18-YENİ AV

2.8K 148 20
                                    

Önderim de Önderimle geldim.

Bölüm geç saate kaldı ama işlerim çıktı maalesef

"Sevgilim bu harika bir şey!"dedim sevinçle.

Elimde sarı bir kalem vardı ve kalemin arka kısmında bir tane civciv vardı. Çok tatlıydı ve kesinlikle benim olmalıydı.

"Çok tatlı."dedi gülümseyerek.

Yarın dershanem vardı ve pazar gününü benim için alışveriş yaparak geçiriyorduk. Önder dershanenin kendi kitaplarını vereceğini fakat gerekirse ek kaynak alabileceğini söylemişti. Şu an sadece defter ,kalem gibi temel ihtiyaçları alıyorduk.

Tüm dokuz ay boyunca nasıl bir süreç geçireceğimi bilmesem de bu alışveriş şu an beni aşırı motive ediyordu.

Kendime rengarenk telli defterler almıştım. Silgi ve uçla birlikte keçeli ve fosforlu kalemleri de ihmal etmemiştim.

Şimdi de uçlu kalem bakıyorduk ve ben fosforlu kalemlerimi de havuç şeklinde alırken uçlu kalemimin de böyle sevimli bir şey olmasını istiyordum

"Alabilir miyiz bunu da?"

"Tabi ki."

Sevinçle alkış tuttum ve onu da sepetimize ekledim.

Reyon arasında ilerlemeye devam ederken "Bir sırt çantası alalım mı?"teklifi Önderden geldi."Kitaplar ağır olur. Yan çantalar da omurga için çok sağlıksız."

"Alalım."dedim hemen.

Önder benden önce hevesle çantalara giderken arkasından dolu gözlerle bakıyordum ona. Kalbimin deli gibi atmasına sebepti bu adam. Bana eş olmakla kalmamıştı. Yuvaydı aynı zamanda.

Bana sevgiyi öğretiyordu.

Aynı zaman da sevmeyi.

Kendi ailem bile fikrimi sormadan beni okuldan alırken, benim aklımdan bir sorunum olduğuna inanırken, sadece okuma fikrine sıcak baktığımı söylediğim için bir anda beni dershaneye yazdırmıştı bu adam.

"Bu çok güzelmiş bence ."

Elinde lila ve krem tonlarını barındıran, büyük ve çok bölmeli bir çanta vardı. Ben aslında çantayı beğensem de lila olsun istemezdim ama Önder için takardım. Onun için değerdi. O benim için çok şeyden vazgeçmişken ben onun için rengini çokta beğenmediğim bir çanta takmayı göze alabilirdim.

"O zaman alalım."deyip etrafıma baktım. Etrafımızda çok fazla insan yoktu. Uzanıp yanağından öptüm. Bana dönüp elini belime attı ve bel boşluğumu okşadı.

Ne zaman belimdeki eli o boşluğu okşasa kendimi çok iyi hissediyordum.

Birlikte alışverişi tamamlayıp mağazadan çıktığımızda içimdeki heyecan hala dinmemişti.

"Var mı başka almak istediğin? Yeni kıyafetler de alabiliriz istersen."

" Bana güzel bir içecek ısmarlayabilirsin bence."

"Ne istiyor canın?"dedi kolumu omzuna atarken.

"Mesela frozen olabilir. Bubble tea de."

"Hadi o zaman içelim."deyip alışveriş merkezinin bir üst katına çıkardı beni. Sarmaşıklar ve sarı renginin hakim olduğu mekana girip koltuklarla döşenmiş kısma ilerledik.

Alışveriş çantalarını masanın üzerine koydum ve telefonumu çıkarıp hızla fotoğrafını çektim.

İnstagrama girip hikayeme attım ve "Kırtasiye alışverişi."yazıp paylaştım. Garip bir şekilde günden güne büyüyordu sayfam. İlk başta Önder'in hikayesinde paylaşması takipçimi arttırmıştı fakat daha sonra bazı sayfalar fotoğrafımızı kullanmış,altına kimisi şiir eklemiş, kimisi "seninle şöyle"tarzı yazan paylaşımlarda bulunmuştu.

GÜL Hanım Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora