elli bir

6.4K 383 46
                                    

oy verip yorum yapmanız önemli💓

"Bebeğim ağlama ama artık. Halledeceğim ben yemin ediyorum." Uraz'la görüntülü konuşurken valiz hazırlıyordum, bir yandan da ağlıyordum.

Babam bizi öyle görür görmez bağırmış çağırmış, Uraz'ı evden kovmuştu. Benim de yüzüme yaklaşık bir haftadır dönüp bakmıyordu. Sevim abla rahatlamam için yazlığa gitmem konusunda babamı ikna etmişti. Haberleri yoktu ama Uraz da gelecekti yanıma.

Ağlamamın sebebini bilmiyordum. Regl olmuştum ve duygusaldım. "Uraz, bizim yüzümüzden annenle babamın arası da bozuldu. Duydum bugün tartışıyorlardı."

"Telefonu yakınına alsana bebeğim, çok uzak kaldık." Gülümseyip elimdeki bikiniyi valize koyup telefonumu sabitlediğim masadan aldım. Yüzüme epey yakın tuttuğum sırada Uraz telefona yaklaşıp öptü. "Yaa.." Nazlı bir şekilde mırıldandığımda hoş bir kahkaha attı.

Ağlayışım çoktan durmuştu.

"Hep böyle gül güzelliğim benim." Gülümseyişim büyürken Uraz da sigarasını içti bana bakarak. Ben yanındayken pek içmezdi, tek tük içerdi, karışmıyordum çok.

"Hazırladın mı valizini?" Kafasını salladı. Gözlerini kısmış beni izliyordu. "Bora sikkosu da geliyor."

"Aa ne güzel! Ben Giraylarla konuştum, onlar gelmiyorlarmış daha. İyi olur Bora'nın olması."

"Bok iyi olur. Ben seninle yalnız kalamayacağım mı hiç sevgilim?"

"Kalırız yine. Bora eğlendiriyor işte bizi." Bora'yı gerçekten seviyordum. Abim gibiydi.

"Ben de eğlendiririm seni yavrum." Gülümsedim. Sigarasını söndürüp son kez üflediğinde kapısı tıklanmıştı.

"Gel." Vural hocanın içeri girdiğini gördüğümde istemsizce gerilmiştim.

"Esin'le mi konuşuyorsun?" Sert bir tavırla sorduğunda yutkundum. Uraz kaşlarını çatıp sertçe ona baktı.

"Evet, ne oldu?"

"Kapat konuşalım."

"Ondan saklayacağım bir şey yok. Konuştuk bunu."

Stresle konuşmaya girdim. "Sorun yok Uraz. Siz konuşun."

"Yavrum dur."

"Uraz, ben de valizi hazırlarım."

"Beş dakikaya arayacağım." Telefonu kapatıp kenarı koydum. Valizdeki tüm eksiklikleri aklımdan çıkmadan koymaya başladım.

Her şeyi tamamladığımdan iki üç kez kafamda tartıp emin olduktan sonra kendim hazırlanmaya geçtim. Üzerime kısa bir şort ve Uraz'dan çaldığım bir tişörtü giydim. Makyaj masama oturup saçlarımı gevşek bir at kuyruğu yaptım öncesinde. Bu sırada telefonum çaldı.

Uraz görüntülü arıyordu.

Bekletmeden açıp aynanın önüne koydum. "10 dakika oldu yavrum ama..."

"Ay saçmalama Uraz. Konuşacaksın tabii ki babanla, bir sorun var mı?" Yüzümü tonikle silip nemlendiricimi yüzüme sürerken Uraz gözlerini bile kırpmadan beni izliyordu.

"Bir sorun yok yavrum."

"Uraz." Uyarırcasına konuştuğumda Uraz göz deviedi.

"Milli Eğitim okula bir yaptırım mı ne uygulayacakmış, ondan bahsetti." Geçiştirdiğini hissetsem de inanmış gibi yaptım.

"İfşa yüzünden mi?" Kafa salladı. "Amcamla konuşabilirim, bir şekilde hafifletebilir."

"Bilmiyorum yavrum, kendisi halletsin. Bir sikim yapamamış bugüne kadar."

"Üzülüyorum Vural hocaya. Akademik ve sosyal açıdan ciddi anlamda güzel işleri var."

"Senden nefret ediyor Esin. Siktiri boktan bir akademisyen." Ses çıkarmadım. Kirpiklerimi kıvırıp dikkatle maskaramı sürdüm. Bu sırada Uraz da pür dikkat beni izliyordu.

"Hallettin mi valizini?"

"Evet. Hazırlanıp çıkacağım."

"Ben seni alırım evden."

"Babamla konuşacağım."

"Tamam bebeğim, ben de gelince konuşurum ayrıca." Kafa salladım. Dudağıma renkli bir nemlendirici sürüp telefonu elime aldım.

"Kapatıyorum o zaman."

"Kapat bakalım." Öpücük atıp aramayı sonlandırdım.

Bir an önce babamla konuşmak istiyordum, bu yüzden beklemeden odamdan çıkıp çalışma odasına ilerledim. Kapıyı iki kere tıklayıp içeri girdim.

Benim geldiğimi zaten biliyormuş gibi kafasını bile kaldırmadı önündeki dosyalardan. Avukattı kendisi, çok seçiciydi dava konusunda. Fazla uğraşırdı.

"Biraz konuşabilir miyiz baba?" Kafa salladı umursamazca. Karşısındaki tekli koltuğa oturdum. "Özür dilerim ben. Ama biz gerçekten seviyoruz birbirimizi-" Devam etmeme izin vermedi, gerçekten dolmuş gibi gözüküyordu.

"Bak Esin, ben senin babanım. Her ne olursa olsun iyi olman için her şeyi yaparım. Uraz hem senin abin hem de kötü bir çocuk. Bak onu da severim yalan yok, ama ikimiz de biliyoruz kimlerle takıldığını, neler yaptığını." Derin bir nefes alıp gözlerimin içine baktı. "Ayrıl demiyorum sana, sevmişsin olabilir. Ama onunla olduğun sürece de benimle iyi olamayacağını bil. Asla onaylamıyorum ilişkini."

"Baba, bak Uraz'ın bana ne kadar değer verdiğini bilmiyorsun. Kötü alışkanlıkları vardı ama gerçekten artık yok. Saatlerce konuştuk biz bunları onunla."

"Benden daha çok kimse düşünemez kızım seni. Korumaya çalışıyorum."

"Uraz da beni korur baba."

"İyi babacığım, Uraz'la geri kalan hayatınızda başarılar." Dumura uğramış bir şekilde ona bakakaldım.

"Tamam." Diyebildim sadece. Gözlerim dolarken beklemeden çıktım odasından.

Uraz'la beraber olmak sandığımdan zordu.

ifşa /yarı texting/Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang