Düello ∘ 37

1.9K 223 88
                                    

Ares'in elindeki kılıca kılıcım ile vurduğumda onun kılıcı yere düşmüştü. Bununla beraber Ares iki kaşını kaldırıp kafasını salladı. "Harika, kılıç becerin tekrardan yerine gelmiş."

"Anıları hatırladıkça taktikleri de hatırlıyorum." dedim kılıcı bir kez havada sallarken. "Buna yakın dövüş de dahil." Ares bana alayla bakınca gözlerimi kıstım. "O yumruklarından kaçabilirim artı -"

Daha cümlemi bitirmeden Ares yanağıma çok sert olmayacak bir yumruk atmıştı. Ben üç adım geri giderken Ares büyük bir kahkaha attı. "Tam hatırlayamadın galiba?"

Gülerek kafamı salladım ve aniden ayağımla Ares'e bir çelme takıp onu tek dizinin üzerine düşürdüm. Hemen sonra ise bir hamle yapmasına müsaade etmeden omuzuna bir tekme atıp sırt üstü düşürdüm. Ares tam kalkacağı sırada da bacaklarını oturup gülerek ona baktım. "Özgüvenin kırılmasın diye karşılık vermedim sevgilim."

Ares'in elleri belime gitti ve beni sıkıca tuttu. "Ne kadar mütevazı bir eşim var benim öyle."

Gülümseyerek onun dudaklarına doğru gittim ve dudağını sertçe öpmeye başladım. Ares'in tek eli ensemdeki saçlara doğru giderken ben kendimi sertçe ona sürtmüştüm ve ağzına doğru inledim. "Bir daha söyle." diye fısıldadım.

Ares benim ne istediğimi anlamıştı. Alt dudağımı ısırarak öptükten sonra gözlerimin içine baktı. "Eşim."

Dudağımı tekrardan onun dudağına kapattım ve bir kez daha sertçe öpüşmeye başladık. Eğer Pandoras'ın adım seslerini duymamış olsaydık bu öpüşme dakikalarca devam ederdi fakat Pandoras bize yaklaştığında boğazını temizleyerek geldiğini belli etti. Hiç istemeyerek de olsa Ares'in üstünden kalkıp dizlerimdeki toprağı çırptım.

"Sizi böyle görünce aklıma düellonuz geldi." diyerek hafifçe gülümsedi Pandoras ve en başta bana daha sonra doğrulmaya başlayan Ares'e baktı. "Nkys seni o zaman da yenmişti."

"Yenmedim." dedim gülerek ve sonra ağacın dibine oturmuş olan Ares'i gösterdim. "O bilerek yenildi bana. Sırf avcım olmamak için."

"Ve sen de inatla beni seçtin." dedi Ares sırtını ağaca yaslarken.

"Aslında Atleco'yu -"

"Sakın." Diyerek kenardaki kozalağı bana sertçe fırlattı. "Zaten o zaman da sinir olmuştum."

P.O.V ARES

Dünkü karşılaşmamızdan sonra tekrardan aynı ortamdaydım prens ile. Şimdi benden yaklaştık 70 metre ileride elindeki kılıcı ile kendi başına talim yapıyordu. Hamleleri çok hızlı ve çevikti. Vücudu esnekti, yılan gibi kıvrılıyordu.

İyi bir kral olacaktı.

Gözlerimi ondan çekip etrafa bakınmaya başladım. Benimle beraber bekleyen 19 avcı ve 3 ekstra kişi vardı. Boştaki avcıların büyük bahaneleri yoksa bu düelloya katılmaları zorunluydu, ayrıca 3 kişilik ek yaparlardı. Halktan veya askeriyeden kişiler içindi bunlar. Onlar da prens ile düello yaparlardı ve eğer avcılardan iyilerse onlar da seçilebilirdi fakat bu şu ana kadar hiç olmamıştı.

Hiç kimse avcılar kadar iyi değillerdi.

3 ek kişiden sadece 2 tanesi buradaydı. Diğeri ya gelmeyecekti ya da geç kalmıştı. Avcılar ise heyecanla bekliyorlardı. Hepsi de Nkys'in avcısı olmak istiyorlardı.

pandora , GAYWhere stories live. Discover now