3. Bölüm

12.7K 505 97
                                    

Episode 3
"180.627 takipçi "

Hayat kimi zaman karşınıza çıkmasını beklemediğiniz, yaşamam dediğiniz şeyleri yaşatarak sizi şaşırtırdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayat kimi zaman karşınıza çıkmasını beklemediğiniz, yaşamam dediğiniz şeyleri yaşatarak sizi şaşırtırdı. Yaptığınız eylemlerin bir sonucu olduğunu bilir, buna göre hareket ederdiniz ama bazen eylemler dallanır budaklanır ve yolun sonu hiç beklemediğiniz sonuçlara çıkardı.

Samiyen Haberin tweetimi retweetlemesinin üzerinden geçen süre yarım saatti. Tweetin görüntülenme sayısı altı basamaklı sayılara geçince telefonumu kapatmış, önümde açık duran televizyonla bakışmaya başlamıştım.

Kendi halinde attığım ve Kerem'i savunduğum tweet yürüyüp gitmiş, büyük bir çığ olarak bana geri dönmüştü. Telefonum yeniden titrerken bu sefer derin bir nefes alarak telefonumu elime aldım.

En son korkudan ve heyecandan telefonu bir kenara atmıştım ama bu sonsuza kadar süremezdi. Üstelik sosyal medyaydı ve interneti kapattığım anda yok olabilirdi. Farkındalıkla beraber hızla telefonumu açıp uygulamaya girdim.

Bildirim kutusu kendisine gelmeye çalışırken korktuğum kadar olmadığını fark ettim. Gördüğüm yorumların çoğu bana destek vermiş, benimle aynı fikirde olduklarını belirtmişlerdi. Kendi kendime Ferihalaştığımı anlayıp güldüm.

Bir şeyleri abartma konusunda üstüme yoktu, yine de hiç bu kadar büyük bir etkileşim almamıştım ve büyük etkileşimler beraberinde büyük linçleri de getirirdi.

Takipçi sayımı merak ettiğimden profilime girdiğimde gördüğüm sayıyla bir kez daha şaşırdım.

180.627 takipçi.

Ünlüydüm?

Bunu söylemek belki de doğru değildi ama olduğum durumu yumaşatmak için yapabileceğim şey dalga geçmekti. Dm kutuma sürekli mesajlar düşerken ayarlardan istekleri kapattım, tweetime girip yorumları okumaya başladım.

gshabertweets : Haklı bi thread gencler dağılın

y : Herkesin görmezden geldiği o gerçek

u : sonunda birisi linç yemek uğruna gerçekleri dile getirmiş.

Yorumlar böyle akıp giderken gülümseyerek ekranı aşağı kaydırmaya devam ettim. Birkaç kötü yoruma denk gelirken geriye kalanların iyi olduğunu görmek daha da rahatlamamı sağlamıştı.

Çalan telefonum yorumları okuma işimi bitirirken kimin aradığına baktım.

Elif arıyor...

Şu an birisinin aramalarına cevap vermek istemiyordum ama eğer Elife cevap vermezsem oturduğum evi başına yıkacağını da biliyordum. İsteksiz bir şekilde telefonu açtığımda karşımdan gelen neşeli ses benim de enerjimi yükseltmişti.

"Günaydııın." Elifin enerjik halleri hep alışık olduğum bir durumdu. Sabahın yedisinde bile enerjisi olur, çoğu zaman ortamı neşelendiren de o olurdu. "Günaydın." diye karşılık verdim. Onun aksine benim sesim ruhsuz çıkıyordu.

"Threadı gördüm, artık ünlü bir arkadaşım var diye gezebilir miyim?" Elifin söylediği cümle gülmemi sağlarken neyi bu kadar komik bulduğumu bilmiyordum.

"Yani, deme bence." diye cevap verdim. "Birkaç güne unutulur, bende eski halime geri dönerim." Beklediğim şeyi dile getirdiğimde telefonun karşısından oflama sesi geldi.

"Ya unutulmazsa?" diye sordu. İhtimalleri önüme sürmekten çekinmiyordu. "O zaman öyle dersin sende." Söylediğim şey neşesini daha da arttımış, telefonun arkasında heyecanlı konuşmasına devam etmişti.

"Ay unuttum bak söylemeyi, akşama dışarı çıkıyoruz sende gelmek ister misin?" Elif'in beni asıl arama nedeni belli olmuştu. İkimiz arasında ki ilişki de sadece ruhsuz değil, aynı zaman da ev kuşu olma görevini de üstleniyordum. Ve yine onun aksine benim çevrem kalabalık değildi. Eliften başka arkadaşım da yoktu.

"Elif-" diye itiraz etmeye hazırlanırken Elif cümlemi kesti. "Hayır Asel itiraz kabul etmiyorum bu sefer. Sormadım say, akşam yedi gibi seni almaya gelirim öptüm."

Telefonun kapanma sesi ile başbaşa kaldığımda oflayarak kafamı geriye attım. Beyaz tavan görüş alanıma girerken telefonuma gelen yeni bildirim sesi telefonu yeniden elime almama sebep oldu.

Ekran panelinden gelen mesaj Elife aitti, akşama elbise giymemi söylüyordu. Anlaşılan yanımıza erkek arkadaşlarından getirecek ve birisini bana ayarlamaya çalışacaktı. Allah bana sabır versindi, gazam mübarek olsundu.

Telefonu bırakacakken yeniden gelen bildirimle son kez ekrana baktım. Attığım tweeti birisi daha beğenirken günün güzelliğine ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Instagrama girip Keremle olan mesaj kutusuna girdim.

@aselaltun : Sokratesin seni savunduğu gibi savunmaya ant içtim oğlum.

@aselaltun : Bu yola bi baş koydum seni kimseye yedirmem bu saatten sonra.

***

Merhabaa, geri geldiimm

Twitter ya da instagram yorumlarında kendi adınızi görmek isterseniz bu satıra yorum bırakabilirsiniz, şahsen o kadar çok üşeniyorum ki kullanıcı adı sallamaya bari birinizin kullanıcı adı olsun UWKSPWSPWKSĞWKDĞWL

Yıldıza basmayı unutmayalım, hepinize iyi bayramlaar 🩷

𝐀 𝐭𝐡𝐫𝐞𝐚𝐝 | Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin