otuz yedi

9.1K 567 152
                                    

-Okuyan herkes oy verip yorum yaparsa çok sevinirim. 😘

"Mesela tırnaklarım kırmızı ve üzerime bu elbise, çok süper olmaz mıydım?" Uraz'a gösterdiğim milyonuncu elbiseye karşılık her zamanki tepkisini verdi.

"Süper olursun birtanem, ekle bunu da sepete." Dediği gibi sepete ekledim. Daha rahat bir konumda olmak için hareketlendiğimde Uraz belimden tutup biraz daha yukarı çekti. Bu sayede göğsüne rahatça yaslanabiliyordum.

"Rahat mısın?" Sessizce konuştuğunda kafa sallayıp telefondaki işime devam ettim. Onun telefonunu almıştım, bana şimdiden alışveriş yapmaya başlamıştık.

"Uraz, biz bahçeye çıkıyoruz. Siz de gelin isterseniz kanka." Yiğit konuştuğunda Uraz'ın bana baktığını hissederek kaldırdım başımı. Göz kırptı ne yapmak istersin der gibi. Sadece omuz silkip tekrar yerleştim.

"Geliriz sonra." Onlar çıktığında yalnız kalmıştık. Uraz şaçlarımı okşarken telefonunu kapatıp derin bir nefes almıştım. Biraz önce koca bir şarap şişesini tek başıma bitirmiştim, Uraz engel olmak istese de izin vermemiştim. Ve şu an fazlasıyla hafif, rahat hissediyordum. Sarhoş gibiydim ama çok abartı değildim. Sadece iyi hissediyordum.

"Başın ağrıyor mu?" Cıkladım.

"Üşüdüm biraz." Diye mırıldandığımda saçlarımdan öpüp kenarı bıraktığı ceketini bacaklarıma örttü.

"Bir şey soracağım." Kısık bir sesle nazlanarak konuştuğumda gülümsemişti. Kafa sallayıp onayladı. "Sen bana aşık mısın?" Güzel bir kahkaha attı.

"Sence aşık mıyım sana?" Oyuncu sedi gülümsememe sebep olurken gözlerimi kırpıştırarak baktım ona.

"Ben aslında garip bir şekilde sadece takıldığımızı sanıyordum ama Batu'nun kardeşi söyledi. Ne dedi biliyor musun?" Merakla baktı. Göz kırpıp anlatmamı beklediğinde tebessüm ettim. "Sen Uraz abinin sevdiği kızsın dedi." Tekrar güzel bir kahkaha attı. "O sana aşık, sen de bana. Di mi?"

"Di yavrum, di. Her neyse bu hissettiğim seni asla bırakmayacağımı biliyorum." Utanarak boynuna gömdüm başımı. Gülümseyip saçlarımdan uzunca öptü.

"Takılmıyor muyuz yani biz?"

"Takılmak ne demek amına koyayım? Seviyorum ben seni." 

"Yani herkesle takılabiliriz sonuçta. Neden olmasın ki?" Kıkırdayarak konuştuğumda Uraz'ın bunu ciddiye alacağını biliyordum.

"Ne diyorsun sen? De bakayım bi daha." Beni kendinden uzaklaştırıp kaşlarını çatarak bana baktı.

"Demedim bir şey, tamam." Trip atar gibi ellerimi çiçek yaptığımda gülüp yanağımdan öptü.

"İkimiz de takılmayalım kimseyle." İkna etmek ister gibi baktığında omuz silktim.

"Bir sürü çocuk var beni seven, onlarla takılacağım." Kaşları anında çatıldı. "Kim onlar?"

"Şaka yaptım tamam, takılmam." Güzelce bir kahkaha attı. "Isırırım seni. Nasıl tatlısın sen?" Yanağımdan tekrar öptüğünde kıkırdadım.

"Uraz! İçeri giriyorum!" Yiğit bağırıp içeri girdiğinde ona döndüm. Gözlerini kapatmış sırıtıyordu. "Sevişiyorsanız çıkayım." Sarhoş olduğumdan dolayı olsa gerek sırıtıp Uraz'a baktım.

"Siktir git amına koyayım." Uraz ona bir yastık fırlattığında gözlerini açıp bize döndü. "Lan hâlâ sevgili olmadınız mı?"

"Sana ne? Siktir git." Uraz tekrar konuştuğunda Yiğit sırıttı. "Hadi yukarı gelin, pasta kesiyorum."

"Tamam." Uraz'ın ağzını elimle kapatıp cevapladığımda Yiğit tekrar kahkaha atıp çıktı. Uraz elimi öptüğünde huylanarak geri çektim.

"Niye küfrediyorsun sen sürekli? Sus." Gülümsedi.

"Etmem yavrum istemiyorsan." Ayağa kalktığımda göz devirip kalktı. Muhtemelen tek kalmak istiyordu.

"Elimi bırakma, olur mu?" Elimi sıkı sıkı tuttuğunda kafa sallayıp onunla birlikte çıktık. Sürekli temas hâlinde olmak istiyordu.

Bahçedeki kalabalığa çok girmeden kenardaki bir masaya yöneldik. Girer girmez yine ilgileri üzerimize çekmiştik ve bundan rahatsız olmuştum. Sebebi her zamanki gibi Uraz'dı. Yanında sürekli kızlar olurdu, hep popülerdi. Bir de şu sıralar ifşanın sahibi olduğunu düşünüyordu herkes.

"Bir şey mi oldu birtanem? Yüzün düştü."

Elimi elinden çekip saçlarımı önümden çektim. "Bir şey olmadı." Benimle ilgili hiçbir şeyi gözünden kaçırmıyordu.

"Başın mı ağrıdı? İlaç bulayım hemen."

Gitmesine izin vermeden kolundan tuttum. "Gerek yok Uraz. Çok kalabalık, o yüzden."

"Tamam gidelim. Yiğit'e veda edelim, gel." Uraz'ın eline tutunarak ilerledik, kalabalığa girdiğimizde kimseyle temas etmemem adına belimden tutup arkasından yürütüyordu beni.

"Kardeşim, iyi ki doğdun. Çıkıyoruz biz, Esin rahatsızlandı."

"Bir şeyi var mı?"

"Yok iyiyim, doğum günün kutlu olsun Yiğit. Kusura bakma."

"Ne kusuru yengem? Görüşürüz sonra." Onlar sarılıp vedalaştıkları sırada müzik sesi kesildi. Başımı dj kabininin olduğu yere çevirdiğimde yüzü kapalı bir erkeği gördüm. Giydiklerinden erkek olduğunu düşünmüştüm.

"Arkadaşlar iyi geceler! Herkes bir buraya odaklanabilir mi?" Titrek bir sesle konuştu, Uraz belimi kavrayıp yanımda olduğunu hissettirirken herkes o çocuğa odaklıydı. "Hazır herkes varken bir şeyi açıklayacağım. İfşa sayfasının sahibi Uraz Deniz değil, Uraz Deniz yalnızca kimsenin ona saldıramayacağını bildiğinden bu suçu üstlendi."

Şok içerisinde kaldım. Korkuyla Uraz'a baktığımda onun çocuğa odaklı olduğunu görmüştüm.

"Kes sesini orospu çocuğu! Ne zırvalıyorsun sen?!" Uraz çocuğa doğru birkaç adım attığında elimi bırakması beni daha çok tedirgin etmişti. Uraz sahneye henüz ulaşamamışken çocuk konuştu.

Şu an fazlasıyla savunmasızdım. Şu an açık olmamam lazımdı.

"Sayfanın sahibi Uraz'ın üvey kardeşi olan Esin Korel!" Çocuğun konuşmasıyla Uraz'ın onun üzerine atlayıp yumruklaması bir olurken herkes bana dönmüştü.

"Sikeceğim kızım seni! Hayatımızı mahvettin!" Daha önce ifşaladığım bir kızın abisi bağırarak üzerime gelirken başka bir taraftan da biri daha bağırıyordu. Donakalmıştım, hiçbir şey yapamıyordum.

Biri saçlarımdan tutup çektiği an acıyla inledim. Ellerimle ona karşı koymaya çalışırken Bora kızı üzerimden itti. Ardından elinde bir bıçakla bana küfür ederek gelen adamı gördüm. Dolu gözlerimle kalabalıktan çıkmaya çalıştım. Arkama dönüp baktığımda Bora'nın o adamı dövdüğünü gördüm.

"Bora götür Esin'i!" Birkaç kişinin daha küfür ederek bana yaklaştığını görüyordum. Bora kolumdan tutup hızlı hızlı yürüyerek bahçeden bizi çıkardı.

Mahvolmuştuk.

Ay lütfen kimse bu bölümde Esin'i suçlamasın. Kendisini savunamamış olması çok normal, şok hâlinde çünkü... Anlayış🙏🏻

ifşa /yarı texting/Where stories live. Discover now