XXVIII. VEDA BUSESİ

13.4K 1.1K 648
                                    






Tom Odell - Another Love



🥂




Uzun zamandır bu denli şaşırdığımı anımsamıyordum.

Karşımdaki kadına bakarken ne düşüneceğimi bile şaşırmıştım. Yapabildiğim tek şey dikkat ile yüzünü incelemekti. Fazlasıyla güzel ve bakımlıydı. Bana Bade'yi anımsatmıştı fakat bakışlarındaki keskinlikte Pars'ın izleri saklıydı.

"Araçlarda bir sorun yok." Diyerek ellerini ceplerine iliştirdi. "Bu yüzden tutanak ile uğraşmayalım." Tebessümü genişledi. "Ayrıca komşuyuz sonuçta. Bu tarz şeylerin lafı bile olmamalı."

İşittiğim sözler ile mırıldandım. "Teşekkür ederim, çok kibarsınız."

"Ehliyetin var mı?"

Sorusuyla yanaklarımın kızardığına emindim. Henüz ehliyetimi almamıştım. Bu önümüzdeki ay içinde halledeceğim ufak bir detaydı. Gerçi şu an ki durumuma bakılırsa pek de ufak değildi. Cevap vermememe eklenen ifadem ile karşımdaki kadın güldü.

"Yok demek." Omuzlarını silkerek uzun saçlarını savurdu. "Endişelenme, benim de iki çocuğum var ve onlarda ehliyet almayı bekleyemeyecek kadar şımarık büyüdüler." Gözlerini kısarak bakışlarını yüzümde dolaştırdı. "Bade ile Pars'ı tanıyor olmalısın."

Şüpheciliğine eklenen kendinden emin tavırları beni rahatsız etti. Karşımdaki kadına dair bildiklerim bir elin parmaklarını geçmezdi. En önemlisi ise alkolik olduğu ve oğluna saldırdığıydı ki bunu hatırlamak bile öfkelenmeme neden olmuştu.

"Tanıyorum." Demek ile yetinip aracıma doğru bir adım attım.

"Ama ben seni ilk defa görüyorum." Sözleriyle duraksadım. Kaşlarını çatarak yüzüme baktı ve dudağının kenarını kıvırıp ince sesiyle mırıldandı. "Selim'in bir kızı olduğunu biliyordum ama annesiyle İzmir'de yaşadığını duymuştum."

"Öyleydi." Diyerek konuyu kapatmaya çalıştım zira bakışlarındaki bir şey beni oldukça rahatsız ediyor, ardıma bakmadan gitmek istememe neden oluyordu.

"Babanı ziyarete mi geldin yoksa uzun süre burada mısın?"

Kuruyan alt dudağımı hafifçe yalayıp yutkundum. Karşımdaki kadının neden beni sorguladığını anlayamıyordum. Bir yanım şüpheyle kasıldı. Oğlu ile olan ilişkimi biliyor olabilir miydi?

Bu ihtimalin olasılığı düşük gibi geliyordu. Sonuçta uzun bir süredir ortalıklarda olmayan biriydi. Ayrıca oğluyla arasının kötü olduğunu da biliyordum. Belki de sadece meraklı bir kadındı.

"Kalıcıyım." Tebessüm ederek tekrar arabama yöneldim. "Buradaki işimiz bittiyse yetişmem gereken bir yer var."

"Elbette." Yüzünden eksik etmediği tebessümüyle beni son kez baştan aşağı süzdü. "Görüşmek üzere, Mira."

Tek kelime etmeden aracıma bindim ve emniyet kemerimi takarak kendi arabasına ilerleyen kadına baktım. Her şeyiyle göz alıcı ve ürkütücüydü. Keskin hareketlerinden özgüven akıyordu. Benden hoşlanmadığını bariz etmişti. Bana olan bakışlarındaki küçümseyici tavır canımı yaktı. Aniden içimi bir korku kapladı. Kendimi eski bir hikâyenin içinde hissederek mazinin tekrarlanışına şahitlik ettim.

Pars'ın annesi ve dedesi, Barslardan nefret ediyordu.

Kadın beni sadece soyadımdan dolayı bile sevmemişti ki oğluyla münasebetimi öğrense vereceği tepki kim bilir ne olurdu. Aynı zamanda Mehmet Alaz'ın da bu duruma sevinmeyeceği barizdi.

RAKİPWhere stories live. Discover now