Kaybetmekten korkmak

324 94 0
                                    

"Sabah olmadan kapının önünde olacak taksin merak etme." dedi Zülüf avlu kapısından geçerken.

"Ne?"

"Taksin diyorum." diyerek Sirac'a döndü Zülüf. "Kapının önünde olacak."

"O nasıl olacak?" Alayla konuştu Sirac.

Zülüf, Sirac'ın alayla konuşmasına hiç bozulmadı.

"Böyle olacak." Azrak'ın verdiği paltonun cebinden anahtarı çıkarıp alayla gülümsedi Zülüf.

Sirac'ın yüzü düştü.

"Sen ne ara aldın?"

Zülüf numaradan gücü kalmamış gibi yapmıştı. Bir elini Sirac'ın göğsünü dayarken gözlerinin içine bakmıştı. Sirac'ın gözlerine derin derin bakmasıyla, işi daha da kolaylaşmıştı. Garip içeriden tanıştıklarını söylemişti. Eğer Zülüf anahtarı ustalıkla Sirac'ın yeşil parkasının cebinden kolaylıkla almasaydı, Sirac hemen parka giderdi. Belki hala dövdükleri insanların orada olabileceklerini düşündü. Kendisi yüzünden başı belaya girsin istemezdi.

"Ha bide gözüne soğuk kompres yapmayı unutma." Sirac'a sırtını dönüp evine gitmeye başladı Zülüf.

"Ver onu." deyip hızla yürüdü Sirac.

"İşte o olmaz."diyerek koşup evine girdi Zülüf. Demir kapıyı hemen kapattı.

"Ver anahtarı." Demir kapının ardından tıslamayı andıran sesle konuştu Sirac.

"Biliyor musun bilmiyorum ama şu an evde tekim. Ve sen evde yalnız olan bir genç kızın evine zorla girmeye çalışıyorsun."

"Eve girmeye çalışmıyorum. Anahtarı istiyorum."

"Bak benim uykum var. Zaten bk tan bir akşam geçirdim. Lütfen kapımızı kıracakmış gibi çalmayı da kes tamam mı?"

"Sen anahtarı verene kadar kapının önündeyim."

Zülüf güldü. Sirac'a inanmadı.

"Anahtarı verecek misin? Yoksa kapıyı mı kırayım?"

Zülüf kahkaha attı, "Başkan sakin ol ya."

"Yaw sen ne manyak çıktın böyle."

"Manyağım evet , kabul ediyorum. Ama o iki geri zekalı kızlar başlattı ilk önce." Demir kapıya başını dayamış halde oturmuştu Zülüf. "Hem biri senle dalga geçse, eziklemeye çalışsa sen susar mıydın?" Hata işleyip kendini temize çıkarmaya çalışan çocuklar gibi konuştu Zülüf.

Sirac ses etmedi.

"Hem yıllar sonra ilk defa babamla ..." Zülüf sustu konuşmanın devamını getiremedi. Çok kısık bir sesle mırıldanmaya başladı. "Yıllar sonra ilk defa babamla güzel bir vakit geçirecektim, oda kursağımda kaldı."

Demir kapının emniyetini takıp yarı açık kapı aralığından Sirac'a baktı Zülüf.

"Lütfen git tamam mı?" yalvarırcasına konuştu.

Kaybetmekten korkmaktı Zülüf'ün ki. O kadar çok kayıp vermişti ki , üstüne bir yenisi daha eklensin istemiyordu. Kaybetmekten ölesiye korkuyordu artık. Sirac'ı daha yeni bulmuşken kaybetmek istemiyordu. Onun yanındayken tüm kötü hatıraları siliniyor, sanki yeniden doğmuş gibi hissediyordu kendini. Sirac ona iyi geliyordu. Nedendir bilinmez ama Garip'den bile daha iyi geliyordu. En olmadık zamanında Garip yanında değildi. Sayısını hatırlamayacağı kadar krizler geçirmişti. Garip maalesef yanında yoktu . Zaten 3 yıldır onunla beraber yaşamaya başlamıştı Zülüf.

"Anahtarı ver." küçük bir çocuğu ikna etmeye çalışan adam gibi konuştu Sirac.

Şimdi Zülüf anahtarı verirse, olacakları kafasında canladırmaya çalıştı. Ama hemen vazgeçti. Kahretsin ki bazen karşındaki insan seni anlamıyordu. Ne ses tonundan, ne bakışlarından,ne de hareketlerinden... Anlaşılmamak kadar da kötü bir şey yoktu hayatta. Sirac, Zülüf'ü anlamıyordu.

SEKSEN BİR VİLAYET (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now