Kına

368 86 0
                                    


Sabahın gün ışığı örtülü perdenin arkasından loş bir görüntü katıyordu basık tavanlı odaya. Asiye dolgun saçlarını tarıyordu aynanın karşısında. Üzerinde en çok sevdiği v yaka, uzun siyah elbisesi vardı. Saçlarını salaş topuz yapıp ayaklandı. Bir an Leyla'yla Turna takıldı gözlerine. Anne kız gibi birbirlerine sarılmış uyuyorlardı yorganın altında. Leyla hareket edip dönünce bir ayağı yataktan sarkıp hafifçe sallandı. Asiye yavaşça onu Turna'ya doğru çekti. Birden içinden gelerek Turna'nın başını okşadı. Leke değmemiş bir yüreği vardı onun. An geldi mi çocuk gibi oluyordu. Bazende yaşından beklenmeyecek bir olgunluk sergiliyordu. Herhalde babasız doğup büyüyen kız çocuklarına özgü bir şeydi bu. Bir yanı hiç büyümeyecekti. Başlarda neden Leyla'yı yanına aldığına akıl sır erdirememişti. İnsanın böyle bir şey yapabilmesi için deli olması gerekti. Ama şimdi anlıyordu. Leyla'da onun gibi babasını hiç görmemiş elini tutmamıştı. Belki de bu yüzden seviyordu Leyla'yı aynı olmasa da birbirlerine benzeyen kaderlerinden dolayı bağlanmıştı ona.

"Canım arkadaşım." diye fısıldadı Asiye yumuşak bir şekilde Turna'nın başını öpüp odadan çıkarken. Evden çıktığında Baran'ın da tahta kapıdan çıktığını gördü.

"Günaydın." dedi Baran arabasına yönelirken.

"Günaydın. Öğretmenini mi getireceksin?"

Baran kapının soğuk kulpunu tutup açarken "Evet" dedi.

Asiye yavaşça güldü. "Valla ben öğretmenlerimin adlarını bile hatırlamıyorum. Sen maşallah hiç unutmuyorsun."

"Öyle."

Asiye ilk önce Çiğdem'in pastanesine uğradı. Çiğdem tek başına kahvaltı ediyordu.

"Çatalla bardak getir mutfaktan." dedi Çiğdem ağzındaki zeytinin çekirdeğini çıkartırken.

"Sen bu aralar ha bire tıka basa yiyorsun ha." dedi Asiye mutfaktan çıkarken. "Yoksa hamile misin?" dedi beklenti dolu gözlerini Çiğdem'e dikerken.

"Biliyorsun, doktora gittim bunun için." dedi Çiğdem sırtını sandalyeye yaslarken.

"Ee yani?" dedi Asiye merakı bir ateş gibi onu tutuştururken. "Çatlatma beni e hadi canım konuş artık."

Çiğdem kollarını iki yanına sarkıttı. "Yanisi hamile kalmam için hiç bir engel yok." dedi yeşil gözlerini Asiye'ye kaldırıp sırıtırken. "Başta doktor kötü bir şey söyleyecek diye öyle korktum ki nefesimi tutunca kalbimin sesini duyar gibi oldum yeminle."

"Bir sorun yok yani?"

"Yok, yok."

"Sen zaten delisin. Evliliğin ilk ayında hamile kalamadım diye doktora gidilirmiymiş?"

"Ne bilim ben ya. Hem zaten hatırlatma. Hastanede sıra beklerken sohbet ettiğim kadınlarda senin gibi bana sırıtıp durdular. Hele bir tanesi at gibi kişneyip gülerek "Annen sana bir şey öğretmedi mi?" deyince o an kendimi unuttum. Bıçak değse kanım akmazdı herhalde. Böyle tüm kuvvetimi elimde toplamış pasaklı saçlara yapışıyordumki Kadir elimi havada yakaladı. İçimin yağlarını eritemedim. Sinirden nasıl titriyorum görüyor musun?" gerçektende Çiğdem başından aşağı soğuk su dökülmüş gibi tepeden tırnağa titriyordu. Sesi gırtlağında kısılıp boğuluyordu.

Asiye Çiğdem'in ellerine uzanarak, "Bu kadar sinir iyi değil ama. Anlatma sende her şeyini herkese. Hem biz varken adını bile bilmediğin kadınlarla ne diye konuşuyorsun ki?" dedi hafif azarlar gibi.

Çiğdem ağır ağır başını sallayıp, "Bu da ders olsun bana." dedi alt dudağının içini adeta kemirirken. Gözleri yuvalarında dönüyordu. "Kadir olmayacaktı ki o zaman gününü gösterirdim ben o sincap suratlıya." deyip yüzünü nefretle buruşturdu.

SEKSEN BİR VİLAYET (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin