9-Sahip Olmak

7.4K 165 31
                                    

AY YENİ KAPAĞIMIZLA GELDİM. TAZE TAZE. BU ARADA 8 BÖLÜMDE 994 OKUNMA OLMUŞUZ HERKESE ÇOK THANK YOU EFENDİMMM.🩵🩵🩵🩵 EMİNİM Kİ YENİ BÖLÜMLE 1K VE DAHA FAZLASINI GÖRECEĞİZ.

Valizden çıkardığım pantolonu oda da bulunan küçük boy dolabın rafına yerleştirdim. Burada kaç gün kalacaklardı bilmiyordum ama  Nehir bir düzen insanıydı. Benim aksime o düzensizlik içinde yaşayamazdı.

Ve bana bu düzen için şimdi de yardım ediyordu. Nasıl mı?

Yatağın üzerine oturmuş meyve suyunu içerken kıyafetlerinin nereye konulacağını kendi belirliyordu

Keyfine düşkündü hanımefendi.

"Gül hayır o üst rafa."dedi.

Bu kadar tatlı olmasa kesinlikle saçını başını yolardım.

"Sevdin mi bu evi?"dedim pantolonu üst rafa koyarken.

"Güzel. Gül, Önder seni öpüyor mu?"

Kesinlikle yeter! Buğlem bitmeden Nehir başladı. Ne öpüşme meraklısıydı bunlar?

"Ne yapacaksın Nehir?"

"Öpüşmek güzel mi Gül? Ben de birini öpeceğim."

"Sakın!"diye bağırdım aniden. Bu Nehiri güldürdü. "Evlenmeden öpüşmek yok Nehir anlaştık mı?"

Ne var canım evlendim daha ben de öpüşmedim. Bir şey de değişmiyor hayatınızda öpüşmeden de yaşayabiliyorsunuz yani.

"Ben de evlenmek istiyorum Gül."

Kudurdu mu ya bunlar?

"Biraz büyü seni de evlendirelim."dedim. Valizindeki iç çamaşırlarını da bir rafa koydum ve işimi bitirdim.

Ona bir şey söylemeden odadan çıkarken dünden beri görmediğim oğlum geldi aklıma. Mutfağa girip Leyla Hanıma baktım.

"Çıtır nerede?"

"Bahçedeydi en son."

Başımı salladım ve mutfaktan çıktım. Babam ve annem salondaydı ve en azından benimle muhatap olmamaları harikaydı.

Arka bahçeye gittiğimde Çıtırı ve yanındaki minik kediyi gördüm.

Benim oğlum ona umarım zarar vermezdi.

"Çıtır,bebeğim."diye bağırdığımda bana döndü ve günden güne iyileşen ayağıyla koşarak yanıma geldi. Eğilip kucağıma aldığımda yanaklarımı yalamaya başladı ve bu kesinlikle çok güzeldi.

Gülüşlerim etrafı sararken "Oğlum."deyip tüylerini okşadım. Onu özlemiştim ve kabul etmek gerekirse sorumsuz bir anneydim. Dünden beri hiç sormamıştım bile.

Başını omzuma yaslayıp masum bakışlar atarken onunla birlikte az önce gördüğüm kedinin yanına ilerledim.

"Ne olmuş kediye annem? Baktın mı ona? İlgilendin mi?"deyip tüylerini öptüm.

Minik kediye yaklaştığımda gözlerinde bir hastalık olduğunu gördüm. Minik gözlerinin etrafı pisti ve açamıyordu.

Cebimden telefonumu çıkardım ve Selini aradım hemen.

"Naber görümce?"

"Genelde ömrünce görmek istemez insanlar ama hayırdır yengecim. Yine mi özledin beni?"

Güldüm.

"Senin Poyraz'a işim düştü desem?"

"Sen gerçekten bizi yakalatıp Poyrazın ölmesini istiyorsun. Anladım artık."dedi sitemle.

GÜL Hanım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin