Saray ∘ 22

2.4K 286 98
                                    

"Ne zaman gireceğiz?"

"Şimdi." diyen bir ses duydum ama bu Ares'e ait değildi. Yüzümü geriye çevirip baktığımda Pandoras'ı gördüm. Yeşil bir pelerin giymiş, küçük bir gülümseme ile bize bakıyordu. "Evinize hoş geldiniz oğullarım."

"Pandoras." diyerek ona doğru ilerledi Ares ve tek kolu ile sıkıca sarıldı, anlaşılan çok iyi anlaşıyorlardı.

Pandoras içten bir gülümseme ile bana döndü ve kollarını bana uzatıp aniden bana sarıldı. Tekrardan o his doldurmuştu içimi: şefkat ve sevgi. Ne zaman ben de ona sarıldığımı bilmiyordum ama kollarımda onun zayıf ama güçlü bedenini sarmıştım. "Oğlum." diyerek geriye çekildi Pandoras ve tebessüm ederek elini yanağıma koyup okşamaya başladı. "Nasılsın?"

"İyiyim." dedim kısaca, ne zaman içimdeki sevgi çok yoğun olsa da kırgınlığımı belli etmek istiyordum. Başka bir şey demeden gözlerimi Ares'e çevirdim. "Şimdi ne yapacağız?"

"Patron o." diyerek Pandoras'ı gösterdi Ares.

Pandoras kolumdaki elini çekip beline bağladığı küçük çantanın içinden iki tane halat çıkardı. "Tırmanacaksınız."

Ares bana dönüp baktı, kendisinden emindi ama benden emin değildi, sorun şu ki ben de kendimden emin değildim. Yükseklik korkum yoktu fakat bu kuleye ip ile tırmanmak pek güvenilir durmuyordu. "Başka bir yolu yok mu?" diyerek gözlerini Pandoras'a çevirdi Ares. "Nkys için tehlikeli olabilir. Saraya tırmanmak ağaca tırmanmak kadar kolay değil."

"Merak etmeyin." diyerek halatları tekrardan çantasına koydu Pandoras. "Üçüncü pencereye tırmanacaksınız. Ağaç yüksekliğinde olacak."

"O zaman halleder." diyerek kafasını salladı Ares. Keyfi yerine gelmiş gibiydi. "Bize sadece sarayın arka bahçesine geçmek mi kalıyor?"

"Onu hallettim." Pandoras uzun duvarı gösterdi. "Siz sadece duvardan atlayın yeter, arka bahçedeki askerlerin hepsi şu an derin bir uykudalar fakat bir saate kendilerine gelirler. Elinizi biraz hızlı tutmanız lazım." Pandoras pelerinindeki büyük kapşonunu kafasına geçirdi. "Ben odada sizi bekliyor olacağım." İkimize de baktıktan sonra ağaçların arasına süzülüp gözden kayboldu.

"Ares." diyerek bedenimi ona çevirdim. "Saraya halat yardımıyla gireceğiz, o tamam fakat şu yirmi beş metrelik duvarı nasıl tırmanacağız."

"Otuz." dedi Ares sakince, sonra o tarafa doğru yürümeye başladı. "Merak etme, girintili çıkıntılı. Sadece tuzaklara dikkat etmen yeterli."

"Duvarda tuzaklar mı var?" diyerek yürümeyi kestim. Hava yavaş yavaş aydınlanmaya başlıyordu ama yine de hâlâ karanlıktı. Havanın iyice aydınlanmasını beklesek birileri tarafından görülebilirdik fakat şimdi de önümüzdeki tuzağı göremeyeceğimiz için ölme ya da yaralanma ihtimalimiz daha fazlaydı.

"Merak etme, o duvara tuzakları yerleştiren benim." dedi Ares yürümeyi kesmeden. "Yıllar önceydi ama hâlâ çok iyi hatırlıyorum. Sen benim bastığım yere bas yeterli, başka bir yere basarsan sakın ayağını kaldırma."

"Çok rahatlatıcı." diyerek onu takip etmeye devam ettim. Sarayın bahçe duvarına geldiğimizde Ares bir şeyler mırıldanarak sola doğru yürümeye başladı ve aniden durup yüzünü duvara çevirdi. Sonrasında ellerini duvarın girintilini çıkıntılı yerlerine koyup duvara tırmanmaya başladı. Ben de peşinden ilerlemeye çalışıyordum. Onun tutunduğu yerlere tutunuyor, onun bastığı yerlere basıyordum. Bir santim bile kaymamaya dikkat ediyordum.

Ares arada bir durup bana bakıyor, kontrol ediyordu. Rahatsız olduğu belliydi, belki de duvarlardan çıkacak herhangi bir engelin beni yaralayacağını en kötüsü ise öldüreceğini düşünüyor olmalıydı. "İyi misin?" diye sordu kısık bir sesle. "İyiyim, devam edebilirsin." dediğimde biraz daha hızlanmıştı. Yavaş yavaş sola doğru kaydığımızı hissediyordum. Aşağıya baktığımda bunun büyük bir hata olduğunu anladım çünkü yerden en az yirmi beş metre yukarıda olduğumuzu gördüm. Aniden baktığım için de başım dönmüştü. Hızla elimi sol taraftaki bir çıkıntıya koyduğumda oradaki tuğlanın içeriye doğru kaydığını hissettim, hızla elimi geriye çektiğimde küçük bir ok yanımdan geçip gitmişti. Bileğimi kenarından hafif bir kan süzülürken Ares durup hızla yüzünü bana çevirdi. "Demir, iyi misin?"

pandora , GAYWhere stories live. Discover now