Limon ağacı

343 94 0
                                    


Sirac bir çok insanla beraber okulun avlusunda bankta oturmuş, İpek'in sınavdan çıkmasını bekliyordu. Karşı bankta oturan çifte baktı. Genç kız gülüyor, sevgilisine sarılıp "Seviyorum lan seni." deyip gülüyordu.

Genç kızın sözlerinden sonra, Sirac'ın içi bir tuhaf oldu. Genç kız ona eskiyi hatırlatmıştı. Okulun bankında oturmuş ona sarılırken "Seviyorum seni." demişti.

"Ne oldu Sirac?"

Sirac kafasını kaldırıp İpek'e baktı.

"Geldin mi abla?"

"15 dakikadan beri buradayım. Ve okulda bekçiden bide bizden başka kimse kalmadı."

" O halde gidelim." diyerek kalktı Sirac.

"Bir şey mi oldu?"

"Yok."

İpek gülümsedi, "Hadi gidelim." diyerek Sirac'ın koluna girdi. "Bakalım bu mor gözü abim görünce ne diyecek?" diyerek güldü. "Kim sebep olmuşsa geberir inşallah."

"Tövbe de abla yaw. O nasıl söz?" Durup İpek'e bakıyordu Sirac.

"Ulan eline sağlık mı diyeyim?"

Sirac güldü. " Sınav nasıldı?"

"İyi, hemde çok iyi geçti."

"Gezelim mi senle?"

"He yaw gezelim biraz."

"Parka götüreyim mi seni?"

İpek ağzını iki defa çık çıkladı. Çenesini kaldırdı, "Sahile gidelim."

~~

"Zeynep bak Baran'ın getirdiği balıklara." diyerek güldü Turna.

"Ben kahveye geçiceğim." deyip avludan çıktı Baran.

"Maşallah ne kadar çoklar." dedi Zeynep çamaşır sermeyi bırakarak.

"Tandırı yaktın değil mi?"

"Sen iyice alıştın ha tandır balığına." diyerek güldü Zeynep.

"Ne yapayım çok güzel oluyor öyle."

"İlk nasıl yediğini hatırlıyor musun Turna?"

"Nasıl unuturum. Dedemle, annemle beraber gelmiştik size. Annen davet etmişti."

"He annem davet etmişti. Sizi çok seviyordu."

"Biliyorum." deyip gülümsedi Turna.

Hava birden bozulmaya başlıyordu. Masmavi gökyüzü, gri bir renge dönüşmeye başladı. Kar beyazı bulutlar, yerini siyah bulutlara bıraktı. Ufak ufak yağmur taneleri yağmaya başladı.

"Zeynep yağmur hızlanmaya başladı." diyerek hızla çamaşırları toplamaya başladı Turna. "Balığı yaparız demi?"

"Yaparız kız merak etme. Sonuçta tandırımıza yağmur değmiyor." dedi Zeynep yarısına kadar serdiği çamaşır toplarken.

Turna hemen içeri salona geçti. Sobanın askısına üç beş parça çamaşırları asıp geri kalanını sepete koydu.

~~

"Şu gökyüzü kadar güzel bir şey yok biliyor musun abla?" dedi Sirac oturduğu banka kafasını yaslayıp gökyüzünü seyrederken.

"Güzel tabi." dedi İpek.

"İçerdeyken hep bakmak ister gökyüzüne insan." histerik gülüp "Bide içeriye düşmeden anlayamıyorsun kıymetini. Şimdi sorsan birine ne var ki herzaman gördüğüm şey der."

SEKSEN BİR VİLAYET (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now