III. NABZIN RİTMİ

40.8K 2.2K 790
                                    





Tove Lo - Habits
Ellise - Nightmares

🥂

Derin nefesler eşliğinde yataktan fırlayarak uyandığımda sabahın ilk ışıkları odamı aydınlatmaya başlamıştı. Elimi ıslanmış saç diplerimden geçirirken soluklanmaya çabaladım. Yattığım yerden yavaşça doğrulup karşımdaki deniz manzarasına baktım.

Kuruyan dudaklarımı dilim ile ıslatıp sakinleşmeyi denedim.

Rüyamda gördüğüm can alıcı görsel boğazıma sarılmış bir çift eldi. Büyük bir hiddet ile beni boğuyor, ciğerlerimi yakarak yüreğimi yerinden sökmeye çalışıyordu. Aklımı toparlamaya çalışarak etrafıma bakıp nerede olduğumu idrak etmeyi amaçladım.

Beni boğan ellere dair hatırladığım tek şey zihnime düştüğündeyse öfkeyle homurdandım.

Ela gözler, beni uykumda avlamıştı.

Kendime gelmeye çalışarak üstümdeki yorganı attım. Ayaklanıp doğruca lavaboya ilerledim ve üzerimdeki tişörtü çekiştirerek terden sırılsıklam olmuş olan ensemi sıvazladım.

Duşa girdiğimde ılık su vücudumu rahatlatırken kötü rüyamın etkilerini de siliyordu. Dün geceki koşuşturmadan sonra Ayaz'a bol bahaneli bir mesaj çekmiş ve bana evin adresini vermesini istemiştim. Pars'a olan öfkem hala yerinde duruyordu. Bana sanki kötü bir şey yapmışım gibi kızmıştı. Oysa ben onun bir nevi hayatını kurtarmıştım. Eğer kendini kanıtlama çabasına girip o çocuklarla yüzleşseydi o güzel yüzünde büyük bir beyzbol sopası izinin kalacağına emindim. Sabah sabah bütün olumsuz düşünceler zihnimde cirit atıyordu anlaşılan çok da güzel bir gün geçirmeyecektim.

Suyun bedenimden kayıp gitmesini izlemeyi bırakıp hızlıca yıkandım. Dakikaların ardından vücuduma sardığım beyaz havluyla odama girdim. Baş havlusuyla saçlarımı kurularken yatağımın üstündeki kıyafetleri görmemle olduğum yerde durdum. Dağılmış örtümün üstüne bırakılan okulun armasını üzerinde bulunduran bir tişört ile kapşonlu vardı. Anlaşılan üzerime bunlardan birini giymek zorundaydım. Aslında forma olayını seviyordum çünkü her gün ne giyeceğim diye düşünmek beni gerçek anlamda yoruyordu. Kıyafetlerin yanında duran mavi kartı aldım. Oldukça güzel bir yazıyla yazılmış olan nota baktım.

"Öğle yemeğinde görüşürüz."
Baban

Kartı yatağın üstüne fırlatırken yemek için heyecanlanmalı mıydım yoksa kaçış yolları mı aramalıydım emin olamıyordum. Aslında bir şekilde bu yemekten yırtabileceğime emindim zira babamın yüzünü görmeyi hiç istemiyordum. Bir iç çekip elimdeki havluyu yatağın üzerine bıraktım ve havanın güzel olmasına güvenerek beyaz tişörtü aldım. Siyah kot eteğimi bacaklarıma geçirip tişörtümü giydim. Tişörtün bir ucunu eteğimin içine sıkıştırdım. Beyaz spor ayakkabılarımı giydikten sonra saçlarıma şekil verip aşağı indim. Merdivenlerin yanında kalan ayna da kendime baktım. Saçımı geriye attığımda tam kalbimin üstündeki logoyu gördüm. Siyah renk ile işlenmiş "A" harfinin yanlarında siyah renkte melek kanatları vardı. Kaşlarım hafifçe çatılırken salona girip yemek masasına doğru ilerledim. Yanıma aldığım siyah ceketimi ve aynı renk sırt çantamı koltuğun üzerine bıraktım.

Nergis hanım kahvaltı masasında baş köşeye oturmuştu ve beni görünce başını magazin dergisinden kaldırıp gülümsedi.

"Günaydın."

Nazik sesi odayı doldurduğunda gülümsedim. Masaya ilerleyip sandalyelerden birine oturdum. Önümde duran portakal suyundan büyük bir yudum aldığım sıra Ayaz'ın sesini duydum.

RAKİPWhere stories live. Discover now