En güzel hediye ∘ 49

1.1K 138 168
                                    

Filmin sonunda Ares ağzı aralık bir şekilde bakıyordu ekrandaki yazılara. Gülmeden duramadım, elimi onun çenesine koyup aralık ağzını kapattım. "İşte buydu." dedim. "O gün bahsettiğim bdsm tam olarak bu."

"Asla böyle bir şey beklemiyordum." diyerek kaşlarını çattı. "Bu da neydi böyle? Ne izledik biz daha yeni?"

"Serinin devamı da var, eğer istersen izleyebiliriz."

"Hayır, hayır, hayır." diyerek kafasını iki yana salladı. Filmin etkisinden hâlâ çıkamamış gibi duruyordu. Bu tür şeyler ona çok fazla yabancıydı, her ne kadar yatakta sert olsa da bu bambaşka bir boyutu. "Açıkçası evet, çok farklı fakat sevdiğimi söyleyemem." Gözleri yumuşak bir şekilde bana baktı. "Senin canını zevk uğruna bile olsa bu şekilde yakamam."

"Biliyorum." diyerek kafamı salladım. "Merak etme, benim zaten böyle tuhaf fantazilerim yok. Bunlar hiç merak etmedim."

Ares gülerek kafasını iki yana salladı. "Yani gerçekten de bundan zevk mi alıyorlar? Bilmiyorum, daha önce hiç görmediğim için olmalı, bana çok tuhaf geldi. Kırbaç, göz ve ağız bağlama, kelepçe. Seks tek kişiden ibadet değildir, hatta sadece sevişmeden de ibadet değildir. İki kişi aşıksa sadece bedenler birleşmez, ruhlar da birleşir. Bu yüzden iki tarafın da zevk alması, baskın olması gerekir. Böyle eli kolu bağlı yatarak baygın biriyle sevişmek gibi bir şeydir. Daha önce hiç görmediğim için mi bana tuhaf geldi acaba?"

"Merak etme, tuhaf zaten." diyerek kumandayı aldım ve televizyonu kapattım. Anlaşılan serinin devamını pek izlemek istemiyordu. Sonrasında o kumandayı masanın üzerine koyduktan sonra elimi onun kasıklarına doğru götürmeye başladım. "Yardıma ihtiyacın var mı peki? Karşılıklı olarak."

"İşte buna hayır demem. İkimizin de buna ihtiyacı var." dediğinde örtünün altına girdim ve en başta ben ona, hemen sonra da o bana yardımcı oldu.

.

Sabah olduğunda ilk ben uyanmıştım, bu sefer Ares hâlâ derin bir uykudaydı. Elimi onun yanağına koyup okşamaya başladığımda derin bir uykuda olmadığını anlamıştım çünkü elimi yanağına koyar koymaz gözleri aralanmıştı. "Günaydın." dedi gülümseyerek, sonra uzanıp dudağıma bir öpücük bıraktı. "Bugün Pandora'ya geri mi dönüyoruz yoksa birkaç gün daha burada kalıyoruz?"

"Dönelim." dedim. "Kafamda hazırladığım listedeki her şeyi yaptım. Arkadaşlarımla tanıştırdım, sahte arkadaşlarım seni kıskandılar. Yengemle amcam delirdiler. Sana Türk yemeklerini yedirdim ve filmler izledik, galiba başka bir şey kalmadı. Artık yuvamıza geri dönelim."

"Şu ortalığı biraz toplayalım, sonra geri döneriz." dedi Ares. Sanki gitmek istemiyor, burada kalmak istiyormuş gibi durmadan beni oyalamaya çalışıyordu. Hızlı bir şekilde üzerindeki örtüyü çekip ayağa kalktı ve tezgaha doğru adımlamaya başladı.

"Ares." dedim ben de kalkarken. "Bana söylemek istediğin bir şey mi var sevgilim?"

"Hayır, neden?"

"Sanki Pandora'ya dönmek istemiyormuş gibisin." Onun yanına gelip tezgahta duran elini tuttum ve gözlerinin içine şefkatle baktım. "Eğer bir sorun varsa lütfen bunu benimle paylaş, beraber her şeyi hallederiz."

"Hayır." diyerek gülümsedi ve uzanıp yanağıma büyük bir öpücük bıraktı. "Bir sorun yok, tam aksine büyük bir mutluluk var. Bunu Pandora'ya döndüğünde göreceksin."

"Bana bir sürpriz mi hazırlıyorsun?" diyerek tek kaşımı kaldırdım.

Ares alt dudağın hafifçe diliyle nemlendirdikten sonra kafasını salladı. "Evet, sana bir sürpriz hazırlıyorum." Birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra hızla devam etti. "Açıkçası buna tepkin ne olur bilmiyorum ama daha öncesinden bunu konuştuğumuzda çok istediğin bir şey olduğunu söylemişti ve eğer hâlâ fikrinden dönmediysen sürprizimi çok beğeneceksin."

pandora , GAYTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon