10-İYİ ÖPÜŞMELER

7.1K 192 57
                                    

Önderin Anlatımından

Beklemek : bir iş oluncaya, bitinceye, sona erinceye ya da biri ya da bir şey gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak.

Sözlük böyle söylüyordu bu kelime için. Fakat ben karımın gözleri hemen açılsın istiyordum çünkü ne yerimde durabiliyordum ne de sabrım kalmıştı.

6 yıllık Tıp Fakültesi geçmişim 5 yıllıkta bu alanda uzmanlık serüvenim vardı. Çok hasta görmüş,ameliyatlara girmiştim. 8 saatlik bir kalp ameliyatı izlemişliğim vardı mesela, 16 saat süren beyin ameliyatı da. Kendi ellerimle birinin burun ameliyatını da  yapmıştım fakat ömrümün büyük bir kısmını çalan eğitim serüvenimde bile beklemek bu kadar zor gelmemişti bana.

Kolunda çatlak,alnında dikiş,yüzünde morluklarla birlikte baygın bir halde yatıyordu hala sedyede. Sanki uyanmamaya yemin etmiş gibiydi.

Üç saat olmuştu ve asla uyanmıyordu.

Kolundan asılıp sarsmak,uyanması için bağırmak istiyordum.

Saatlerdir sesi çıkmıyordu. Neşeli hali yoktu. Bana karşı çıkmıyordu. Bu benim karım değildi.

Sırtımı dayadığım duvardan ayrılıp büyük adımlarla yanına yaklaştım ve yanına oturdum. Kan bulaşmış saçlarını geriye itip alnında yara olmayan kısmı öptüm.

Sesini duymadıkça varlığına inanmak güçleşiyordu. Gözlerimin beni yanılttığına inanıyordum.

Ellerim elini bulurken zarar görmüş yüzünü tekrar inceledim.

Merdivenin başında onu kanlar içinde görmek kesinlikle aklımı yitirmiş gibi hissettirmişti. Doktor olduğumu bile unutmuştum. İlk müdahale bile aklıma gelmemişti.

Gecenin sessizliğinde tüm evi inletmek istercesine bağırmış, herkesi başıma toplamış ve durmadan "Ambulans!"diye bağırmıştım.

"Gecenin bir vakti ne işi vardı dışarıda?"dedi Sanem Hanım.

Sesi öyle öfkeliydi ki annesi değilde kayınvalidesiydi sanki. İnsan,evladından bu kadar esirgememeliydi sevgisini. Ben bile aylar önce tanımış,sevmiş bağlanmıştım ama şu an onun için aklım çıkıyordu.

Bir anne nasıl olurda 9 ay  kendi karnında taşıdığı evladının düşüp yaralanmasında sadece o saatte dışarıda olmasına takılabilirdi?

"Bilmiyorum ki hayatım."dedi babası. "Ayağında terlikle o saatte nereye gidilir?"

Omzumun üzerinden dönüp ikisine baktım.

"Kendi ayakkabısını giyse ve sabah saati dışarı çıksa sorun yok muydu yani? Saatlerdir uyanmıyor ve tek sorun bunlar mı?"dedim yükselen sesimle.

"Zaten dışarı çıkmasa bunlar olmazdı."dedi Sanem Hanım.

Pekala ben gerçekten sakin olmak istiyorum yoksa korkumla birlikte biriken öfkem herkese zarar verecek.

"Ben Kerem'i arayayım sizi alsın. Siz de daha fazla burada beklemeyin. Ben karımı beklerim."deyip dışarı çıktım. Gecenin üçüydü ama Keremin uykusu falan umrumda değildi. Uyandığında yalnız kalıp kötü hissetmeyeceğini bilsem ben eve bırakır,tekrar karımın yanına dönerdim.

Uykulu sesiyle telefonu açtı Kerem.

"Deli mi dürttü oğlum?"

"Kalk Kerem Şehir Hastanesine gel. "

Uykulu sesi bir anda düzeldi ve telaşla "İyi misin?"diye sordu.

"Gül iyi değil. Uyandırma bizimkileri. Hızlıca gel ve karımın anne babasını evime götür. Yoksa ben burada katil olacağım."

GÜL Hanım Onde as histórias ganham vida. Descobre agora