30. Bölüm

7.4K 417 74
                                    

"Magazin? Here we go again."

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Önümde duran haberi zibilyon kez okurken üstten gelen ve kaçıncı olduğunu saymadığım bildirimi sildim. Şu an hiçbirisi ile uğraşmak istemiyordum. Kerem ve diğerleri ile buluşurken gözden kaçırdığımız bir şey vardı; ünlü olmaları.

Bu gerçek kendisini o kadar unutturmuştu ki önlem almayı bile düşünmemiştik. Hepimiz normal insanlarmışız gibi takılmış, gülmüş ve eğlenmiştik. Fakat sabah uyandığımda telefonumun bildirimden çökmesiyle bir şeyler olduğunu anlamıştım. Hesabım açık olduğu için saniye başı takipçim artıyor, dm kutuma istekler düşüyordu.

Sabahtan beri bunlarla uğraştığım için ağrıyan başımı ovaladım. Gözlerimi kapatıp geriye yaslandığımda gözümün önüne haber başlığı geliyordu.

Geçtiğimiz günlerde sevgili haberini yaptığımız Kerem Aktürkoğlunun ilişkisi olmadığı, yanındaki kadının ise eski bir arkadaşı olduğu ortaya çıkmıştı. Bugün ise İstanbul Maslakta kameralarımıza takılan Kerem Aktürkoğlu bu sefer yalnız değildi. Aynı takımda beraber oynadığı Yunus Akgün ve Barış Alper Yılmaz da kendisine eşlik eden isimdi.

Yanında olan kızlardan birisinin sosyal medyada yazdığı yazı ile ünlü olan Asel Altun olduğu anlaşılırken diğer kızın ise Asel Hanımın arkadaşı Elif R** olduğu öğrenildi. Kerem Aktürkoğlu ve Asel Altunun sürekli birbirlerine eğilip bir şey söylediği kameralarımıza yansırken çiftin mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Bu sefer yanılmıyor, gerçek çiftimize mutluluklar diliyoruz.

Çift.. Bu inkar etmesemde çok hoşuma giden bir durumdu. Öyleki kalkıp oynamamak için kendimi zor tutuyordum. Çalan telefonum gözlerimi açmamı sağlarken yerimde doğrulup bugün zibilyon kere baktığım telefona yeniden baktım.

Kerem arıyor...

Pekâlâ, bu beklediğim ama erken olan bir aramaydı. Normalde bu saatlerde antremanda olduğu için akşama doğru arayacağını düşünmüştüm. O zamana kadar bende ne yapacağımı düşünür, bir şeyler uydururum diye düşünmüştüm ama anlaşılan konuşma erkene alınmıştı.

Telefonu birkaç saniye bekleyip açtıktan sonra kulağıma götürdüm.

"Efendim?" Sakin çıkarmaya çalıştığım sesimin ilk defa istediğim gibi çıkması hoşuma giderken karşıdan gelen ses düşüncelerimi bozmuştu.

"Nasılsın?" Keremin bu soruyu öylesine soramadığını biliyordum, haberi gördüğümü biliyordu ve yüksek ihtimalle nasıl olduğumu anlamaya çalışıyordu. "İyiyim, sen?"

Tamamen dürüst bir şekilde cevap vermiştim, haberde beni rahatsız eden hiçbir şey yoktu. Tek korkum Kerem'in kariyerinin bundan etkilenme ihtimaliydi.

"İyiyim." Sakin çıkan sesi ona inanmaya iterken ikimiz arasında da başka bir konuşma geçmemişti. Aramızda yaşananlardan dolayı ikimiz de nasıl davranacağımızı bilmiyorduk.

"Haberleri gördün değil mi?" Sorduğu soruyla bozduğu sessizliği görmese bile onaylarcasına başımı salladım. "Gördüm."

"Rahatsız mısın?"

Çekinerek sorduğu soruya birkaç saniye sessiz kalırken içimde tuttuğum cevap çoktan hazırdı. İhtiyacım olan tek şey minik bir cesaret kırıntısıydı ama ben onu bulacak güce sahip miydim bilmiyordum.

"Anladım, sildirmek için uğraşacağım."

Benden bir cevap alamayan Kerem bunu yanlış yorumlarken hızla cevap vermek için dudaklarımı araladım. Değildim, rahatsız falan değildim.

"Değilim Kerem, rahatsız olmadım."

Cümlem ile iki telefon arası yeniden sessizlikle dolarken nabzımın hızını ölçebilecek bir alet yoktu. İkimiz de aramızda bir şeylerin filizlenmeye başladığını biliyor ama adım atamıyorduk.

"Tamam o zaman ben şey yapayım... Gideyim?"

Saflığına dudaklarımdan bir kıkırtı kaçarken bu hali çok hoşuma gitmişti. Kendine güvenen Kerem en sevdiğim Kerem olabilirdi ama ne yapacağını bilemez halde sudan çıkmış balığa dönen Keremi hiçbir şeye değişmezdim. Saha içerisinde aslan olan adamın böyle kediye dönmesi hoşuma gidiyordu.

"Tamam o zaman git sen."

Sesimdeki alayı hissettiğini biliyordum, her zaman o eğlenemezdi ya.

"Gidiyorum o zaman ben," birkaç saniyelik sessizlikten sonra aramanın bittiğini düşünüp telefonu kulağımdan çekerek ekrana baktım. Aramanın hâlâ devam ettiğini gördüğümde hızla telefonu yeniden kulağıma götürdüm.

"Görüşürüz Kerem, öptüm hadi."

Söylediğim sözün farkına vardığımda her şey çok geçti. Dudaklarımdan neler çıktığını anlamam anında olmuştu ama ok yaydan çıkmıştı ve geri döndüremezdim. Bu sefer eğlenme sırası ona geçmişti.

"Görüşelim Asel, öptüm."

Sesindeki alayla birlikte arama kapanırken birkaç saniye kalakalmıştım. Bu adamın üzerimdeki etkisi artık beni korkutuyordu.

***

Merhabaaa

Gün geçmiyor ki Kerem linç yemesin bugün de depremzedeler için düzenlenen etkinliğe gitti diye linç yedi çok şükür 🤲🏻

Artık takmamaya karar verdim ben Keremi biliyorum ve en önemlisi bu. Bölümle ilgili düşüncelerinizi yazarsanız çok sevinirim 🫶🏻

O kadar hızlı büyüyoruz ki a thread çoktan 20K okunmayı geçti! Hepinizi çok seviyorum iyi ki varsınız muah ❤️💛🦁

Yıldızı parlatmayı ve yorum yapmayı unutmayıınn ❤️💛🦁

Sonraki bölüm görüşmek üzereee ❤️💛🦁

𝐀 𝐭𝐡𝐫𝐞𝐚𝐝 | Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin