23-Kapıdaki Cellat

5.6K 167 41
                                    

Sevgili Günlük,

Duygularını çok yansıtamayan bir adam olsam da bugün daha fazla dayanamayıp babamı aradım ve Gül'ü onlara anlattım.

Aramızda tek bir diyalog geçmeyen bir kızla evlenmek istiyor olmam onlara garip gelmiş.

Biraz daha düşünmemi istedi babam.

Gönül düşünmek istemiyor ama baba diyemedim. İnsanın aklına söz geçirip kalbine söz geçiremeyişi böyle bir şeymiş.

Ben de yaptığımın çok doğru bir karar olmadığının farkındayım ama kalbim öyle demiyor.

Günlerdir bir sapık gibi balkona çıkıp dakikalarca bir kızı gözleyerek geçen her anın nasıl geçtiğini dahi anlayamıyorum.

O kedilerle kavga ediyor sanki ben onun kadar çok sinirleniyorum.

Sonra nasıl olduğunu anlamadığım bir biçimde uzlaşıyor ve o kediyi kucağına alıyor. O zaman sanki kedi benim kucağımdaymışta bana mırlıyormuş gibi yumuşuyorum.

Kuzenim Fatih geçen gün onu izlerken sırıttığımı fark etmiş.

Hayır,Gül'den haka haberi yok. Sadece neden kendi başıma sırıttığımı sorunca anladım.

Ne diyeceğimi bilemedim. Elim ayağıma dolaştı. Birine tutulmak böyle bir şey mi?

Yeni bir sayfa açtım.

Karmakarışığım.

Sanki tüm duygular bedenimde bir noktada toplanmış ve hissetmem gereken neyse onu bulamıyor gibiler.

Bugün,takım elbisemi giymiş,kravatımı takmış ,çiçekçiden en güzel gülleri almıştım oysa.

İçimdeki heyecan beni lise yıllarımda hissettiğim o platonik duygulara götürüp gülümsetse de Gül Hanımın evine gitmek beni kesinlikle büyük bir hayalkırıklığına uğrattı.

Anne ve babası oldukça güzel karşılarken kendisinin yüzünde sahte bir gülümseme bile yoktu.

Büyükler bizi konuşmamız için ayrı bir odaya aldığında uzun süre konuştuk. O kadar güzel anlatıyor ki her şeyi hiç susmadan konuşsa dinlerim gibi hissettiriyor.

En sevdiği renk yokmuş mesela. Sadece siyah rengi çok tercih etmiyormuş.

"Çok matem havası veriyor sanki"dedi.

Oysa ben siyahı gerçekten çok severim.

Hayvanları çok sevdiğinden ama ailesinin bu duruma çok sıcak bakmadığından bahsetti.

Çok hevesli gözükmek istemediğim için söyleyemedim ama eğer evlenirsek ve o isterse evimize fare bile alabiliriz. Ben onun gözlerindeki o heyecanı tekrar tekrar görmek için sevmediğim şeylere bile katlanabilirim sanırım.

Bana kardeşi Nehirden de söz etti. Nehir down sendromlu bir kız ama gerçekten ablası kadar güzel ve tatlı bir kız.

Konu birçok şeye geldi. Biz evlilik görüşmesinde hayvanları sevdiğinden, renklerden hatta ve hatta Gül Hanım'ın oyun oynamayı sevdiğinden bile bahsettik ama konu ne bana ne de evlilikle alakalı hiçbir mevzuya gelmedi maalesef.

GÜL Hanım Where stories live. Discover now