36. Bölüm

6.6K 445 132
                                    

Episode 36
"Anladım ki..."

Seçimlerimizin hayata yön verdiği şüphe götürmez bir gerçekti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Seçimlerimizin hayata yön verdiği şüphe götürmez bir gerçekti. Eylemlerimiz dallanır budaklanır ve hiç beklemediğimiz bir şekilde yeniden bize dönerdi. Ufacık bir kanat çırpışımızın başka bir insanda hortum yaratabileceği gerçeği ürkütücüydü.

Floryada saat beşi geçmişti. Taraftarın büyük bir çoğunluğu dağılmış, birkaç çalışan ve oyuncu kalmıştı. Elif yorulduğunu söyleyerek eve gitmiş, arabayı vermeyi teklif etsem de bir arkadaşının onu alacağını söylemişti. Zaman algımı yitiriyor gibiydim. Sıkı sıkıya kavuşturduğum ellerimle bir o yana bir bu yana giderken bir yandan da uyumamaya çalışıyordum. Dün dokuz gibi uyanmıştım ve birkaç saat daha uyanık kalırsam 24 saattir uyanık olacaktım. Benim gibi uykuyu seven bir bünye için bu çok fazlaydı.

Yine de tüm o geçen saatlerin hiçbirisinden bir pişmanlık duymuyordum. Aksine her anını yeniden yaşamak istiyor, gözümü kırptığım her bir saniye için kendimle kavga ediyordum. Güzel olan şeylerin hızlı geçmesi sorunsalı yüzünden daha da içerliyordum bu durumu.

Yaşananlar yeniden aklıma gelirken yüzümde bir tebessüm meydana geldi. Tüm gece marşlarla beraber eğlenmiş, yetmemiş danslar etmiştik. İcardi aşkın olayım söylemişti. Kerem, Barış ve Yunus davul çalmış, sırasıyla tüm oyuncularla üçlü çekmiştik. Gece bitti dediğimiz anda yeniden alevlenmiş, yakılan meşalelerle gece gündüze dönmüştü.

Keremin bana attığı beni bekle yazısından sonra ne yapacağımı bilememiştim. Elif'e gösterdiğim mesajla yüzünde imalı bir sırıtış oluşmuştu. Onun düşündüğünü bende düşünüyordum. Ondan bir hamle gelmezse benden gelecekti. Kaybedecek hiçbir şeyim yoktu ve Elifin dediğine göre fazla bile dayanmıştım.

Arkamdan gelen adım sesleri tüm düşüncelerimi bölerken sakinlikle arkamı döndüm. Kerem elinde tuttuğu telefonla yanıma gelirken bakışlarım üzerinde gezindi. Siyah kot pantolonunun üzerine giydiği Cumhuriyetin yüzü tişörtü, maçtan dolayı ıslanmış saçları ile bana doğru yürüyordu. Kötü gözükmüyordu, aksine bu halini diğer hallerine tercih edebileceğim kadar yakışıklıydı.

Yanıma ulaştığında tuttuğum nefesi bırakırken gülümsedim. Yüzümde gördüğü tebessüm ile onunda yüzünde gülümseme oluşurken Kerem dudaklarını araladı.

"Selam."

Kutlamaktan kısılan sesi ve buraya hızlı geldiğini gösteren hızlı nefesine rağmen sesi titremeden konuşabilmişti. Onun yerinde olsaydım muhtemelen bayılırdım.

"Selam." Hemen ardından dudaklarımı ıslatıp cümleme devam ettim. "Tebrik ederim."

Kerem bir eliyle saçlarını düzeltirken kafasını öne eğmişti. Bu görüntü içimde bir şeylerin akmasını sağlarken Kerem dudaklarını araladı.

𝐀 𝐭𝐡𝐫𝐞𝐚𝐝 | Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin