Kuşlar yuva yapsın saçlarına

436 97 0
                                    

Kenan'la,Asiye'nin sözünden sonra herkes evlerine dağılmıştı. Baran ve ailesi evlerine gidiyorlardı.

"Sonra görüşürüz." diyerek Yasemin'le Zülüf'e sarıldı İpek.

"Tamam arkadaş." deyip gülümsedi Yasemin. Köşeyi dönerken "İyi kız ha." deyip Zülüf'ün koluna girdi.

"Hı hı." diyerek kendi sokağına giriş yaptı Zülüf. Sokak kapısının önünde Azrak'ı görünce hemen yanına gidip "Hava çok soğuk. Hem sana söyledim mahallede olacağımı. Neden sana söylediklerimin tam tersini yapıyorsun ki?"

Azrak Zülüf'e tebessümle baktı.

"Her defasında bunu yapmaktan vazgeç olur mu?" diyerek Azrak'ın nasırlı ve çatlamış ellerini avuçlarının içine alarak hohlamaya başladı Zülüf. "Buz gibi olmuş ellerin." deyip çatık kaşlarla hohlamaya devam etti. Azrak Zülüf için çok değerliydi hem de çok.

Azrak gülümsedi. Zülüf'ün doğduğundan beri şakak kemiklerinde bulunan saçlarına dokundu. İşte bunu çok seviyordu Azrak.

"Gerçekten mi Zülüf senin şu kahküller bebekliğinden beri var ha?" deyip gülümsedi Yasemin.

"Öyle tabi kızım ne sandın?" dedi Zülüf. "Şimdi içeri geçelim hava buz gibi."

~~

"Hava soğuk gel bir çay içelim seninle." Turna, Baran evine giderken ona bu sözleri yöneltmişti.

"Çayın yanında ne var?" diyerek kehribar gözlere baktı Baran.

Turna ellerini teslim olurcasına kaldırdı "Vallahi hiç öyle bakma bana. Çay benden, şiir senden." diyerek içeri geçti.

Leyla, Fırat'la biraz daha oynamak için Baran'ın evine gitmişti. Akrabalarının çocuklarıyla oynarken maalesef hep dışlanıyor, itilip kakılıyordu. Ama Fırat ona öyle davranmıyordu, olması gerektiği gibi davranıyordu. Onunla oynuyor, gülüyor, bazende aynı sofrada yemek yiyorlardı. Zeynep'le Ali sevgi ile büyütmeye çalışıyorlardı oğullarını. Ve bunu başarmışlardı da. Sevgiyle büyümek bir başkaydı, hemde bambaşka. Şimdi Leyla Fırat'la beraber haki yeşili koltukların minderlerini yere tünel şeklinden dizmiş, birbiri ardınca içinden geçiyorlardı. Zeynep'le İpek yatakları kuruyordu. Buke kendi odasında kocası ve bütün rahmet edenlerin ruhları için Yasini şerif okuyordu.

~~

"Kitaplar nerede?" dedi Baran koltukta otururken.

Turna raftan çay kavanozunu alırken seslendi Baran'a "Odamda sandığın içinde hepsi."

"Neden diğerleri gibi rafta değil?" diyerek merdivenlere yönelmişti Baran.

Turna tebessüm etti "Çünkü onlar senin bana sevdirdiğin kitaplar. Diğerlerinden farklı, hemde çok farklı."

Baran,Turna'nın odasına gelip nenesine ait olan sandığın yanına diz çöküp, sandığı açtığında bir avuç kitap kokusu sardı içini. Hepsini koklamak istedi. Turna çayı demleyen kadar kitapları tek tek koklamaya başladı. Altı çizili satırlara denk gelince durup okumaya başladı. Son kitabı açıp baktığında, beyaz resim kağıdını eline aldı. Resim kağıdının öteki yüzüne baktı. Resimde bir adam ve küçük bir kız yan yana oturuyordu. Ellerindeki oltaları göle daldırmışlar, her ikisinin ortasında kırmızı bir kova vardı.

"Buldun mu?" dedi Turna merdivenden seslenirken.

Baran resmi katlayıp ceketinin cebine koydu. Birkaç kitap seçip "Buldum." deyip aşağı kata geçti.

"Hangi şairden başlıyoruz?" diyerek ellerini birbirine çırptı Turna.

Tebessümle küçük kadınına baktı adam.

SEKSEN BİR VİLAYET (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin