26. Bölüm

7.9K 404 73
                                    

Episode 26
"Derbi"

Annem zamanın kırgınlığı aldığını söylerdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Annem zamanın kırgınlığı aldığını söylerdi. Bu söylediğinin ne kadar doğru olduğunu bilemezdim. Ama şu an karşımda yeniden duran Nef stadyumu tüm bu sözlerin aslında ne kadar doğru olduğunu gösteriyordu.

Olayın sadece Keremle ilgisi yoktu, bugün buraya takımımı desteklemeye gelmiştim. 1 haftadır köşe bucak kaçtığım Kerem şu an umurumda değildi.

Konuşmak istediğini söylemiş, ben ise ondan kaçabildiğim kadar kaçmıştım. Çünkü konuşursam o ne söylerse söylesin ona inanacak inancım vardı. Bu süreçte Elifin desteğini görmezden gelemezdim, üstelik Keremle konuşmam gerektiğini düşünenlerden birisi de oydu.

İçeri girdiğimde karşılaştığım stad düşüncelerimden kurtulmamı sağlarken en önde yedek kulübesinin arkasında olan yerime oturdum. İnsanlar tribünleri doldurmuştu bile, ben ise bilerek maçın başlamasına az bir zaman kala gelmiştim. Erken gelip Keremle karşılaşma ihtimalimin olması bunun en büyük sebeplerinden birisiydi.

İlk 11 sayılmış, oyuncular sahaya çıkmaya başlamıştı. Sahaya sıralanan oyuncuların yanında gözüm Beşiktaş oyuncularına takılırken içimde beliren heyecanla bizimkilere çevirdim bakışlarımı. Hepsi heyecanlıydı, bu maçı alırsak şampiyon olmamıza az kalıyordu.

Gözlerim uzun zamandır kaçtığım gözlere değdiğinde o da bunu hissetmiş gibi bakışlarını benim olduğum tarafa çevirmiş ve göz göze gelmemizi sağlamıştı. Az önceki tepkisiz yüzüne nazaran kıvrılan dudakları ile önüme dönerken bakışlarını hâlâ üzerimde hissediyordum.

İstiklal marşı ile seramoni bitmiş, oyuncular fotoğraf çektirip sahaya dağılmıştı. Tribünlerden ilk üçlü gelirken aynı coşkuyla tribünlere katılmış, maç ise hakemin düdüğü ile başlamıştı.

Beşiktaşlı oyuncuların başlattığı maç ile saniyeler akarken ataklar başlamıştı. İlk dakikalarda sürekli ataklar olacağından yerime oturdum. Zaten en öndeydim, bu yüzden ayakta durmama gerek yoktu.

Mertensin kaptığı top ile atak şansı bize geçerken orta sahanın boş olmasından hızla orta sahayı geçmiş ceza sahasına girmiştik. Mertensin Kerem'e gelen top ile ilk şutumuzu çekerken Mertin topu tutmasıyla tuttuğum nefesi geri vermiştim.

Karşı tarafa geçen topla ıslıklar başlamış, kulakları ağrıtacak bir ses çıkmıştı ortaya. İki takımda sürekli atağa kalkıyor, top sürekli el değiştiriyordu. Yapılan fauller bazen oyunu durdursa da şimdiye kadar herhangi bir şekilde iki takımda pozisyon yakalayamamıştı.

Oliveiranın aldığı top Kereme gelirken Kerem topu almış, savunmanın arkasına kayan İcardiye pasını yollamıştı.

"GOOOLLL!"

Sahada yankılanan gol sesi ile alışık olduğumuz şarkı çalmaya başlarken ellerim koparcasına takımı alkışlıyordum. Asist yüksek ihtimalle Kerem'e yazacaktı.

𝐀 𝐭𝐡𝐫𝐞𝐚𝐝 | Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin