kırk bir

7.7K 482 25
                                    

Telefonu karşıma sabitleyip masa lambasının ışığını kendime çevirdim. Saçlarımı ellerimle düzelttim, stresliyken hep saçlarımla uğraşıyordum. Kameradan kendime son kez bakıp canlıyı başlattım. Anında insanlar yayına girerken gözlerim tanıdık birkaç ismi yakaladı.

Uraz, Bora hatta Yiğit gibi.

Uraz dünden beri yanıma gelebileceğini söylemiş, saatlerce dil dökmüştü ama kesin bir dille reddetmiştim. Dün öğrendiklerimden sonra kendimi iyi de hissetmiyordum. Özellikle Uran'ın gözlerine bakacak yüzüm yoktu.

Uraz'ın hayatını yoktan yere mahvetmiştim.

Ben gerçekten böyle biri değildim.

O'nun akıllara tecavüzcü olarak kazınmasının sebebi bendim. Herkes ona net bir tavır almamıştı evet ama bu yaşta bunlarca insanın onun hakkında kötü düşünmesi rezalet bir şeydi.

Derin bir nefes aldım. Yüzümün renksizliği belli olmasın diye bolca makyaj yapmış, saçlarımı da doğal bırakmıştım. Üzerimde rahat bir askılı ve şort vardı, zaten yayındakiler sadece göğüs kısmımdan itibaren görebiliyorlardı.

"İyi akşamlar." Şimdiden 500 kişiyi geçmişti yayın. Yanımdaki yeni telefonuma birkaç mesaj üst üste geliyordu. Yayının tamamlanmasını beklerken yeni telefonuma uzanıp baktım.

Uraz: hiç iyi gözükmüyorsun bebeğim
yapma istersen bugün, sonra beraber yapalım
endişeleniyorum.

Telefonu bıraktım kenarıya, yayını tekrar kontrol ettiğimde yeterli olduğuna emin oldum. Cevabımı yayında verecektim. Herkes bir şekilde duyardı zaten.

"Öncelikle en başından beri ne olursa olsun yanımda durup destekleyenlere çok teşekkür ederim. Ben, hayatım boyunca hep o asosyal çocuklardan oldum. Hiçbir zaman ses çıkaramadım kendime yapılan yanlışlara, sadece öfkelendim. Öyle öfkelendim ki artık bu çevreme de sıçradı." Derin bir nefes alıp bakışlarımı sohbete çevirdim. Herkes bir şeyler yazıyordu, okumadım. Dikkatimin dağılmasını istemiyordum, kelimelerimi zor toparlıyordum zaten.

"Birkaç yakın arkadaşım da bunun gazabına uğradı. Sonra bir baktım, artık insanlar beni değil de ben onları dışlıyorum, kimseyi kendime layık görmüyorum. O andan itibaren içimde bir şeyler değişti. Ve okulda öyle pislikler dönüyordu ki kendi adıma olmasa bile başkaları adına burayı güzelleştirmek istedim. En azından bir iz bırakmak, insanlara dokunmak istedim."

Kahvemden birkaç yudum aldım. "İşe yaradı mı diye sorarsanız buna dair hiç şüphem olmadığını direkt olarak söyleyebilirim size. Hesaba ilk birkaç gönderiyi yükler yüklemez öyle çok kızla, erkekle, böyle şeylerden zarar görmüş insanlarla konuştum ki kendi kendime bir şeyler başardığımı hissettim. Hepsine bir yardımım dokundu. Teker teker yazan herkese yardım ettim, ne olursa olsun. O yüzden, bu kötü düzeni değil de benim yanımda olmayı tercih ettiğiniz için hepinize çok teşekkür ediyorum."

"O parti gecesi her şey ayarlanmıştı. Yalnızca çıkıp itiraf edecektim ve bitecekti ama öyle olmadı. Sizin de bildiğiniz şeyler yaşandı. Sonra da son hamle benim ifşalanmam oldu. O gece bıçakla önümüz kesildi, üzerime yürünüp türlü türlü küfür edildi. Bu birkaç gündür devam ediyor ve artık canıma tak etti. Daha fazla kimsenin devam etmemesi adına açıkça konuşuyorum burada. Yanlış yaptığım bir şey yok, tehditlere devam ederseniz ifşalama olayımıza devam ederiz." Sert tavrımı görsünler istiyordum.

"Benim kimliğimi bilmeden önce herkesin çekindiğini biliyorduk, kimliğimin açığa çıkması hiçbir şeyi değiştirmesin. Ben hâlâ daha sıkıntısı olan kişilerin yanındayım, hâlâ kötü insanların ceza alması için çabalayan kişiyim. Bunu ister bir tehdit olarak algışayın isterseniz de ufak bir uyarı, fark etmez. Sadece tavırlarınıza çeki düzen vermeniz gerektiğini bilin."

"Son olarak bir özür borcum var. Sayfayı açtığımdan beri hiçbir şekilde yanlış bir şey yapmasam da dün yaptığımı öğrendim. Uraz Deniz hakkında paylaştığım ifşanın gerçekle herhangi bir ilgisi yok. Mağdur olarak bildiğimiz kızın, Şermin'in planladığı bir kumpas. Özür dilerim Uraz."

ifşa /yarı texting/Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang