14. Bölüm

8.5K 404 16
                                    

Episode 14
"Aktürkoğlu beni mi takip ediyor?"

Episode 14 "Aktürkoğlu beni mi takip ediyor?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Kendime hazırladığım tabağı masaya koyarken kapının alacaklı gibi çalınmasıyla yerimden sıçradım. Birkaç saniye yerimde durup kimin gelebileceğini düşünürken yeniden aynı şiddetle çalınmasıyla kapıya yürüdüm.

Kapı deliğinden baktığımda Elif'i görmemle kaşlarımı çattım. Kapıyı açtığımda karşılaştığım yüz bir şeyin olduğunu gösteriyordu bana.

"Elif?" dedim sorarcasına. Bebek saçları alnına yapışmış, koştuğunu gösteriyordu. Nefes nefese hali daha da işkillenmeme sebep olurken kapıdan çekilip içeri girmesine müsade ettim.

Bir şey söylemeden salona adımladığında kapıyı kapatıp mutfaktan bir bardak suyla geri döndüm. Elif üzerindeki kabanı koltuğa bırakmış, ayakta durmaya devam ediyordu. Elimdeki suyu ona uzattığımda bardağı elimden aldı. Bir yudum içip bardağı kenara koyduğunda dayanamayıp sordum.

"Bir şey mi oldu?" Elif bana inanamıyormuş gibi bakarken tepkisiz bakışlarımı sürdürmeye devam ediyordum. Ne olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu ve arkadaşımın bu halleri gerilmemi sağlıyordu.

"Sana bir şey soracağım," Bir şey bilmediğime ikna olmuş olacak ki konuşmaya karar vermişti. "Sor."

Koltuğa oturduğunda bende yanına oturmuş dudaklarının arasından çıkacak soruyu bekliyordum. "Bugün hiç sosyal medyaya girdin mi?"

Kafamı olumsuz anlamda sallarken Elif cebinden telefonunu çıkardı. Sabah uyanır uyanmaz bir koşuşturmaca içinde olduğumdan telefona bakacak vakti bulamamıştım. Kilit ekranını açıp sosyal medyaya girdiğinde hesabımı açıp takipçiler kısmına girdi.

"Kerem Aktürkoğlu seni takip etmeye başlamış." Söylediği cümleyi ekranda gösterdiği takipçiler kısmıyla kanıtlarken bir saniye duraksadım. Telefonu kapatıp koltuğa koyan Elif bakışlarını yeniden bana çevirdi. "Bana anlatmak istediğin bir şey var mı Asel?"

Vardı. Ama ben bile ne olduğunu bilmiyordum ve bilmediğim bir şeyi başkasına ne kadar anlatabilirdim bilmiyordum.

"Kerem bana yazmıştı." diye başladım cümleye. Bir yandan zaman kazanmaya çalışıyor, bir yandan da neler söyleyebileceğimi düşünüyordum. "Onu anladım zaten." dedi Elif. Anladığını bende anlamıştım ama zaman kazanmak daha önemliydi. "Ne zaman yazdı?" diye sordu bu sefer.

"Doğum günümde, seninle ayrıldıktan sonra." Söylediğim şeyler gözlerinin büyümesini sağlarken bir şey dememesi için hızla devam ettim. "Birkaç kez konuştuk, sonra dün benden numaramı istedi. Bende verdim. Ama beni neden takip ediyor bilmiyorum."

Hızla kurduğum cümleler olayın kısa sürmesini sağlarken Elif her cümlemde biraz daha şok olmuştu. Salonda süren sessizlik gerilmemi sağlarken Elif gözlerini halıya dikmiş öylece duruyordu.

"Neden bana anlatmadın?" diye sordu. Neden anlatmamıştım?

"Neler olduğunu anlamaya çalışıyordum çünkü. Anlatmamak değil sana bunu anlatsam nasıl anlatacağımı bilememek vardı daha çok. Kerem bana yazıyor demek kolay gelebilir ama ben kendime inandıramadım bunu, sana gelip nasıl anlatsaydım?"

Elif yine sessiz kalırken kurduğum cümlenin yeterli bi savunma olduğuna inanmak istiyordum.

"Mesajları göstersene." Elifin ani bir heyecanla söylediği sözler rahatlamamı sağlarken odamdan telefonumu alıp geldim. Uygulamaya girip ilk önce instagram mesajlarımızı açtığımda telefonu Elif'in eline vererek oturdum.

Okuduğu her mesaja ayrı tepkiler veren Elif beni korkuturken mesajları okutmanın doğru bir karar olup olmadığını tartıyordum.

"Yuh," dedi Elif. "Siz baya flört ediyorsunuz Keremle."

Söylediği şeyler tükürüğümün boğazıma kaçmasına neden olurken öksürdüm. Elif gülerek sırtıma vururken ben ise dediği bu şeyin saçmalığını düşünüyordum.

"Saçmalama," dedim. "Yok öyle bir şey." Ne yapacağınızı bilmediğiniz anlarda inkar en kolay yöntemdi.  Ve şu an uygulamaya çalıştığım yöntem de buydu.

"Tabii." dedi Elif. "Sen öyle san." Yüzünde gördüğüm imalı gülüş canımı sıkarken yeniden inkar edecektim ki konuşmaya devam etti. "Hakkında kötü şeyler demeseler bari."

"Neden ki?" diye sordum. Kötü bir şey diyecekleri herhangi bir şey yapmamıştım. "Keremin seni takibe alması bile bazılarına batman için yeterli Asel."

Söylediği şeyde haklı olduğunu anlamamla sessiz kalmayı tercih ettim. Linç kültürünü az çok biliyordum, buna dayanacak bir psikolojim olduğu konusunda ise emin değildim.

"Vay be.." dedi Elif. "En yakın arkadaşım Kerem Aktürkoğlu ile flört ediyor." Yanımda duran yastığı Elif'e atarken Elif koşarak eşyalarını alıp salondan çıkmıştı. Onu geçirmek için kapıya gittiğimde kendisi çoktan kapıdan çıkmıştı.

"Konuşmaya devam ederdim ama sınava gitmem gerek. Akşam sendeyim ama." Onu onayladığımda Elif ise hızla asansöre yönelmişti. Bizim katta olan asansöre binip kaybolduğunda bende kapıyı kapattım.

Kendimi koltuğa atarken telefonumu elime alıp hesabıma girdim. Takipçilerim kısmına girdiğimde gördüğüm isim gülümsememi sağlarken telefonu kapatıp göğsüme koydum.

Yüzümde aptal bir sırıtma vardı ve ben bunu silmek istemiyordum.

***

ÇAL BENİ ÇAL GECEM GÜNÜM KARIŞALIIIMM

Nabersiniz?

İki günlük aradan sonra özür dilerim ama anca vakit buluyorum. Bu süreçte 4K olmuşuz, bu kadar hızlı büyümemiz çok korkutuyo beni ama maşallah nazar değmesin 🧿🧿

Yıldızı parlatmayı ve yorum atmayı unutmayın lütfenn ❤️💛

Görüşmek üzere ❤️💛🦁

𝐀 𝐭𝐡𝐫𝐞𝐚𝐝 | Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin