26-Hastayım (+18)

9.2K 156 66
                                    

Heyooo ben geldimmmm

Gecenin karanlığında bedenimde bir üşüme hissederken bacaklarımı kendime daha çok çekip üzerimdeki yorgana daha da sıkı sarıldım.

Kara kış mı gelmişti bu Ankaraya? Neden bu kadar soğuktu?

Yattığım yerde sağımdan soluma dönerken Önderin yüzüyle karşılaştım. Uyuyordu.

Bedenimi ona yaklaştırıp beline sıkıca sarılırken komodin üzerinde yanan abajur sayesinde gözlerini araladığını gördüm.

"Gül."diye mırıldandı ve bana daha çok yaklaşıp kolunu belime sardı.

Titremeye devam ederken dudakları alnımı buldu. Gözlerimi sıkıca kapatıp titremeye devam ederken kocamın yattığı yerde hareketlenmesiyle gözlerimi açtım.

Elini alnıma koydu ve kaşlarını çattı.

"Yanıyorsun."

"Çok üşüyorum ne yanması?"dedim kızgınlıkla.

"Güzelim sen cayır cayır yanıyorsun."deyip tamamen benden ayrıldı. Bu da yetmez gibi üzerimdeki  yorganı çekti.

"Önder ne yapıyorsun ya? Üşüyorum!"dedim titreye titreye.

"Ateşin var."dedi yataktan kalkarken. Adımları banyoya giderken tüm titremelerime rağmen uzandım ve yorganı tekrar üstüme çektim

Çok soğuktu. Bu adamın kaloriferlerin ısısını yükseltmesi lazımdı. Farkında değil miydi? Yoksa farkında ama pinti miydi?

Ayak sesleri duysam da o tarafa dönmedim. Bedenimden aniden yorgan çekilirken "Önder yapma ya üşüyorum."dedim ağlamaklı bir sesle.

Alnımdan öptü ve elindeki ateş ölçeri alnıma tuttu.

"Yuh, otuz dokuz ne?"deyip ateş ölçeri komodinin üzerine bıraktı ve hızla beni kucağına aldı.

Kucağında hızla büzüşürken banyoya ilerledi.

Küvetin kenarına otururken beni de kucağına oturttu ve başımı omzuna yasladı. Eli,sırtımı okşarken "Su biraz soğuk olacak. Bağırmak,ağlamak yok anlaştık mı?"

Yaptığım tek şey ağlamakla inlemek arası bir ses çıkarmak oldu.

"Söz veriyorum kısa sürecek. Sadece beş dakika. Çok ateşin var ve ben korkuyorum "

Doktorsun sen be adam? Neyden korkuyorsun?

"İlaç ver bana."

"Hemen düşmez ilaçla."deyip kucağında benimle birlikte eğildi ve suyu açtı. Boynuna sıkıca sarılıp bir koala gibi davranırken aniden bir eliyle pijamamı sıyırdı ve sırtıma suyu tutmaya başladı.

Dudaklarımı birbirine bastırıp tırnak uçlarımı da boynuna bastırdım. Bacaklarım kucağında hızla sallanıyordu. Gözlerim dolmuştu ama ağlamak istemiyordum.

"Az kaldı. Biliyorum çok üşüyorsun ama çok az kaldı "derken hala beni ıslatmaya devam ediyordu. Bir ara beni kendinden uzaklaştırıp üzerimdeki pijamayı sıyırdı.  Bileğimden tutup koltuk altımı açtı ve o bölgeye su tutmaya başladı. Kendimi tutamayıp hızla bağırırken "Sakin ol."deyip bir şey yokmuş gibi öbür koltuk altıma da su tutmaya başladı.

"Üşüyorum."diye ağlamaya başladım. Dişlerim birbirine çarpıyordu. Titrememe engel olamıyordum ve çok üşüyordum.

Tek isteğim ısınmak ve uyumaktı.

"Biliyorum hayatım çok üşüyorsun biliyorum."

"Üşütme o zaman beni."

"İyiliğin için yapıyorum. Yemin ederim."deyip benimle birlikte ayağa kalktı. Ardından zaten ıslanmış olan pantolonumu da çıkardı ve kolunu karnıma sarıp ayakta durmamı sağladı. Özellikle iç bacaklarıma değen suyla başımı geriye itip titremeye devam ederken bulanık görüyordum. Gözlerimden durmadan yaşlar akıyordu.

GÜL Hanım Where stories live. Discover now