Salıncak

467 105 0
                                    


Hadi çık artık!" diyerek lavabonun kapısında iki büklüm kalmış halde, bilmem kaçıncı yumruklarını kapıya indiriyordu İpek.

"Tut sende Alla Alla." diyerek sessizce gülüp eskiden olduğu gibi İpek'e gıcık olsun diye gereğinden fazla lavaboda beklemişti Zeynep.

İpek dişlerini gıcırtarak,

"Zeyno şaka yapmıyorum. Kızım çık artık altıma işicem ya!"

Buke mutfaktan kafasını çıkartıp "Başladınız gene kedi köpek gibi dalaşmaya. Ayıptır kız abinle Sirac evde."

İpek Buke'ye kaşlarını kaldırıp,

"Yav bunun ayıbı mı olur ? Çık diyorum anlamıyor ya ." diyerek Zeynep'e tekrardan seslendi İpek. "Sen bilirsin eğer altıma işersem sen yıkarsın çamaşırlarımı."

Zeynep hemen lavabonun kapısını açınca ,İpek, Zeynep'i kolundan çekip son suratle lavaboya koşmuştu. Buke olanları gülerek izlemişti. Zeynep'te gülünce,

"Vallahi siz Cemo'dan daha delisiniz." diyerek Mutfağa geçmişti Buke.

Zeynep, salonda yere yüzü koyun uzanmış Fırat'la Leyla'ya baktı. Leyla Baran'la beraber herkesin aldığı oyuncakları olduğu gibi yere sermiş, Fırat'la oynuyordu. Leyla, Fırat'ın siyah kıvırcık, kaşlarının hemen üstünde biten saçlarına dokunurken,

"Makarna gibi. İpek teyzeninkilere benziyor."

Zeynep tiz bir kahkaha patlattığında, Leyla'yla Fırat kapıya dönmüşlerdi. Zeynep Leyla'yı kucaklayıp,

"Kimin ki gibi?"

"İpek teyzemin ki gibi."

Zeynep gülerek Leyla'nın saçlarını okşayıp öpmeye başlamıştı. Leyla'nın yetimhaneye verilmesinden kıl payı kurtulduğunu İpek ona da söylemişti. Zeynep Leyla'yı resmen bağrına basmıştı. Belkide gerçek bir anne olduğundandı. Leyla'nın yerinde Fırat'ta olabilirdi diye düşündü. O kocaman binada küçük çocukların sıralı yataklarda ,karanlıkta tek başlarına nasıl yattıklarını düşündü. Hele Turna'ın deyimiyle kapıya sanki azraili diken şimşeklerle nasıl başa çıkıyorlar, yada başa çıkabiliyorlar mı? diye düşündü. Zeynep'in gözlerinden yaşlar firar etmeye başlamıştı.

"Anneciğim."

Zeynep başını eğdiğinde Fırat'ın eteğine yapıştığını görüp tebessümle boşta kalan eliyle göz yaşlarını silip, Leyla'yı yere indirip Fırat'ın yanına çömelip ağzını açacakken,

"Toplayın oyuncakları kahvaltıyı kurucağız." diyen Buke'ye baktılar. Zeynep oğlunun başını okşayıp bal rengi gözlere bakarken Allah'a şükretti içinden. Fırat gözlerini babasından almıştı.

Baran salona geçtiğinde, Fırat'la, Leyla oyuncakları sepete dolduruyorlardı. Leyla Baran'ı görünce canlanıyordu sanki. Baran onun için bir dayı değildi. Hiç görmediği babası gibiydi. Asmin ona uyumadan önce babasının nasıl biri olduğunu anlatıyordu. Onun hep çok iyi bir insan olduğu söylüyordu. İnsanlıktan yakından uzaktan alakası olmayan adamı, meleke benzeyen bir insanmış gibi anlatmıştı Asmin. Aslında Baran'ı anlatmıştı Asmin. Çünkü saydığı tüm vasıflar Baran'daydı.

"Dayı." diyerek oyuncakları elinden atıp Baran'a koşmaya başlamıştı Leyla. Baran Leyla'yı kucaklayıp Fırat'a doğru gidip diğer koluna Fırat'ı alıp koltuğa oturmuşlardı.

"Turna abla nerede?" diye sordu Leyla.

Baran tebessüm edip cebinden telefonu çıkarıp ,"Arıyım gelsin." diyerek tuşlara basıp telefonu kulağına götürünce,

SEKSEN BİR VİLAYET (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now