17- Haykırsam Göklere

2.9K 156 16
                                    

Uzun bir bölüm sizi bekliyor. Yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayalım lütfenn

Medya da Gül Hanım var.❤️(Ben bile düşüyorum bu kadına Önder nasıl düşmesin?)

Ben kışlık hazırlamaya mı heves etmiştim? Kesinlikle hayatımda ki en yanlış hatayı yapmıştım.

Çok zordu.

Geldiğimden beri bir dakika boş durmamıştım. Arka bahçedeki çeşme başında Leyla Hanımlar kasa kasa domates ve kapya biber yıkamıştı.

Selin, Dilek ve ben kimini menemenlik için küçük küçük doğrarken kimini de dörde bölüp mutfak robotundan geçirmek için hazır hale getiriyorduk.

Şükriye Hanım hem herkese komut veriyor hem de doğduğundan beri patlıcan oymayı bilircesine hızlı ve harika bir şekilde patlıcan oyuyordu. Boşta kalan kimse yoktu ama işler de bir türlü bitmek bilmiyordu.

Kimsenin kaytarmasına izin yoktu.

"Anne gözünü seveyim yeter artık. Bari izin verde kahve içelim."diye isyan etti Selin.

Zira öğle yemeğini bile bizi oyalamasın diye dışarıdan söylemiş,hızlıca yiyip kalkmıştık.

Elimdeki kapya biberin çekirdeklerini dikkatle ayıklayıp dörde böldüm ve bunun için ayrılan kovanın içine attım.

Aslı hepsini tek tek robottan geçiriyordu. Henüz doğramayı bile Önder sayesinde öğrendiğim için çok yavaş olduğumu farkeden kayınvalidem ince işleri daha tecrübeli olanlara bırakmış, bana sosluk için kabaca doğranan biber ve domatesleri bırakmıştı.

Hayır takım arkadaşım da kötüydü. Aslıyla asla anlaşamıyorduk zaten. Ne ara eşleşmiştik anlamıyordum. Gram sohbeti de yoktu.

"Tamam git herkese kahve yap ama sadece yirmi dakikan var. Yirmi dakika sonra gelmezsen bozuşuruz."

Elindeki bıçağı hızla bırakıp annesini öptü ve koşarak eve girdi. Vicdansız görümce. İnsan beni de götürürdü.

"Yenge güzel oldu mu?".

Buğlem kesme tahtası üzerinde domatesleri dörde bölmeye çalışıyordu ve gayet başarılıydı. Benimle yarışırdı mesela.

"Harika oldu yengem!"deyip eğildim ve yanağından öptüm. "Yetenek akıyor yetenek!"

Güldü. Gülerdi tabi böyle poh pohlayan yenge bulsam ben de gülerdim.

"Kızım sen de yoruldun hadi bırak da Seline bir bak gel."Diyen kayınvalideme gülümseyip ayağa kalktım ve öpücük attım.

Her tarafım resmen tutulmuştu. Daha eve girmeden "Gül!"diye bağırdı Selin. Elinde telefonum vardı ve çalıyordu.

"Abim arıyor açayım mı?"

"Aç."deyip koşar adımlarla yanına gittim.

Selin mutfağa girmişti. O makinede kahve yaparken yere yatıp sırtımı dinlendirmeye başladım.

"Dur veriyorum geldi karın."Dediğinde elimi uzatıp telefonu aldım.

"Evimin neşesi, neredesin sen?"

"Sevgilim gel ve beni kurtar!"

İsyanıma cevabı kahkaha atmak oldu.

"Ne yapıyorlar sana orada?"

"Beş dakika boş durmuyoruz. Daha da işler bitmedi. Askeriyedeyiz sanki öyle bir sıkı yönetim."

"Sen askeriyeyi nereden biliyorsun acaba?"

GÜL Hanım Where stories live. Discover now