27. Bölüm

7.6K 409 98
                                    

Episode 27
"Kaçanın hükmü kovalanmaktır"

Episode 27"Kaçanın hükmü kovalanmaktır"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Çalan telefon ile uykumdan uyanırken sinirlenerek telefona baktım. Saat gecenin ikisiydi ve telefon ekranında bilinmeyen numara vardı.

"Efendim?" Sakin çıkan sesim beni de şaşırtırken arayan kişi konuşmaya başladı.

"Merhaba Asel, Yunus ben." Yatakta doğrulurken Yunusun beni neden aradığını anlamaya çalışıyordum.

"Yunus?" Soru sorarcasına çıkan sesimi Yunus hissetmiş olacak ki hemen kendisini açıklamaya başladı.

"Rahatsız ettiğim için özür dilerim Asel ama Kerem seninle mi?" Sorusu kaşlarımı çatmama sebep olurken bunu neden sorduğunu anlamaya çalışıyordum. "Hayır." dedim. "Kerem neden benimle olsun ki?"

Yunus derin bir nefes alırken birkaç saniye telefonun ucunda sessizlik belirdi. İkimizden de herhangi bir konuşma gelmezken Yunus sonunda dudaklarını araladı.

"Ulaşamadım da ona, şarjı bitmiştir yüksek ihtimalle. Teşekkürler Asel, rahatsız ettim seni de gece gece. "

Söylediği şeylerin hiçbirisi inandırıcı gelmezken telefonu kapatmaması için hızla konuştum.

"Yunus," söylemimle karşı taraftan Yunusun nefes sesi gelirken hızla cümlelerime devam ettim. "Oradan bakınca çocuğa benzer bir yanım olduğunu düşünmüyorum, neler olduğunu anlatır mısın benş yormadan?"

Sakin çıkan sesimle ben bile şaşırırken Yunustan bir cevap bekliyordum. Telefonunun şarjı olmasa ailesine ulaşabilirdi ya da evine gidebilirdi; demek ki Keremin ne şarjı bitmişti ne de evdeydi.

"Birşey yok Asel, dedim ya şarjı bitmiştir bende ulaşamayınca meraklandım işte."

"Yunus." Sabrımın kalan son kırıntılarını da bu konuşmaya harcıyordum. "Şarjı bitmiş olsa evine giderdin, bende olabilme ihtimalini ortaya koyduğuna göre Kerem evinde değil ve şarjı bitmedi yüksek ihtimalle telefonunu kapattı. Anladığım kadarı ile Kerem yok ve sende onu arıyorsun. Doğru mudur?"

Telefonun diğer ucundan ses gelmezken tüm bu sessizliği doğru olarak kabul etmiş ve sakin çıkan sesime nazaran içten içe paniklemeye başlamıştım. Saat ikiydi! İstanbul sokakları pek tekin değildi ve maçta olanlar aklıma geldikçe Keremin bu maç yüzünden ortalıklardan kaybolma ihtimali daha da korkutucu gelmeye başlamıştı.

  "Bulur bulmaz sana haber vereceğim." Telefon bir şey söylememe fırsat tanımadan kapandığında birkaç saniye öylece kalmıştım. Eve gelir gelmez uyuduğum için sosyal medyaya bakamamıştım, bu yüzden Kereme gelen lincin ne boyutta olduğunu bilmiyordum.

Twitter'a girerken en kötüsünün instagramda olduğunu biliyordum. Ani bir karar değişikliği ile instagrama girerken hafif yorumlar olması için dualar ediyordum. Devre arasının postunu bulup yorumlara girdim.

@/gssevdalisi : Şu Keremi oyundan çıkarım gol yedirecek aq

@/alpcevizli : Kerem sene sonu 1 dolar teklif etseler üzerine para verilip gönderecek o oyuncusun defol şu takımdan

@/candikenli : Keremi aldığımız günün sabahını amk

Yorumlar böyle devam ederken Keremin hesabına girdim. Galibiyet postu atmamıştı, hatta story bile yoktu ve bu benim daha fazla endişelenmeme sebep olmuştu. Diğer oyuncuların hesaplarına girdiğimde gördüğüm aktiflik bunun sadece Kerem'e özel olduğunu kanıtlamıştı.

   Acele ile rehbere girerken işe yaramayacağını bile bile Keremi aradım. Telefon telesekretere düşerken sonucun değişmeyeceğini bile bile yeniden denedim. Çaresizlik insana sonucun değişmeyecek olmasına rağmen bir sürü şey yaptırıyordu.

Hızla yataktan kalkarak üstümü giyindim. Telefonumdan az önce beni arayan Yunusun numarasını bulurken bu sefer onun numarasını tuşladım. Evde durup bekleyemezdim, boş boş durmak istemiyordum. En azından Yunus dışarıda Kerem'i arıyorsa bende aramak istiyordum. Onu bulmak, sıkıca sarılmak ve kafasını kırmak planlarım arasındaydı. Sıralama değişebilirdi ama önceliğim onu bulmaktı.

Yunus telefonu açtığında hızla konuya girdim.

"Sana evimin konumunu atıyorum, Keremi beraber arayacağız ve hayır itiraz şansın yok."

Yunus'un bir şey demesine fırsat vermeden telefonu kapattığımda yaptığımın emrivaki olduğunun bilincindeydim. Yine de içinde bulunduğumuz bu durum tüm bunları görmezden gelmemizi sağlıyordu.

Numarayı kaydedip whatsapptan konumumu Yunusa attığımda salona giderek koltuğa oturdum. Bir sürü ihtimal kafamın içinden geçiyor, bir sürü olasılık sunuyordu.

Telefonumun titreşimi ile düşüncelerim telefona kayarken Yunus mesaj atmıştı. Bildirimlerden okuduğum kadarı ile 45 dakikaya burdaydı. Nasıl bekleyeceğimi bilmezken Keremi yeniden aramayı denedim.

Sonuç değişmeyecekti belki ama en azından denemek istiyordum. Numarasını bulup aradım ve telefonu kulağıma götürdüm. Yeniden telesekrete düştüğünde en azından telefonu açtığında benden bi mesaj görmesi için sesli mesaj bırakmaya karar verdim.

"Kerem, şu an nerdesin ne yapıyorsun bilmiyorum ama iyi olmadığını biliyorum. Canın neye sıkıldı bilmiyorum ama gel beraber halledelim, yalnız değilsin ve olmadığını en ince ayrıntısına kadar bilmeni istiyorum." Derin bir nefes verirken konuşmaya devam ettim. "Lütfen neredeysen çık gel, ne zaman görürsün bilmiyorum ama  bu mesajı alınca beni ara."

Sesli mesajı sonlandırdığımda telefonu kapatıp koltuğa attım. Beklemek zaten kötü bir şeyken elinden bir şey gelmeyerek beklemek daha kötü bir durumdu. Aldığım nefesin ciğerlerime ulaştığını hissediyordum ama buna nefes almak diyemezdim. Eksiktim, Keremin ortada olmadığı bu dakikalarda bunu daha iyi anlamıştım.

  Saliseler saniyeye, saniyeler ise dakikalara evrilmişti ama ne gelen ne de giden vardı. Oturamıyor, ya ayağa kalkıyor ya da camdan dışarı gelen var mı diye bakıyordum.

Çalan zil ile Yunusun geldiğini düşünerek koşarak kapıya gittim. Heyecanlı bir şekilde kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm yüz duraksamamı sağlamıştı. Şaşkınlık bedenimi ele geçirirken dudaklarım ismini fısıldamakla kalmıştı.

"Kerem?"

Morarmış gözaltları içimi burkarken öylece bakmaya devam etmişti. İyi değildi, gözleri kızarmıştı ve büyük ihtimalle ağlamıştı. Ona bakmak benim de gözlerimi dolduruyordu. Acı çekmiş, üzülmüştü ve kendi içinde halletmeye çalışmıştı.

"Bana yalnız olmadığımı gösterir misin Asel?"

***

Merhaba, ben geldim...

Bi miktar ağlayama ihtimalinizin olduğu bir bölüm oldu, inşallah sizde beğenirsiniz 🥹

Hepinize destek yorumlarınız için teşekkür ederim, yıldızı parlatmayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfeeen ❤️💛🦁

Sizi çok seviyorum hadi görüşürüz Öşanzşwnzps ❤️💛🦁

𝐀 𝐭𝐡𝐫𝐞𝐚𝐝 | Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin