Nkys ∘ 11

2.8K 297 159
                                    

Ares bana tam bir saat boyunca havayı yumruklatmıştı, kendisi ise bir ağacın dibine oturup beni seyrediyordu. Soğuk havadan dolayı dudaklarımın arasından duman havaya doğru süzülürken kollarımı indirip gözlerimi Ares'e çevirdim. "Daha ne kadar devam edeceğim?" Sağ elimi belime koydu. "Hiç olmadı kum torbası falan yumruklasam, böyle çok boş boş oluyor."

Ares ısırdığı tuhaf elmayı karın üzerinde koyduktan sonra ayağa kalkıp bana doğru adımlamaya başladı. "Beden hareketlerini iyice öğrenmen lazım. Dövüş hareketleri kas şişirmeye benzemez." Elini kol kasıma koyup hafifçe sıktı. "Zaten yeterince kum torbası yumruklamışsın, biraz daha havayı yumrukla." Elini kol kasımdan çekip biraz sertçe ama canımı yakmayacak şekilde bacağıma vurdu. "Ayrıca bu dizin önde olacak diğeri arkada."

Ares tekrardan yerine geçerken ben yine havayı yumruklamaya başlamıştım. Ares ise elmasının yiyerek beni izlemeye devam etti. Neredeyse kırk dakika daha havayı onun gösterdiği şekilde yumrulamaya devam ettim. Ares ise bunun yeterli olduğunu düşünmüş olmalı ki yanıma doğru gelmeye başladı. "Dinlenme vakti geldi mi? Çünkü gerçekten de çok yoruldum ben Ar -" Lafım bitmeden yüzüme yediğim yumrukla sersemlemiştim. Neyse ki hızlı vurmamıştı. "Cidden vicdansız olduğunu düşünmeye başlayacağım artık -" Ve bu sefer de diğer tarafımdan yedim yumruğu.

"Konuşacağına elimi takip et Demir." dedi Ares karnıma doğru elini savururken. Hızla sola geçip onun yumruğundan kaçtım ama durmadan elini bana doğru savurmaya başladı. Bir karnıma bir yüzüme doğru vurmaya çalışırken benim tek yapabildiğim sağa sola doğru kıvrılmaktı. "Bana karşılık vermeye çalış. Sadece kaçmakla olmaz."

Bir iki kez daha kaçtıktan sonra yumruğumu sertçe onun yüzüne doğru ilerletmeye çalıştım ama Ares yumruğumu havada tutup geriye doğru büktü. Acı ile inlerken sırtımı onun göğsüne bastırmıştım. Nefesi soğuk soğuk yanağıma vururken yüzümü hafifçe sola doğru çevirdim. "Bileğimi serbest bırakacak mısın artık?"

Ares hızla bilmediğimi bıraktı ve duruşunu dikleştirdi. "Geç karşıma, bana karşılık vermeye çalış."

Ares'in karşısına geçip gardımı düşürmemeye çalıştım. Bana yumruk atmaya başladığında kolumla onun yumruklarından korunuyordum ve hiç beklemediği anlarda ona yumruk atmaya çalışıyordum ama o kadar çevikti ki benim yumruklarımdan çok kolayca kurtuluyordu. "Çok iyisin sen." diyerek iki adım geriye gittim. "Olmuyor işte, asla senin gibi olamayacağım, neyi zorluyoruz anlamıyorum."

"Pes etmek yok." diyerek ellerimden tuttu ve beni eski yerime getirdi. "Kaçmak korkakların işidir Demir, cesurlar kalır ve savaşır. Tarihe bak, kaçanlar değil kalanlar kazanmıştır."

"Çok güzel konuştun ama hiç etkilenmedim." diyerek kafamı iki yana salladım. "Bence ben senin düşündüğün kişi değilim, bir daha mı kontrol etsen, ne dersin?"

"Sabrımı sınama derim." Ares ellerini ellerimden çekip iki kaşını kaldırdı. "Tekrar deniyoruz, gardını al."

Gözlerimi kapatıp içime üç derin nefes çektikten sonra gözlerimi açtım ve gardımı aldım. Ares bana doğru yumruğunu savururken dikkatim dağılmıştı çünkü bir ses duymuştum.

"Gücün sadece bu kadar mı? Seni daha güçlü sanardım avcı."

"Bekle, bunu kim dedi?" diyerek hızla gerime baktım ama kimse yoktu. Sonrasında sağıma soluma bakmaya başladım ama Ares ve benim dışımda kimse yoktu. "Sesi duydun mu? Çok tanıdıktı."

"Demir, burada bizden başka kimse yok." diyerek yumruk olan elini indirdi Ares ve kaşlarını çatarak bana doğru bir adım attı. "Yüzüne çok sert de vurmadım oysaki."

pandora , GAYWhere stories live. Discover now