elli iki

6.1K 326 13
                                    

"Burada da mı amına koyayım ya?!" Bora söylenerek yanımıza gelirken Uraz tekrar yanağımdan öptü. Şezlongda yan yana uzanıyorduk, güneş batmak üzereydi. Yazlığa geleli 1 hafta olmuştu, babamla olan olayı pek düşünmemeye çalışıyordum. Uraz da babama hak veriyordu, haklı olarak ve bunu duymak beni daha büyük bir çıkmaza sürüklemişti. Evren beraber olmamamız için haykırıyordu.

"Kes. Seni ne diye getirdik yanımızda biz?" Bora dil çıkarıp karşımızdaki şezlonga oturdu. Sigarasını yakıp birasını açtığında Uraz "Öbür tarafta iç sigaranı." Diye uyardı.

"Ay yok içsin. Ben bir denize gireceğim."

"Beraber girelim yavrum." Kafa sallayıp ayağa kalktım. Üzerimdeki Uraz'ın tişörtünü çıkarıp ayağa kalktım. Uraz belimden tutup okşayarak beni yönlendirdi.

"İyisin değil mi?"

"İyiyim sevgilim." Boy farkından dolayı ondan aşağıda kalıyordum, bana bakıp güldü. Parmak uçlarımda yükselip boynundan öptüğümde gülüşü büyüdü.

Denizin soğukluğundan titresem bile Uraz'la aynı adımları atıp ısınmaya çalışıyorduk. Derinlere geldiğimizde kollarını Uraz'ın boynuna sardım. Bir eliyle belimden, bir eliyle de beline sardığım bacaklarımdan destekliyordu.

"Nazlılar yarın gelecekmiş." Diye bir konu attığımda saçmalaşmaya başlayan bakışmamız kesilmişti. Aslında şu an sadece öpüşmek istiyordum.

"Öyle mi? Ben haftaya kadar gelmezler sanıyordum." Bilmiyorum dercesine omuz silktim. "İyi olur gelmeleri. Şimdiden sıkıldın sanırım bizden." Alınmış gibi baktım ona.

"Sıkılmak mümkün mü?" Dudaklarına ufak bir öpücük kondurup çekileceğim sırada izin vermedi, gülümseyip karşılık verdim.

Her öpüşmemizde daha da ileriye gidiyorduk.

Dillerimiz birbirine değdiğinde kalçamı sıktı, istekle inledim. "Siktir." Küfrederek geri çekildiğinde soluklanmak adına başımı boynuna gömdüm. Bu sırada da boş durmayıp ufak öpücükler bırakıyordum.

"Bebeğim, dur." Zayıf bir sesle konuştuğunda kıkırdadım.

Onu bu şekilde görmek hoşuma gidiyordu.

"Çok fena bir kızsın sen."

"Yaa, öyle miyim?" Alttan alttan ona baktığımda tebessüm edip alnımdan öptü. "Hadi yarışalım." Kollarımı ve bacaklarımı çekip ayrıldım.

"Yavrum ben eskiden milli yüzücüydüm." Geçiştirircesine el sallayıp dil çıkardım.

Uraz'a inanırsam her konuda milli sporcu çıkıyordu.

"Cidden cadısın sen! Görelim yarış sonunda." Çocuk gibi konuşmasıyla kahkaha attığımda elimden tutarak aynı hizaya getirdi. "Dubalara ilk giden kazanır."

"Ben sayıyorum." Dediğimde kafa salladı. "Bir," Biraz bekleyip gülümsedim. Hazır gibiydi. "İki," Dudaklarına ufak bir öpücük kondurup hızlıca çekildim. "Üç."

Hızlıca yüzmeye başladığımda birkaç saniye sonra ancak peşimden geldiğini hissettim. Çok eğleniyordum. Sevdiğim biriyle böyle şeyler yapmak her şeyi unutturuyordu.

Uraz hayatımdaki en iyi şeylerden biriydi.

O olmasaydı muhtemelen ifşa konusunda hiç toparlanamayacaktım. Hâlâ daha o konudaki en ufak sorunumda destek çıkıyordu.

Dubalara değdiğimde başımı çıkarıp soluklandım. Uraz yanımda bana sırıtıyordu.

Her zamanki gibi kazanmıştı.

"Sen kazandın yavrum. Hileyle oldu ama." Belimden tutup sarıldığında kıkırdayarak karşılık verdim. "Şimdi cezasını çekme vakti!" Bir anda belimden ittirip düşürür gibi yaptı. Korkuyla boynuna sarıldığımda kocaman bir kahkaha attı. "Kıyamam sana." Yüzüme sayısız öpücüklerini kondururken ben de gülüyordum.

"O zaman ödül isterim."

Kaşlarını havaya kaldırıp güldü. "Ne istiyorsun bebeğim?"

"Öpücük."

"Gerçekten mi?" Kafa salladım. Gülümsedi. Yumuşak bir tavırla dudaklarımdan öptüğünde karşılık verdim.

Başlatan taraf olmamak çok daha güzeldi.

"Çok seviyorum seni." Gülümsedim.

"Ben de."

Denizden çıktığımızda Bora Alara'yla konuşuyordu. Aralarında neredeyse hiçbir problem kalmamıştı. Hatta bizimle de tanıştırmak istemişti ama Alara daha erken olduğunu düşünerekten reddetmişti. Ona bu konuda kesinlikle hak veriyordum, ben de olsaydım çekinirdim. Yine de fotoğraflarından gördüğüm kadarıyla iyi biri olduğuna ve enerjimizin uyacağına yüzde yüz emin olmuştum. İkisi de hazır olduğunda tanışmak için dört gözle bekliyordum.

Uraz birasını uzattığında istemediğimi belirtircesine başımı sallayıp şezlonga uzandım. Biraz güneşlenecektim. Bu sırada yan gözle Uraz'a bakıyordum. Gözlüklerim olduğundan o henüz farkında değildi.

Babasıyla mesajlaştığını gördüğümde beni aldatmadığından emin olduğum için rahatça gözlerimi kapadım.

İyiydik.

ifşa /yarı texting/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin