun da payı büyüktü. Şimdi geri döndüğü için Başak endişeleniyordu zira hayatında Poyraz vardı.

"Hayır, aramadı. Şehre döndüm diye mesaj atmış ama cevap vermedim."

Lavabonun kenarındaki boşluğa oturmuş, süt mavisi elbisemin açık bıraktığı bacaklarımı sallarken içimdeki huzursuzlukla mırıldandım. "Başak bu konuda ne yapmak istiyorsun?" Sözlerim ile bütün gözler beni buldu. "Yani anlıyorum, Miranç eski sevgilin ve belki de ona dair hala hislerin vardır ama bu durumu Poyraz öğrenirse aranız bozulur."

İşittiği kelimelerim ile kasılan kız yüzünü ekşitti. "Miranç'a karşı hiçbir şey hissetmiyorum. Poyraz ile aramın bozulmasını da istemiyorum."

Bade sürdüğü rujunu yedirip doğrulduğunda bakışları Başak'ı buldu. "Belki bir daha iletişime geçmez. Ayrıca adamın itibarı iki dudağının arasında."

Lara destek çıktı. "Kesinlikle, üzgünüm ama daha reşit bile olmamış bir genç kıza musallat olduğu duyulursa linç edilir."

"Cemiyet hayatı biter." Dedi Bade. "Kimse yüzüne bakmaz. Öncelikle de Koray'ın ailesi defeder onu."

Açıkçası bu durum hoşuma gitmemişti. Başak'ın daha on yedi yaşındayken kendinden on bir yaş büyük biriyle olması bana mantıklı gelmiyordu. Elbette buna mana bulmak bana düşmezdi ve arkadaşıma asla önyargıyla yaklaşmazdım lakin toyluğunu kullanan bir adam ile muhatap olmak zorunda kaldığına inanıyordum.

"Sadece onun değil." Diyerek sigarasından bir duman daha aldı Başak. "Bende insan içine çıkamam."

Kaşlarımı çatarak bu sözlerine karşılık verdim. "Başak sen daha çok gençsin. Herkes bir hata yaptığını veya âşık olarak mantıklı düşünemediğini bilir. Ama Miranç için durum o kadar basit olmaz."

Kızlar başlarını sallayarak bana destek olduklarında Başak iç geçirdi. Sigarasını tuvalete atıp üstüne sifonu çekti. Ardından ellerini yıkayıp çantasından parfümünü çıkardı.